22. Hukuk Dairesi 2017/13252 E. , 2018/11981 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ... davalılardan .... Marketçilik Gıda San. ve Tic. A.Ş. vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, davacının iş akdinin haksız feshedildiği, haksız fesih nedeni ile ödenmeyen ücret alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının bayan çalışanları taciz etmesi nedeni ile iş akdine haklı nedenle son verildiği gerekçesiyle davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Davalı temyizi yönünden;
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, iş sözleşmesinin işçi tarafından haklı nedenle feshedilip feshedilmediği ve kıdem tazminatına hak kazanıp kazanamadığı noktasında toplanmaktadır.
Genel olarak iş sözleşmesini fesih hakkı, karşı tarafa yöneltilmesi gereken tek taraflı bir irade beyanı ile iş sözleşmesini derhal veya belirli bir sürenin geçmesiyle ortadan kaldırabilme yetkisi veren, bozucu yenilik doğuran bir haktır. İşçinin haklı nedenle iş sözleşmesini derhal feshi 4857 sayılı İş Kanununun 24. maddesinde düzenlenmiştir. İşçinin önelli fesih bildiriminin normatif düzenlemesi ise aynı yasanın 17. maddesinde ele alınmıştır. Bunun dışında Yasada işçinin istifası özel olarak düzenlenmiş değildir.
İşçinin haklı bir nedene dayanmadan ve bildirim öneli tanımaksızın iş sözleşmesini feshi, istifa olarak değerlendirilmelidir. İstifa iradesinin karşı tarafa ulaşmasıyla birlikte iş ilişkisi sona erer. İstifanın işverence kabulü zorunlu değilse de, işverence dilekçenin işleme konulmamış olması ve işçinin de işyerinde çalışmaya devam etmesi halinde gerçek bir istifadan söz edilemez. Bununla birlikte istifaya rağmen tarafların belirli bir süre daha çalışma yönünde iradelerinin birleşmesi halinde, kararlaştırılan sürenin sonunda iş sözleşmesinin ikale yoluyla sona erdiği kabul edilmelidir.
Somut olayda; davacının iş akdinin, bayan çalışma arkadaşlarına karşı cinsel içerikli cümleler söylediği, diğer çalışanların ve müşterilerin de duyacağı şekilde bunu açıkça dile getirerek bayan çalışma arkadaşını rencide edecek şekilde konuşmalar yaptığı, bunun da ilk defa yaşanmadığı yönünde bilgi edinildiği, savunmasının yeterli olmadığı ve kabul edilmediği, bu nedenle iş akdinin haklı nedenle feshedildiği bildirilmiştir. Davacı ise kendisine yöneltilen iddiaları kabul etmemiştir.
Mahkemece davacının iş akdinin feshi konusunda ispat yükünün davalıda olduğu, davalının akdin feshine konu ettiği olay ile ilgili dava dışı ... yada işyerinde çalışan diğer bayan çalışanların davacı işçi hakkında Savcılığa şikayette bulunduğuna, davacı işçi hakkında cezai soruşturma yada kavuşturma yapıldığına dair dosya kapsamında herhangi bir bilgi yada belgeye rastlanılmamış olduğu, davalı taraf cevap dilekçesi ekinde işyerinde çalışan ..., ... ve ...'nün yazılı beyanlarını sunmuşsa da sözü geçen dava dışı işçilerin iş ilişkisinin devamı ve işverenin baskısı sonucunda davacı işçi aleyhinde yazılı beyanda bulunmaya zorlandığı, bu hususun tanık ...'nin beyanlarından anlaşıldığı gibi davalı tarafça feshe konu olayın diğer tarafı olan ...'nün de tanık beyanına başvurulmasının istenilmemiş olduğu görülmekle akdin feshi hususunda ispat yükümlülüğünü davalı işverenin yerine getirmediği, işçinin kıdem ve ihbar tazminatı alacaklısı olduğu gerekçesi ile davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulüne karar verilmiştir. Her ne kadar mehkemece, davacının iş akdinin haklı nedenle feshedilmediğinin ispatlanamadığı gerekçesi ile davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulüne karar verilmiş ise de, davacının eylemlerinin haklı nedenle fesih ağırlığında olmadığı ancak geçerli nedenle iş akdinin feshi sonucunu doğuracağı, mahkemenin kıdem ve ihbar tazminatı alacakları yönünden kabulünün yerinde olduğu anlaşılmakla davalının temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Davacı temyizi yönünden;
Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Mahkemece ;bordroda belirtilenden daha fazla çalışma yapıldığı yönünden davacı taraf herhangi bir yazılı belge ibraz edemediğinden sözü geçen dönemlere ilişkin fazla çalışma ücreti hesaplanmamış, buna mukabil 2008 yılı Kasım ayı 2009 yılı Şubat, Ekim, Kasım, ve Aralık ayları, 2010 yılı Ocak, Nisan ve Aralık ayları, 2011 yılı Şubat, Mart, Mayıs Ekim ve Aralık ayları, 2012 yılı Mart, Nisan, Haziran ve Kasım ayları, 2013 yılı Ocak, Şubat, Mart, Mayıs ve Temmuz aylarına ilişkin ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti tahakkuk ettirilmediğinden, sözü geçen ücret bordrolarının ilişkin olduğu dönemlerde fazla çalışma yaptığını iddia eden işçinin bu iddiasının tanık dahil her türlü delille ispat edileceği kural olarak kabul edildiğinden belirtilen dönemlerde fazla çalışma yapılıp yapılmadığının belirlenmesi için tanık beyanlarının irdelenmesinin gerektiğini, davacı tanıklarının çalışma sürelerine ilişkin beyanlarının birbiriyle çeliştiği, dava dilekçesiyle örtüşmediği, fazla çalışma yapıldığının kesin, somut deliller ile ispatlanamadığı, gerekçesi ile fazla mesai alacağının reddine karar verilmiştir. Mahkemece, tanık beyanları arasındaki çelişkinin giderilerek davacının fazla çalışma ücreti alacağı bulunup bulunmadığı denetime açık şekilde belirlenmelidir. Tanık beyanları arasında çelişki giderilmeden yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
22. Hukuk Dairesi 2017/13252 E. , 2018/11981 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 30 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 44 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 29 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 119 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 32 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 36 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 32 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat