22. Hukuk Dairesi 2017/9672 E. , 2018/8905 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

22. Hukuk Dairesi 2017/9672 E. , 2018/8905 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen karar, süresi içinde davalı-karşı davacılar vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369. maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı-Karşı davalı vekili, davacının davalılara ait işyerinde garson yemekçi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haklı bir sebep olmadan işverence feshedildiğini, işyerinde günlük 08.00-19.00 saatleri arasında toplam on bir saat çalıştığını, ayrıca ayda dört pazar 05.30-19.00 saatleri arasında onüç buçuk saat çalıştığını, ayda ortalama beş gün özel davetler için 08.30-24.00 saatleri arasında ramazan ayının tamamında haftada bir gün tatil olmak üzere yine 08.30-24.00 saatleri arasında çalıştığını, fazla çalışma, hafta tatili, resmi ve dini bayram ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek fazla çalışma ücreti ile birlikte bir kısım alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı-Karşı davacılar vekili, davacının iş sözleşmesinin devamsızlık sebebiyle feshedildiğini, davacının davalılardan ... Gıda İnş. Taah. Tur. Ltd. Şti. bünyesinde hiç çalışmaması sebebiyle davanın husumetten reddi gerektiğini, davacının görev yaptığı hastanenin resmi bir kurum olduğunu, bu itibarla ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma yapılmadığını ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuş; karşı dava yönünden ise, davacının diğer arkadaşları ile birlikte toplanarak bildirim süresine uymadan iş sözleşmesini feshettiğini, işverene zarar verme amacı ile hareket ettiğini savunarak ihbar tazminatı ve maddi tazminat alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı -karşı davacılar vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta davacı dava dilekçesinde, işyerindeki çalışma düzenini ve çalışma süresini, ‘günlük 08.00-19.00 saatleri arasında toplam on bir saat, ayrıca ayda dört pazar 05.30-19.00 saatleri arasında onüç buçuk saat, ayda ortalama beş gün özel davetler için 08.30-24.00 saatleri arasında, ramazan ayının tamamında haftada bir gün tatil olmak üzere yine 08.30-24.00 saatleri arasında’ olarak açıklamıştır. Mahkemece tanık beyanları ve bilirkişi raporu doğrultusunda davacının ilki 05.30-16.00, ikincisi 08.30-19.00 saatleri arasında olmak üzere iki vardiya şeklinde çalıştığı, ayrıca cumartesi veya pazar günlerinden birinde 05.00-19.00 saatleri arasında da çalışarak, ara dinlenme sürelerinden sonra toplam 60 saat çalıştığı, haftalık fazla çalışma süresinin 15 saat olduğu kanaatine varılarak, fazla çalışma alacağı hüküm altına alınmıştır. Mahkemenin kabul ettiği vardiyalı çalışma düzeni, davacının dava dilekçesinde bildirdiği günlük çalışma düzeni ile bağdaşmamaktadır. Hal böyle olunca, davacının bildirdiği çalışma süreleri ile tanık anlatımları ve diğer deliller arasındaki çelişki giderilmeden karar verilmesi hatalı olmuştur. Ayrıca davacının, ... 3. İş Mahkemesinin 2013/677 esas sayılı dosyasında tanık olarak beyanına başvurulduğu anlaşılmakta olup, davacının tanık sıfatıyla verdiği beyanın içeriği de dava dilekçesi içeriğinden farklıdır. Bu itibarla, 6100 sayılı Kanun’un 31. maddesi kapsamında davacı asil çağrılmak suretiyle, dava dilekçesindeki beyanı davacıya sorularak ve diğer dosyadaki tanık sıfatıyla beyanı da okunarak, işyerinde vardiyalı sistemde çalışma yapılıp yapılmadığı, davacının hangi vardiyada çalıştığı, vardiya değişim zamanı gibi hususlar açıklığa kavuşturulmak suretiyle bir sonuca varılması gerekmektedir. Mahkemece yapılacak araştırma sırasında dosya içinde mevcut 10.12.2012 tarihli Teftiş Tutanağına ilişkin diğer belgeler ve varsa müfettiş raporu da getirtildikten sonra, gerek davacı asilin beyanı gerekse diğer tüm deliller bir arada değerlendirildikten sonra varılacak sonuca göre karar verilmelidir. Mahkemece bu husus göz önüne alınmadan eksik inceleme ile karar verilmesi isabetsiz olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
2-Somut olayda davacı davalılar aleyhine açtığı davada kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilerek söz konusu alacakların “davalıdan” tahsiline karar verilmiştir. Dava iki davalı aleyhine yöneltildiği halde, mahkemece verilen kararda, infazda tereddüt yaratacak şekilde “davalıdan tahsiline” dair hüküm kurulması, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297 ve 298 maddelerine aykırıdır.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.







Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön