22. Hukuk Dairesi 2017/43166 E. , 2018/7647 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

22. Hukuk Dairesi 2017/43166 E. , 2018/7647 K.

'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, davacının davalı belediyede usta öğretici olarak çalıştığını, davacının ücretlerinin ödenmemesi sebebiyle iş sözleşmesinin haklı sebeple feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ilave tediye ile bir kısım işçilik alacakları talebinde bulunmuştur.
Davalı vekili, davacının iddialarının yerinde olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiği ilave tediye ve ücret alacağı da bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dairemizce, söz konusu karar, ücret ve kıdem tazminatı ile yıllık izin süresinin tespitine esas hizmet süresinin hesaplanması noktasında bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak aldırılan bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında, davacının ücretinin ve kıdem tazminatı ile yıllık izin süresinin tespitine esas hizmet süresinin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı tespiti noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, bozma kararımızdan sonra hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplamalara esas alınan ücretlerin belirlenmesi bozma ilamına uygun olup yerindedir.
Davacının kıdeme esas çalışma süresinin nasıl belirlenmesi meselesine gelince; Dairemizin 11.04.2016 tarihli, 2015/2652 E. - 2016/10406 K. sayılı bozma ilamında; “ ... toplam kıdem süresinin tespiti esnasında, yukarıdaki örnekte olduğu gibi, haftalık fiilen çalışılan beş güne bir gün hafta tatili eklenmeli ve o hafta için toplam altı gün kıdem süresi esas alınmalı, aksi yöntemle aylık otuz gün üzerinden kıdem süresi tespiti hatalı olacaktır.” denilmiştir. Ne var ki, konunun etraflıca yeniden değerlendirilmesi neticesinde, fiilen çalışılan gün sayısı ile çalışma karşılığı olmadan ücrete hak kazanılan hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil gün sayısı toplamının kıdeme esas süre olarak kabul edilmesine yönelik bozma sebebinin maddi hataya dayalı olduğu anlaşılmaktadır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 04/02/1959 tarihli ve 1957/13 esas, 1959/5 karar ile 09/05/1960 tarihli ve 1960/21 esas, 1960/9 karar sayılı kararlarında belirtildiği üzere, Yargıtay’ca maddi hata sonucu verilen bir karara mahkemece uyulmasına karar verilmesi halinde dahi usulü kazanılmış hak oluşmaz ve Yargıtay’ın hatalı bozma kararından dönülmesi mümkündür. Anılan sebeple, davacının dava konusu dönemde, işe giriş tarihleri ve çıkış tarihleri arasındaki süre, kıdeme esas çalışma süresi olarak kabul edilmelidir. Hal böyle olunca, yazılı şekilde verilen karar hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 22/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.











Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön