22. Hukuk Dairesi 2017/12517 E. , 2018/10364 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 22.05.1986 tarihinde çalışmaya başladığını, emeklilik nedeniyle iş akdinin sona erdiği tarihe kadar çalıştığını ileri sürerek fazla mesai ücreti, fazla süreli mesai ücreti, yıllık ücretli izin ve ikale sözleşmesi gereği ödenmesi gereken ücret alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalıların Cevaplarının Özeti:
Davalı vekili, davacının fazla mesai ve fazla sürelerle çalışma yapmadığını, taraflar arasında akdedilen hizmet sözleşmesinin 6. Maddesinde personelin gerektiğinde bankanın isteği üzerine fazla çalışma yapmayı hafta sonu ve genel tatil günlerinde çalışmayı peşinen kabul ettiğinin düzenlendiğini, davacının tüm haklarını aldığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-4857 sayılı İş Kanunu'nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
Akdin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret, işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da iş sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 31. maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup, madde uyarınca, hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda, davalı işverence dosyaya davacının izne çıkış ve izinden dönüş günlerini gösteren bir belge sunulmuştur. Bu kayıtlara göre işverence işçinin 176 gün izin kullanmadığı kabul edilerek sözleşmenin feshinde ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, işverence bu izinlerin kullanıldığına ilişkin form sunulmadığından davacının 2002 yılından itibaren izin kullanmadığı kabul edilerek hesaplama yapılmış ,ödenen 176 günlük izin süre ücreti mahsup edilmiştir.
İşverenin dosyaya izin kullanılan günleri gösteren kayıt sunduğu da dikkate alındığında davacının, davalı bankada iş kanunu hükümlerine tabi olarak çalışmaya başladığı 01.06.2002 tarihinden itibaren çalıştığı onbir yılı aşkın hizmet süresince hiç yıllık izin kullanmadığı iddiası hayatın olağan akışına aykırıdır. Kaldı ki davacı ... da davacının yıllık izinlerini genelde kullandığını beyan etmiştir. Mahkemece davanın aydınlatılması ödevi çerçevesinde davacı asil dinlenilerek, kullandığı yıllık izin süresi ve işverence dosyaya sunulan belgelerdeki izin sürelerini kullanıp kullanmadığı hususlarındaki beyanları sorulmalıdır. Neticeye göre, yıllık izin ücreti alacağı yeniden değerlendirilmelidir. Yazılı şekilde eksik inceleme ile verilmiş olan karar usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
3-Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, imzasız bordrolarda fazla mesai ve fazla süreli çalışma tahakkuku ödemesi bulunmasına ve işverence dosyaya fazla sürelerle çalışma karşılığı tahakkuk ettirilen ücretlere ilişkin bir kısım kayıtlar sunulmasına rağmen ödemenin ispat edilememesi sebebiyle hesaplamada değerlendirilmediği anlaşılmıştır. Mahkemece, davacıya ait ücretlerinin yatırıldığı banka hesap ekstresi getirtilmek suretiyle imzasız ücret bordrolarında tahakkuk olup da banka kayıtları ile uyumlu olan ve işverence ödendiği ispatlanan fazla süreli çalışma ödemelerinin mahsup edilerek fazla çalışma ve fazla süreli çalışma ücreti alacaklarının hesaplanarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi de hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 02.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
22. Hukuk Dairesi 2017/12517 E. , 2018/10364 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 46 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 30 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 58 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 33 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat