22. Hukuk Dairesi 2018/3885 E. , 2018/9505 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

22. Hukuk Dairesi 2018/3885 E. , 2018/9505 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : ... 5. Hukuk Dairesi
DAVA : İŞE İADE

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin ... sigortası altında Gazi Üniversitesi Rektörlüğünün Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığı'na ait işyerinde inşaat mühendisi olarak Rektörlüğün asıl işinde, ünvan ve imza yetkisi verilerek çalıştırıldığını, Rektörlüğün internet personel listesinde adının yer aldığını, iş sözleşmesinin davalı işverenlikçe istihdam edildiği Gazi Üniversitesi Rektörlüğünde elemana ihtiyaç kalmadığı ve istihdam edilecek başka yer bulunmadığı gerekçesiyle 05.10.2015 tarihinde haksız bir şekilde feshedildiğini, devam eden ve faaliyete geçecek projelerin istihdam ihtiyacını karşılar nitelikte olduğunu, feshin son çare olması ilkesine de uyulmadığını ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... vekili, davacının çalıştığı işkolunda çalışan işçi sayısının 30'un altında olduğunu, Vakıf Senedine göre vakfın gayesi doğrultusunda Vakıf senedi 2/o bendi; Üniversiteye ait binaların, onarım, tadilat, tefriş, donanım giderleri ve çevre düzenlemesine katkı vermek, ayni, nakdi ihtiyaçlarını karşılamak görevlerinin bulunduğunu, Üniversite ile aralarında asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunmadığını, davalı üniversitenin ihtiyaçlarının karşılanması amacı ile çeşitli birimlerde görev yapan personellere ihtiyaç kalmaması sebebiyle davacının iş sözleşmesinin haklı ve geçerli nedenle feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; davacının vakfın personeli olduğunu belirterek husumet itirazında bulunmuş davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının davalı işyerinde 08.07.2013-05.10.2015 tarihleri arasında davalı ...'nda işçi olarak çalıştığı, davalı işveren tarafından iş akdinin 05.10.2015 tarihinde kendisine ihtiyaç kalmadığı iddiası ile feshedildiği ancak, davacının üniversite bünyesinde yapım ve onarım işleri konusunda istihdam edildiği, üniversitenin yapım ve onarım işine ihtiyacının kalmadığı yönündeki iddiasının feshin son çare olması ilkesi de göz önüne alındığında inandırıcı olarak kabul edilmediği gerekçesiyle davanın kabulü ile, feshin geçersizliğine karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk derece Mahkemesinin Kararına karşı davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince ilk derece mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitleri ile karar gerekçesine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu; ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı tarafın yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
İşletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebepler, sürüm ve satış imkanlarının azalması, talep ve sipariş azalması, ... sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz, piyasada genel durgunluk, dış pazar kaybı, hammadde sıkıntısı gibi işin sürdürülmesini imkansız hale getiren işyeri dışından kaynaklanan sebeplerle yeni çalışma yöntemlerinin uygulanması, işyerinin daraltılması, yeni teknolojinin uygulanması, işyerinin bazı bölümlerinin kapatılması ve bazı iş türlerinin kaldırılması gibi işyeri içi sebeplerdir.
İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma imkanlarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 2. fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Somut olayda davacı inşaat mühendisi olup 08.07.2013 tarihinde davalı vakıf tarafından işe alınmıştır. Diğer davalı Üniversite Genel Sekreterliğinin talebi ile davacının hizmetine gerek kalmadığı belirtilerek iş sözleşmesi davalı işveren tarafından 05.10.2015 tarihinde sona erdirilmiştir. Davalı Üniversite Rektörlüğünce davalının hizmetine ihtiyaç kalmadığına dair yazısı da celbedilerek davacının fesih tarihi itibariyle Vakıf bünyesinde ve davalı Üniversite Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığında çalıştırılabileceği niteliklerine ve eğitimine uygun boş kadro olup olmadığı somut verilerle iş ve boş kadronun ismi de belirtilmek suretiyle bilirkişi marifetiyle tespit edilmeli, fesih tarihinden önce ve sonrasına ait son üç ay içerisinde varsa inşaat mühendisi kadrosuna başka eleman alınıp alınmadığı konusunda da araştırma yapılarak sonuca gidilmesi gerekirken eksik inceleme ile soyut ve genel ifadelere dayanılarak karar verilmesi hatalıdır.
Sonuç: Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararı ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.04.2018 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.






















Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön