22. Hukuk Dairesi 2017/11027 E. , 2018/12143 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

22. Hukuk Dairesi 2017/11027 E. , 2018/12143 K.

'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin bekçi, şoför ve santral görevlisi olarak haftanın altı günü günde oniki saat, vardiyalı olarak çalıştığını; 2009 yılına kadar gece ve gündüz vardiyalarında oniki saat; 2009 sonrasında haftanın altı günü gündüz vardiyasında on saat, gece vardiyasında oniki saat çalıştığını belirterek fazla mesai ücreti alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının haftada beş gün üç vardiya halinde çalıştığını, fazla mesai yapmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen alacakların ödendiği varsayılır.
Fazla çalışma yapıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, bu çalışmaların yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Dosya içeriğine göre, davalı işyerinde bekçi, şoför gibi görevleri yapan davacının fazla çalışma ücreti alacağı, haftalık değişen vardiyalarda, davacı tanıklarının beyanlarına göre, gündüz vardiyasında haftada altı saat, gece vardiyasında haftada onyedibuçuk saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek hesaplanmıştır. Bordrolarda tahakkuk ettirilen fazla çalışma ücreti hesaplanan miktardan mahsup edilmiş ve yıllık 270 saatin üstü için ayrıca hesaplama yapılmıştır. Ancak, beyanları hesaplamaya esas alınan davacı tanıklarının işverene karşı açtıkları aynı nitelikte davaları bulunduğu anlaşılmaktadır. Menfaat birlikteliği bulunan salt husumetli tanık anlatımları ile sonuca gidilmesi isabetli değildir. Davalı tanıklarının beyanlarına göre, davacının 2010 yılı Kasım ayına kadar üçlü vardiya sistemi ile çalıştığı, bu tarihten sonra 07:00-16:00 ve 19:00-05:00 vardiyalarında haftalık değişen ikili vardiya sistemi ile haftada beş gün çalıştığı anlaşılmaktadır. Bu kapsamda 2010 yılı Kasım ayı öncesine ilişkin fazla çalışma ücreti usulünce ispatlanamamıştır. Yine anılan tarih sonrasında, gündüz vardiyasında, haftada beş gün 07:00-16:00 saatleri arasında, kanuni bir saat ara dinlenme süresinin tenzili ile haftada kırk saat çalıştığı ve fazla çalışma yapmadığı anlaşılmaktadır. 2010 yılı Kasım ayı sonrasında, haftalık değişen vardiya sistemi ile gece vardiyasında çalıştığında ise, 19:00-05:00 saatleri arasında günlük bir saat kanuni ara dinlenme süresinin mahsubu ile günde birbuçuk saat ve haftada 7,5 saat fazla çalışma yaptığı anlaşılmaktadır. Fazla çalışma ücreti bu kabule göre haftalık olarak, iş sözleşmesinde fazla çalışmanın aylık ücrete dahil olduğuna dair düzenleme bulunmamasına göre, yıllık 270 saat ve üstü için ayrım yapılmadan hesaplanmalıdır. Hesaplama sırasında imzalı bordrolarda fazla çalışma tahakkuku bulunan aylar dışlanmalıdır.
Alacağın brütten nete çevrilmesi sırasında, hesaplanacak toplam miktar üzerinden, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu 103. maddesi gereğince düşülecek gelir vergisi oranı belirlenmelidir. Yıllık 270 saate kadar ve üstü için iki ayrı hesaplama yapılarak ayrı ayrı belirlenen bu miktarlardan mahsup edilen gelir vergisi oranının düşük tutulması da hatalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 17.05.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.






Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön