22. Hukuk Dairesi 2018/9239 E. , 2018/16696 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

22. Hukuk Dairesi 2018/9239 E. , 2018/16696 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı şirketin yurtdışında bulunan şantiyelerinde çalıştığını, davacının net saat ücretinin 8,50 Suudi Riyali olduğunu, ayrıca işverence 3 öğün yemek, barınma ve ısınma gibi gereksinimlerinde işverence karşılandığım, davacımn işine son verilmesine rağmen tazminatlarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık İzin ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesinin 2013/4168 esas ve 2013/5674 karar sayılı ilamı ile tarafların diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, hükme esas alınan ek bilirkişi raporunda yabancı dilde düzenlenen Ödeme belgesinin Arapça ve İngilizce bilen konusunda uzman 3 kişilik bilirkişi heyetinden Ödemelerin hangi alacağa ilişkin olduğu hususunda denetime elverişli rapor alınarak tarafların ödeme belgelerine ilişkin itirazları hakkında, davalının ödeme savunması ile ilgili belgelerin tümü birlikte değerlendirilerek ve mahkemece tereddüte meydan vermeyecek şekilde değerlendirilme yapılarak mahsup yapılıp yapılmayacağı hususunda sonucuna göre karar verilmesi gerektiği, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacıya kıdem tazminatı karşılığında ödeme yapıldığı kabul edilerek mahsup yapılmış ise de söz konusu ödemelerin avans niteliğinde kabul edilerek faizi İle birlikte mahsup edilmesi gerektiği, davacının fesih tarihinde barınma ve yemek giderinin ne olabileceği Dışişleri Bakanlığı vasıtasıyla ilgili ülkelerin büyükelçiliğine sorulup gerçek rakamın tespiti ile kıdem ve ihbar tazminatına esas giydirilmiş ücretin belirlenmesi gerektiği gerekçeleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verilerek bozma ilamı uyarınca rapor tanzimi için dosya bilirkişiye verilmiş olup alınan ek raporun tarafların iddia ve savunmalarını irdeler mahiyette, dosya kapsamına ve Yargıtay bozma ilamına uygun bulunduğu kanaatiyle davanın kabulü yönünde karar verilmiştir.
Kararın davalı vekilince temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesinin 2014/13053 esas ve 2014/21106 karar sayılı İlamı ile davalının diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, mahkemece bozma kararına uyulmasına rağmen bozma ilamında belirtildiği şekilde yabancı dilde hazırlanan ödeme belgeleri ile ilgili bilirkişi incelemesi yaptırılıp ödeme savunması değerlendirilmediği gibi, avans olarak ödendiği kabul edilen miktarların faizi ile birlikte mahsubu ve giydirilmiş ücrete eklenen yemek ve barınma gideri ve hizmet süresi ile ilgili hiçbir işlem yapılmadığı, mahkemenin başka dosyalardaki o dosyalara Özgü yapılan bozmaları dikkate alarak sadece banka hesap kayıtlarının celbi bakımından işlem yapmakla yetinip bozmanın gereklerini yerine getirmemesinin hatalı olduğu gerekçeleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verilerek, dosya kapsamında yer alan ödeme belgelerinin hangi alacağa ilişkin olduğu hususunda tercümesi yaptırılmış, davacının fesih tarihinde barınma ve yemek giderinin ne olabileceği Dışişleri Bakanlığı vasıtasıyla ilgili ülkelerin büyükelçiliğine sorulup gerçek rakamın tespiti yönünde araştırma yapılmış olup denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak davanın kısmen kabulü yönünde karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut olayda, 'yabancı dilde düzenlenen ödeme belgesinin Arapça ve İngilizce bilen konusunda uzman 3 kişilik bilirkişi heyetinden ödemelerin hangi alacağa İlişkin olduğu hususunda denetime elverişli rapor alınarak tarafların ödeme belgelerine ilişkin itirazları hakkında, davalının ödeme savunması ile ilgili belgelerin tümü birlikte değerlendirilerek ve mahkemece tereddüte meydan vermeyecek şekilde değerlendirilme yapılarak mahsup yapılıp yapılmayacağı hususunda sonucuna göre karar verilmesi gerektiği' gerekçesiyle karar bozulmuştur. Mahkemece bozma kararma uyularak dosya kapsamında yer alan ödeme belgelerinin tercümesi yaptırılarak dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, mahkemece hükme esas alman bilirkişi raporunda davacıya izin ücreti olarak 153,80 TL ödendiğine ilişkin tespitte bulunulması yerinde ise de, davacının yıllık izin ücretinin brüt miktar üzerinden hesaplanmasına rağmen, ödenen meblağın net miktar üzerinden mahsubu hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Somut olayda, 'mahkemece hükme esas alman bilirkişi raporunda davacıya kıdem tazminatı karşılığında ödeme yapıldığı kabul edilerek mahsup yapılmış ise de söz konusu ödemelerin avans niteliğinde kabul edilerek faizi ile birlikte mahsup edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi de kabul şekli bakımından hatalı olmuştur' gerekçesi ile bozulmuştur. Mahkemece bozma kararına uyularak dosya kapsamında yer alan ödeme belgelerinin tercümesi yaptırılarak dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacıya kıdem tazminatı olarak 887,18 TL ödeme yapıldığına ilişkin tespitte bulunulması yerinde ise de, söz konusu miktarın avans niteliğinde kabul edilerek faizi İle birlikte kıdem tazminatının net miktarından mahsup edilmesi gerekirken yalnızca toplam faiz olan 327,36 TL'nin hesaplanan brüt miktar üzerinden mahsup edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
4-Bilindiği üzere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda 'usuli kazanılmış hak' kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurun, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış haklan oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan tarat' yaranna usuli kazanılmış hak oluşturur.
Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada, ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir.
Somut olayda, Mahkemece verilen hüküm, davacının fesih tarihinde barınma ve yemek giderinin ne olabileceği Dışişleri Bakanlığı vasıtasıyla ilgili ülkelerin büyükelçiliğine sorulup gerçek rakamın tespiti ile kıdem ve ihbar tazminatına esas giydirilmiş ücretin belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur. Bozmaya uyan mahkemece; bozma ilamı doğrultusunda yapılan araştırma neticesinde Dışişleri Bakanlığının 15.06.2016 tarihli yazısına göre bildirilen ücretlerin ortalaması alınmak suretiyle iş sözleşmesinin feshi tarihindeki üç öğün yemek barınma bedelinin aylık tutarı 190 $ karşılığı brüt 255,20 TL olarak kabul edilip davacının tazminata esas giydirilmiş aylık brüt ücretinin hesabında iş bu rakam dikkate alınmış ise de, bozma öncesi hükme esas alınan 05.08.2011 tarihli bilirkişi raporunda yemek ve barınma bedelinin 200,00 TL olarak kabul edilmesi, bu bedele yalnızca davalı tarafından itiraz edilmiş bulunması ve yapılan araştırmanın davalı lehine olması halinde dikkate alınması gerekirken aylık 200,00 TL'nin davalı lehine usuli müktesep hak oluşturduğu gözetilmeksizin, araştırma sonucunda tespit edilen yüksek miktar üzerinden yapılan hesaplama yapılması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön