22. Hukuk Dairesi 2017/45263 E. , 2018/10483 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

22. Hukuk Dairesi 2017/45263 E. , 2018/10483 K.

'İçtihat Metni'


BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : Erzurum 6. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : İŞE İADE

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı ....'e ait işyerinde kayden alt işveren üzerinden çalışmakta olmasına karşın davalılar arasındaki ilişkinin muvazaaya dayandığını, iş sözleşmesinin haklı ya da geçerli bir sebebe dayanmadığını belirterek müvekkilinin işe iadesi ile işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücreti ve diğer haklarının belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ...Telekominikasyon Bilgisayar Gıda Hırdavat Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti. vekili, davalılar arasında asıl-alt işveren ilişkisi bulunmadığını, davacının işyerindeki işçi sayısına göre iş güvencesi hükümlerinden faydalanamayacağını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, davacının davalı çalışanı olmadığını bu nedenle husumet yöneltilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, davalılar arasında imzalanan sözleşme hükümleri ve toplanan delillere göre davalılar arasındaki ilişkinin muvazaaya dayandığı, geçerli fesih savunması yapılmasına karşın yazılı fesih bildirimi yapılmadığı gerekçesiyle davacının davalı ....'ndeki işine iadesine karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı Davalı .... vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre ve özellikle mahkeme gerekçesine ek olarak davalılar arasında imzalanan sözleşmenin 12/8. maddesi, tanık anlatımları, iç yazışmalar, tanıtım yazıları, fotoğraf ile e-mail kayıtları dikkate alındığında kayden alt işveren olarak görünen şirketin bağımsız bir organizasyon yapısına sahip olmadığının değerlendirildiği, keza ihbar tazminatı ödemesi yapılarak geçerli fesih savunması yapılmasına karşın yazılı fesih bildirimi yapılmadığı gerekçesi ile davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Bölge Adliye Mahkemesi kararını davalı .... vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalılar arasındaki hukuki ilişkinin muvazaaya dayanıp dayanmadığı konusunda toplanmaktadır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 102. maddesinin birinci fıkrasında acenta “Ticari mümessil, ticari vekil, satış memuru veya işletmenin çalışanı gibi işletmeye bağlı bir hukuki konuma sahip olmaksızın, bir sözleşmeye dayanarak, belirli bir yer veya bölge içinde sürekli olarak ticari bir işletmeyi ilgilendiren sözleşmelerde aracılık etmeyi veya bunları o tacir adına yapmayı meslek edinen kimse” olarak tanımlanmıştır. Bu tanıma göre acentelik sözleşmesinin konusu da bir iş görme olup, aracı acente ve ticari işletme adına sözleşme yapma yetkisini haiz acente olmak üzere iki tür acente bulunmaktadır. Her iki acentelik türünde de ticari işletme sahibine tabi olmama (bağımsızlık), acentelik ilişkisinin bir sözleşmeye dayanması, acentenin belirli bir yer veya bölge içinde faaliyet icra etmesi, faaliyetinin süreklilik taşıması ve meslek edinilmiş olması unsurlarının bulunması gerekir. Acentelik sözleşmesinde, müvekkil adına yazılı olarak sözleşme yapma yetkisi verilmediği sürece aracı acentelik söz konusu olacaktır.
Geçerli bir acentelik sözleşmesinde acente, faaliyetini tek başına sürdürebileceği gibi işçi çalıştırmak suretiyle de yerine getirebilir. İşçi çalıştırması durumunda acentenin diğer işverenlerden herhangi bir farkı olmaz. Başka bir anlatımla bir işveren olarak acente, çalıştıracağı işçiler ile iş sözleşmesi akdetmek ve içeriğini belirlemek, işçinin üstlenmiş olduğu iş görme borcunu nerede, nasıl ve hangi çerçevede yerine getireceği konularında yönetim hakkına dayalı olarak işçiye talimat vermek, iş sözleşmesini sona erdirmek gibi işverene ait yetkileri kullanma hakkına sahiptir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinin altıncı fıkrasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi; “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişki” olarak tanımlanmıştır. Aynı Kanun'un 2/6 son cümlesi uyarınca asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerden alt işverenle birlikte sorumludur.
Somut olayda, davalılar arasında imzalanan sözleşme ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davalı Aksa Telekominikasyon Bilg. hırd. gıda tic. ve san. Limited şirketinin davalı ... Telekomünikasyon A.Ş. ye ait Ürün ve Hizmetler'in; ...markaları altında Saha'da Müşteriler/Aboneler'e sunulması, tanıtım, satış ve pazarlamasının yapılması ile Müşteri/Abone talepleri doğrultusunda Abonelik Sözleşmesinin kurulmasına ve sonlandırılmasına aracılık faaliyetlerini yürüttüğü, Ofis Personeli'nin ve Saha Personeli'nin işe alınması, işten çıkarılması, eğitimi ve diğer tüm özlük haklarının (maaşlar, vergi, sigorta vb.) sağlanmasından münhasıran olarak sorumlu olduğu, çalışma usul ve şartlarını ve bunun zamanını serbestçe belirleyebildiği, bağımsız bir organizasyon yapısına sahip olduğu anlaşılmaktadır. Ticari işletme sahibi aracılıkta bulunulan veya kendi ad ve hesabına akdedilen sözleşmelerle ilgili olarak acenteye talimat verebilir, bu talimatlarla yapılacak sözleşmelerin tür, içerik ve şartlarını belirleyebilir. Acentenin faaliyette bulunduğu yerdeki piyasa koşulları hakkında ticari işletme sahibini bilgilendirmesi veya onun çıkarlarını korumaya yönelik bazı önlemleri almak zorunluluğunda bulunması onun bağımsızlığını ortadan kaldırmaz. Bu nedenlerle, davalılar arasında 6102 sayılı Kanun'un anılan hükmünde belirtilen acente tanımı kapsamına giren bir ilişki bulunduğu, işçinin davalı şirketin işçisi olduğu kabul edilmelidir.
Mahkemece yapılacak iş davalı Aksa Telekominikasyon Bilg. Hırd. Gıda Tic. ve San. Ltd. Şti. işyerinde fesih bildiriminin yapıldığı tarihte 30 ve daha fazla işçi çalıştırılması koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirilerek işe iade talebi konusunda bir karar verilmelidir.
Sonuç: Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararı ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.05.2018 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.











Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön