22. Hukuk Dairesi 2017/13699 E. , 2018/13183 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

22. Hukuk Dairesi 2017/13699 E. , 2018/13183 K.

'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı şirket tarafından yapılan işin tamamlandığı gerekçesi ile haklı sebep olmadan feshedildiğini belirterek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti ve fazla çalışma ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı ... İşleri Genel Müdürlüğü vekili, davanın husumet yönünden reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı şirket vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda fazla mesai ücretinin reddi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, süresi içerisinde davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki ilk uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı noktasındadır.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
Somut olayda, yıllık ücretli izinlerin kullanıldığına dair imzalı izin defteri veya eşdeğer belge sunulmadığından hiç yıllık izin kullanılmadığı kabul edilerek karar verilmiştir. Ancak, davacı tanığı yıllık izinlerini kullandıklarını, davacının da kullanmış olduğunu beyan etmiştir. Davalılar tarafından ibraz edilen, çalışılan günleri gösteren imzasız puantajlardan ise, 2013 yılı Mart ve 2012 yılı Şubat aylarında on dörter gün yıllık izin kullanıldığı anlaşılmaktadır. Çalışılan yer kamu işyeri olup anılan belgelere ve tanığın beyanlarına karşı davacı asilden sorularak sonucuna göre yıllık izin ücreti alacağı konusunda bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
3-Davacı ve davalılar arasındaki diğer uyuşmazlık ücrete giydirilen aylık yemek ve yol ücretinin miktarı konusundadır.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, giydirilmiş ücretin miktarı, yemek ve yol ücreti aylık yirmi altı gün için temel ücrete ilave edilerek belirlenmiştir. Dosya içeriğine göre, davacının haftanın beş günü çalıştığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu durumda, davacının fiilen çalıştığı günlerde faydalandığı yemek ve yol bedelinin aylık tutarının, bu husus gözetilerek belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 28.05.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.


















Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön