22. Hukuk Dairesi 2017/17401 E. , 2018/23620 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti :
Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde mağaza müdürü olarak çalıştığını, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödenmediğini beyanla söz konusu alacakların davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Karar, yasal süresi içinde davacı vekili ile davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında davacının fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücretine hak kazanıp kazanmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez. Aynı ispat kurallarının, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının yönünden de geçerli olduğu kabul edilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece davacı tarafından sunulan günlük çalışmanın başlangıç ve bitiş saatini gösteren çizelgelere itibar edilerek belirlenen fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti hüküm altına alınmıştır. Söz konusu çizelgeler incelendiğinde, çizelgelerde davacının ve başka bir kısım işçilerin imzasının bulunduğu, ancak işverenin veya yetkilisinin onayını gösteren herhangi bir imzanın bulunmadığı görülmektedir. Davalı işveren vekili yargılama sırasında bu kayıtları kabul etmediklerini açıkça beyan etmiştir. Giriş çıkış kayıtlarının işverence sunulmadığı ve işveren yönünden bağlayıcı olmadığı açık olduğuna göre, bu kayıtların işyerinde uygulanan çalışma düzenini ispat bakımından delil olarak kabulü mümkün değildir. Hal böyle iken, Mahkemece itiraz edilen kayıtlar doğrultusunda düzenlenen bilirkişi raporuna itibar edilerek sonuca gidilmesi hatalı olmuştur. Dosyada mevcut diğer delillere göre davacının fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücretine hak kazanıp kazanmadığı noktasında değerlendirme yapılarak bu değerlendirmenin sonucuna göre karar verilmelidir. Açıklanan hususlar dikkate alınmadan, delillerin takdirinde hata yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 06/11/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
22. Hukuk Dairesi 2017/17401 E. , 2018/23620 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat