22. Hukuk Dairesi 2017/14641 E. , 2018/21076 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

22. Hukuk Dairesi 2017/14641 E. , 2018/21076 K.

'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :... Mahkemesi
... ...
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen karar, duruşmalı olarak davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369. maddesi gereğince duruşma isteğinin süreden reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:



Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili,müvekkilinin 01/01/1998 tarihinde... Makine Ltd. Şti.’de tornacı ustası olarak çalışmaya başladığını,... Makine Ltd. Şti.’nin 13/02/2009 tarihinde davalı şirkete devredildiğini, ... sözleşmesinin devralan şirket tarafından 30/08/2009 tarihi itibariyle her türlü işçilik haklarının ödeneceği vaadi ile haksız olarak feshedildiğini, ancak ödeneceği söylenen alacaklarının ödenmediğini, son ücretinin net 1.200,00 TL olduğunu,çalıştığı sürece yıllık izinlerini eksik kullandığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin... Makine Ltd. Şti.’den bir kısım makineler satın aldığını, işyeri devrinin söz konusu olmadığını, ayrıca müvekkili şirketin anılan şirket ile herhangi bir bağının bulunmadığını, şirket merkezi ve ortaklarının farklı olduğunu, alacaklarını aldığına dair ibraname ile müvekkili şirketi ibra ettiğini, davacı ile müvekkili şirket arasında kurulan işçi-işveren ilişkisinin belirli süreli olduğunu ve alacağını bu süre içerisinde tam ve eksiksiz aldığını, ayrıca davacının zaman zaman işe gelmemesine ilişkin hakkında tutulan tutanaklar ile ihtarname bulunduğunu, çalıştığı süre boyunca verimli bir işçi olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık temyiz aşamasında ileri sürülen ödeme belgesinin dikkate alınıp alınmayacağı konusundadır.
Kural olarak, yargılama aşamasında dayanılıp sunulmayan deliller, temyiz veya karar düzeltme aşamasında sunulamazlar; sunulmuş olsalar bile, bu aşamalardaki incelemeler sırasında dikkate alınamazlar. Bu kuralın tek istisnası, dayanılıp sunulan delillin, o davaya konu borcu söndüren bir nitelik taşıması; örneğin, davaya konu borcun ödenmiş olduğunu gösteren makbuz, ibraname gibi bir belge olmasıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/h maddesinde, “davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması” dava şartları arasında sayılmıştır. Ödenmiş alacak hakkında davacının dava açmakta hukuki yararı yoktur. Bu halde, 6100 sayılı Kanun’un 115. maddesi gereğince, dava şartının varlığı ya da yokluğunun incelenmesi, doğrudan mahkemeye verilmiş ödevlerden olması karşısında, önceden ileri sürülmemiş olsa bile temyiz aşamasında dava şartının var olup olmadığını kendiliğinden gözetilmesinde bir usuli engel bulunmamaktadır.
Davanın hukuksal niteliği ve somut olayın özelliği gereği davalı, temyiz aşamasında dava konusu borcu söndüren nitelikte bir belge vermişse, bu belge üzerinde gerekli inceleme yapılmak suretiyle bir karar verilmesi gerekir. Diğer bir anlatımla, yargılama aşaması henüz tamamlanmamış ise böyle durumda, borcu itfa eden belge değerlendirmeye alınmalıdır. Gerçekten de, yargılamada davayı inkâr eden davalının savunması, borcun bulunmadığı savunmasını da kapsar. O nedenle, davalının borcun ne sebeple bulunmadığını açıklama ve iddianın aksine delillerini ikame etme hakkının ortadan kalktığından söz edilemez. Belirtilen nedenlerle, temyiz aşamasında sunulan ve borcu söndüren bir belgenin varlığı karşısında savunmanın genişletilmesi yasağından söz edilemeyeceğinin kabulü de zorunludur. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 24.02.2016 Tarih, 2014/22-735 Esas,2016/166 Karar)
Somut olayda, davalı vekili, temyiz aşamasında, davacının tüm alacaklarına ilişkin ödeme yapıldığını ve davacının ilgili ödemeyi aldığını belirterek davacı tarafından imzalanmış olan belgeyi dosyaya sunmuştur. Ödeme belgesinin hakkı ortadan kaldıran özelliği nedeni ile yargılamanın her aşamasında dikkate alınması gereklidir. Bu sebeple davacı işçiden, davalının ödemeye ilişkin savunmasına ve sunulan belgelere karşı diyecekleri sorulmalıdır. Sonucuna göre talep konusu alacaklar yeniden değerlendirilmelidir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.10.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön