22. Hukuk Dairesi 2018/3675 E. , 2018/11184 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

22. Hukuk Dairesi 2018/3675 E. , 2018/11184 K.

'İçtihat Metni'


BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : İŞE İADE
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili davacının asıl işveren davalı ... bünyesinde çeşitli taşeron firmalar nezdinde iş akdinin haksız olarak feshedildiği 31/10/2015 tarihine kadar karayolu bakım, yapım ve onarım işlerinde çalıştığını, son alt işverenin davalı ... Mad. Taah. İnş. Tic. Ltd. Şti. olduğunu, iş sözleşmesinin haklı ve geçerli bir neden olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek davalı işverence yapılan feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine, boşta geçen süre ücreti ve işe iadeden kaynaklı tazminatın faizleri ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... vekili, davacı ile aralarında akdedilmiş herhangi bir hizmet sözleşmesi bulunmadığını, diğer davalı ile müvekkili idare arasında imzalanan sözleşmenin anahtar teslimi sözleşme olup, müvekkili idarenin asıl işveren olarak nitelendirilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Mad. Taah. İnş. Tic. Ltd. Şt. vekili, davacının, müvekkili şirketin adi ortağı olduğu Kumsal Petrol Maden Ltd Şti.-MRT1 İnş. Taah. San. Tic. A.Ş. Adi ortaklığı ile diğer davalı ... arasında imzalanan sözleşme çerçevesinde sözkonusu işin ifası için işe alındığını, ... tarafından 28.10.2015 tarihli yazıyla ihale ile alınan işin kesinleşen yargı kararı gereği ataması yapılan sanat sınıfı personellerinin şube şefliklerinde çalıştırılacağından bahisle davacının çalışacağı işi feshettiğini, ...’nün kendi işçilerini belirtilen yerde çalıştırmaya başladığını, davacının çalışacağı bir şantiyenin kalmadığını, iş sözleşmesinin konusuz kalmasından dolayı davacının mecburen işten çıkışının yapıldığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davacıya tebliğ edilen yazılı bir fesih bildirimi bulunmadığı, ileri sürülen fesih sebebinin geçerli nedene dayanmadığı, feshin son çare olması ilkesine aykırılık teşkil ettiği gerekçesiyle işverence yapılan feshin geçersizliğine, davanın kabulüne, davacının davalı ... Mad. Taah. İnş. Tic. Ltd. Şti. -... 1 İnş. Taah. San. Tic. A.Ş. Adi ortaklığı işyerindeki işe iadesine, davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davacı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde davalılar tarafından müştereken ve müteselsilen ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücret tutarında belirlenmesine, davacı işçinin işe iade için işverene müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücretinin ve diğer haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, davalı Kurum ile davalı şirket alt işveren işçilerinin aynı işte, aynı zamanda birlikte istihdam edilecekleri, davacının davalı ... Müdürlüğünün asıl işinde görevlendirildiği, bu durum karşısında aradaki ilişkinin muvazaalı olduğu ve davacının başından beri davalı Karayollarının işçisi sayılarak Kuruma iadesi gerektiği gereçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulüne davacının asıl işveren Karayolları Genel Müdürlüğüne iadesine, maddi sorumluluk açısından ise davacının karar kesinleştikten sonra yasal süre içinde başvurmasına rağmen işverenin süresi içinde davacıyı işe başlatmaması halinde davalılarca müştereken ve müteselsilen ödenmesi gereken tazminat miktarının davacı işçinin kıdemi ve fesih nedeni dikkate alınarak takdiren 4 aylık ücreti olarak belirlenmesine, davacının işe iadesi için işverene yasal süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücretinin ve diğer haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Karar, süresi içerisinde davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasındaki temel uyuşmazlık, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı ve muvazaaya dayanıp dayanmadığı noktasında toplanmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinin altıncı fıkrasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi; “bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişki” olarak tanımlanmış; aynı maddenin yedinci fıkrasında “asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle hakları kısıtlanamaz veya daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulamaz. Aksi halde ve genel olarak asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı kabul edilerek alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görürler. İşletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında asıl iş bölünerek alt işverenlere verilemez” kuralına yer verilmiştir.
Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin geçerli olarak kurulabilmesi için iki işverenin bulunması, mal veya hizmet üretimine ilişkin bir işin varlığı ve asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi halinde “işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirme” unsurunun gerçekleşmiş olması gerekir. Bundan başka asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle haklarının kısıtlanması veya daha önce asıl işveren tarafından o iş yerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulması gibi muvazaa kriterlerinin bulunmaması icap eder. Aksi halde alt işveren işçisi başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görecektir.
İşverenler arasında muvazaalı biçimde asıl işveren alt işveren ilişkisi kurulmasının önüne geçilmek amacıyla 4857 sayılı Kanun'un 2. maddesinde bazı muvazaa kriterlerine yer verilmiştir. Muvazaa Borçlar Kanunu'nda düzenlenmiş olup, tarafların üçüncü kişileri aldatmak amacıyla, kendi gerçek iradelerine uymayan, aralarında hüküm ve sonuç meydana getirmesini arzu etmedikleri, görünüşte bir anlaşma olarak tanımlanabilir. Muvazaada, taraflar arasında üçüncü kişileri aldatma kastı bulunmakta ve sözleşmedeki gerçek amaç gizlenmektedir. Muvazaa genel ispat kuralları ile ispat edilebilir. Bundan başka 4857 sayılı Kanun'un 2. maddesinin yedinci fıkrasında sözü edilen hususların, aksi kanıtlanabilen adi kanuni karineler olduğu kabul edilmelidir.
6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 4. maddesi uyarınca, davalının yapacağı hizmetlerin başkasından satın alınması da mümkündür. Sözü edilen düzenleme ile asıl işin tamamı ya da bir kısmı 4857 sayılı Kanun'un 2. maddesinde öngörülen sınırlamalara tabi olmaksızın alt işverene verilebilir. Bu durumda sadece 4857 sayılı Kanun'un 2. maddesinin 7. fıkrası ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 19. maddesi çerçevesinde muvazaa denetimi yapılabilir.
Somut olayda, ... ile dava dışı ... İnş. Müş. Ener. Mad. Tur. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. ve Özdemireller Har. Nak. Tic. ve San. Ltd. Şti. İş Ortaklığı arasında 08.07.2014 tarihli Karayolları 4 Bölge Müdürlüğü Yollarında Yol Bakım Onarım ve Kar Mücadelesi Yapılması İşine Ait Sözleşme imzalanmıştır. Davalı ... Maden Ltd Şt.-MRT1 İnş. Taah. San. Tic. A.Ş. Adi ortaklığı bu sözleşme kapsamında alt yüklenici olarak faaliyet göstermekte ve davacı da fesih tarihi itibariyle bu sözleşme dolayısıyla istihdam edilmektedir. İlk derece mahkemesince feshin geçerli nedene dayanmadığı ve son çare ilkesine aykırılık teşkil ettiği gerekçesiyle davacının davalı ... Mad. Taah. İnş. Tic. Ltd. Şti -... 1 İnş. Taah. San. Tic. A.Ş. Adi ortaklığı işyerindeki işe iadesine, işe iadenin mali sonuçlarından davalıların müşterek müteselsil sorumluluğuna hükmedilmiştir. Ancak Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesi neticesinde, dosya kapsamında yer alan Karayolları 4. Bölge Müdürlüğünün 28.10.2015 tarih ve 53712862-807/212268 sayılı yazısına istinaden davalı Kurum ile davalı şirket alt işveren işçilerinin aynı işte, aynı zamanda birlikte istihdam edilecekleri, bu durum karşısında aradaki ilişkinin muvazaalı olduğu, davacının başından beri davalı Karayollarının işçisi sayılarak Kuruma iadesi gerektiği kanaatiyle davacının davalı ... Müdürlüğüne iadesine ve davalıların işe iadenin mali sonuçlarından müştereken müteselsilen sorumlu olmalarına hükmedilmiştir. Karayolları Genel Müdürlüğünün muvazaaya gerekçe gösterilen bahsi konu yazısında Bölge Müdürlüğüne kesinleşmiş yargı kararı gereği ataması yapılan sanat sınıfı personellerinin Şube Şefliklerinde çalıştırılacak olması sebebiyle yol bakım onarım ile kar -buzla mücadele hizmetlerinin bir kısmı emanet olarak yapılacağı, … kar ve buzla mücadele hizmetlerinde yol kapanması, trafik kazası ve üçüncü şahısların karşılaşacağı zararlardan idarenin sorumlu tutulamayacağı, yol bakım ve onarım işlerinde haritada gösterildiği şekilde tarafların kendi yollarında çalışacağı, ancak kar ve buzla mücadele hizmetlerinin karma olarak yürütüleceği belirtilmiştir.
...'nün, 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanununun 47b bendi uyarınca ' ...Karayollarını yapmak, yaptırmak, emniyetle kullanılmalarını sağlayacak şekilde sürekli bakım altında bulundurmak, bakımını yaptırmak, onarmak, onarımını yaptırtmak, işletmek, işlettirmek. ', 4/ç bendi uyarınca 'otoyollar ve bunların üzerinde bulunan bakım ve işletme tesisleri ile hizmet tesislerinin, diğer mal ve hizmet üretim birimleri ile varlıklarının yapımını ve/veya bakım ve onarımını ve/veya işletmesini yapmak veya yaptırmak ve denetlemek', 4/ğ bendi uyarınca 'Karayollarının temizliği, gereken bölümlerinde çevre düzenlemesi ve yol boyu ağaçlandırılması ile peyzaj hizmetlerini yapmak veya yaptırmak. ' gibi görevleri bulunmaktadır.
Dolayısıyla söz konusu hükümler incelendiğinde davalı idarenin, belli bir teknoloji ve uzmanlık gerektiren hizmet alım sözleşmesinde teknik detayları ayrıntılı olarak yazılı olan işini dava dışı yükleniciye ihale ile verdiği anlaşılmıştır.
Kaldı ki ihale edilen işin, ihaleyi alan şirket tarafından belirli süre içerisinde yerine getirilmesi zorunlu ise de söz konusu iş niteliği gereği sürekli bir iştir. Sadece belli bir zaman dilimi ile sınırlı olamaz. Bu hali ile de anahtar teslimi bir iş olarak kabulünün de mümkün bulunmadığı açıktır.
O halde tüm bu düzenleme ve deliller ışığında davalı idare ile diğer davalı arasındaki ilişkinin asıl-alt işveren ilişkisi olduğu; yapılan sözleşme kapsamının, işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerden olduğu açıktır.Asıl işveren işçilerinin de bu işlerde çalışması alt işveren-asıl işveren ilişkisinin geçersizliği sonucunu doğurmaz. Dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ile davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun kabulü hatalıdır. Mahkemece, davalılar arasındaki ilişkinin asıl işveren-alt işveren ilişkisi olduğu, davacının alt işveren nezdindeki işine iadesi ve dava konusu tüm alacaklardan davalıların birlikte sorumlu olduklarının kabulü gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi kararının bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'nin 2017/2664 esas 2017/2999 karar sayılı kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2- İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE, ve davacının davalı ... Mad. Taah. İnş. Tic. Ltd. Şti -... 1 İnş. Taah. San. Tic. A.Ş. Adi ortaklığı nezdindeki İŞE İADESİNE,
3-Davacının yasal sürede işe başvurmasına rağmen, davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde davalılar tarafından müştereken ve müteselsilen ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında belirlenmesine,
4-Davacının işe iade için davalı işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aya kadar ücret ve diğer haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine,
5-Karar tarihinde alınması gerekli 35,90 TL harçtan peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,20 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, davacı tarafından peşin yatırılan 27,70 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılması gereken yargılama giderinin bulunmadığının tespitine, davalı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, karardan bir örneğin kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
9- Artan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine
10-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 08.05.2018 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
























Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön