22. Hukuk Dairesi 2017/14049 E. , 2018/16011 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalının cevabının özeti:
Davalı, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre; davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki ilk uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı noktasındadır.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
Somut olayda, davacının yıllık ücretli izinlerinin kullandırıldığı veya karşılığının ödendiği kanıtlanmayan 130 gün karşılığı yıllık izin alacağı hakkının ödenmesi gerekeceği yönünde karar verilmiştir. Ancak davalı tarafından ibraz edilen çalışılan günleri gösteren puantajlardan davacı imzalı 2009 Mayıs ayı puantajında ve yine davalı tarafından ibraz edilen 2009 Mayıs ayına ilişkin davacı imzalı ücret hesap pusulasında davacının on dört gün yıllık izin kullandığı gösterilmiştir. Ancak bu belgelerin mahkemece değerlendirilmediği görülmektedir. Davacının yıllık izin ücreti alacağının hesaplanmasında bu belgelerin değerlendirilmesi gerekmektedir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
3-Taraflar arasındaki diğer uyuşmazlık davacı işçinin fazla çalışma ücreti alacağına hak kazanıp kazanmadığı konusundadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, bu çalışmaların yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışması olup olmadığı araştırılmalıdır.
Somut uyuşmazlıkta, kök bilirkişi raporunda, sadece davacının imzaladığı ücret bordrolarındaki dönemler bakımından fazla mesai ücreti alacaklısı olmadığının değerlendirildiği belirtilmiştir. Ancak, dosyaya sunulan diğer dönemlere ilişkin işçinin imzası bulunmayan ücret hesap pusulalarındaki tahakkuklara ise itibar edilmemiştir.
Bu nedenle, yukarıda belirtilenler çerçevesinde imzasız ücret hesap pusulalarında fazla mesai tahakkuku olan dönemlerin banka aracılığıyla ödenip ödenmediğinin tespitinden sonra banka kayıtlarıyla uyumlu olması halinde o dönemlerin hesaplamada mahsubu yapılmalıdır.
4-Taraflar arasındaki bir başka uyuşmazlıkta davacı işçinin ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağına hak kazanıp kazanmadığı konusundadır.
Dosya içeriğinden, 2007-2010 yılları arasını kapsayan aylık çalışmaları gösteren imzalı puantajların sunulduğu görülmektedir. Bu puantajlar dikkate alınmaksızın puantaj olan dönemler için tanık beyanlarına göre ulusal bayram ve genel tatil ücreti hesaplanması hatalı olup ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağına ilişkin hesaplamada dosyaya ibraz edilen imzalı puantajların değerlendirilmesi gerekir.
5-Islah dilekçesinde davacının talep ettiği alacak kalemlerinin ayrı ayrı belirtilen miktarları kararda hükmedilen miktarlarla karşılaştırıldığında görüleceği üzere, davacı taraf toplam 220,00 TL ulusal bayram ve genel tatil alacağı talep etmesine rağmen mahkemenin maddi hatanın düzeltilmesi kararına göre talep aşılarak toplam 245,00 TL ulusal bayram ve genel tatil alacağının hüküm altına alınması da hatalı olmuştur.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
22. Hukuk Dairesi 2017/14049 E. , 2018/16011 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 39 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat