22. Hukuk Dairesi 2017/45569 E. , 2018/7436 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

22. Hukuk Dairesi 2017/45569 E. , 2018/7436 K.

'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı Halk Bankası vekili, müvekkili bankanın yeniden yapılandırılması sürecinde davalının başka bir kamu kurumuna naklen tayin edilmek üzere Genel Müdürlük emrine aynı ünvanla atandığını, davalının, .... İdare Mahkemesinde açtığı dava sonucunda işlemin iptaline karar verildiği, iptal kararının müvekkili bankaya tebliği üzerine 04/04/2006 tarihinde davalının eski görevine atandığını ve 15/12/2002-04/04/2016 dönemine ait ücret farklarının ödendiğini, davalının idare mahkemesinde açtığı yeni bir dava ile; müvekkili banka tarafından, davalının özel hukuk hükümlerine göre göreve iade edilmediğini iddia ederek işlemin iptalini ve hizmet sözleşmesine göre ücret farklarını talep ettiğini, .... 5. İdare Mahkemesi tarafından müvekkili aleyhine verilen kabul kararının, Danıştayca bozulduğunu ve davanın reddine karar verildiğini, .... 5. İdare Mahkemesinden verilen kararın Danıştay tarafından bozulmasından önce .... 5. İdare Mahkemesinin iptal kararı sonucunda davalının açtığı işe iade davası sonucunda işe iadesine karar verildiğini, bu karar gereğince davalıya toplam 131.392,92 TL ödeme yapıldığını, Danıştayın bozma kararı sonrasında davalıya yapılan ödemelerin geri istendiğini, davalının müvekkili bankaya 21.790,12 TL'yi ödediğini, davalının eksik ödediği 63.042,80 TL için icra takibi başlatıldığını, takibe ve borca itiraz üzerine .... 24. Asliye Hukuk Mahkemesinde itirazın iptali davası açıldığını, davanın halen derdest olduğunu, davalıya ayrıca kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti olmak üzere toplam 21.650,75 TL ödeme yapıldığını, ödemesinin yasal dayanağı kalmayan 21.650,75 TL ile 01/07/2011 tarihine kadar işlemiş 6.278,00 TL faizin asıl alacak için dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, görev ve zamanaşımı itirazında bulunduklarını, müvekkilinin, iş sözleşmesinin davalı banka tarafından 01/04/2008 tarihinde feshedildiğini, .... 9. İş Mahkemesinde açtıkları dava ile işe iade kararı verildiğini, işe iade kararının Yargıtayca onandığını, bu nedenle davacı talebinin yasal dayanağının bulunmadığını, bir yıllık zaman aşımı süresinin geçtiğini, müvekkilinin davacı bankada memur olarak çalışmasının mümkün olmadığını, müvekkili ile 28/12/2001 tarihinde imzalanan sözleşme ile statüsünün değiştirildiğini, müvekkiline yapılan ödemelerin Mahkeme kararına dayandığından davacının faiz alacağın bulunmamakla birlikte ancak talep tarihinden itibaren faiz talep edilebileceğini; .... 9. İş Mahkemesi'nin işe iade dosyası ve .... 14. İş Mahkemesi'nin alacak dosyasının, davacı lehine kesin hüküm olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davalı ...'in davacı banka ile arasında özel hukuk hükümlerine göre akdedilen bir hizmet sözleşmesinin bulunduğu iddiası ve özel statüdeki görevine iadesi talebi ile açtığı davanın, dosyada mevcut .... 5. İdare Mahkemesinin 31/05/2007 tarihli ilk kararı ile kabul edildiği, davacı banka tarafından kararın temyiz edildiği, ancak Mahkeme kararına da uyularak davalı ...'in hizmet sözleşmesi ile çalışmış gibi tüm haklarının ödendiği, 01/04/2008 tarihinde davalıya gönderilen ihtarname ile tüm yasal hakları ödenmek suretiyle hizmet sözleşmesinin feshedildiği, feshin sonrasında davalının banka hesabına toplam 21.650,75 TL ödeme yapıldığı, davalının, davacı banka bünyesinde hizmet sözleşmesi ile çalıştığını kabul eden .... 5. İdare Mahkemesinin 31/05/2007 tarihli kararının Danıştay tarafından bozulup .... 5. İdare Mahkemesi tarafından da bozma kararına uyularak Mahkemenin 24/06/2010 tarihli kararıyla davanın reddedilmesi ve sözü edilen kararın Danıştay 5. Dairesi tarafından onanarak kesinleşmesi ile davalının hukuki statüsünün 399 Sayılı KHK ve 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi olduğunun belirlendiği, buna göre .... 5. İdare Mahkemesinin 24/06/2010 tarihli kararı ile davacı banka tarafından, davalının hizmet sözleşmesiyle çalıştığı kabul edilerek yapılan kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti ödemesinin hukuki dayanağının ortadan kalktığı, .... 9. İş Mahkemesinin işe iadeye ilişkin kararının kapsamına göre davalıya yapılan ödeme, kesinleşmiş Mahkeme kararına dayalı bir ödeme de olmadığından davacı banka tarafından 11/04/2008 tarihinde davalıya kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti olarak ödenen toplam 21.650,75 TL nin davalıdan talep edilebileceği ve davanın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre yasal süresi içerisinde açılmış olduğu; davalının iade yükümlülüğünün, ödemenin dayanağı olan ilamın bozularak ortadan kalkması ve aksi yönde yeni bir hükmün kurulmasıyla doğacağından ve davanın açılmasından önce davalının temerrüde düşürüldüğüne dair dosyaya herhangi bir delil ve belge de sunulmamış olduğundan; davacı banka tarafından işlemiş faiz talep edilemeyeceği ve alacağa dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalıya, davacı banka tarafından ödenen kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin alacağı bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesinin mümkün bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacının 4857 Sayılı Yasa'ya tabi bir çalışan olmadığının Danıştay kararı ile tespit edilmiş olması gerekçe gösterilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya içeriği ile örtüşmemektedir.
Davacı Halk Bankasının özelleşmesi nedeniyle 31.12.2000 tarihinden sonra 657 Sayılı Kanun'a tabi personel çalıştırılamayacağından, 28.12.2001 tarihinde iş sözleşmesi yapılarak bu sözleşme ile davalı davacı bankada çalışmaya devam ettirilmiştir. 08.01.2002 tarihinde yetkisiz işlem yapıldığı ve davalının iş sözleşmesi ile çalışmasının uygun görülmediği gerekçesiyle davalı 4046 Sayılı Kanun'a göre 25.01.2002 tarihinde Genel Müdürlük emrine atanmıştır. Davalı, idare mahkemesinde 4046 sayılı Kanunun 22. maddesi uyarınca diğer kamu kurum ve kuruluşlarına naklen atanmak suretiyle istihdam fazlası personel olarak belirlenmesine yönelik 21.01.2002 tarihli işlemin iptali için dava açmıştır. İdare mahkemesince istihdam fazlası personel olarak belirlenme kararının yetkili makamca alınmamış olması gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiş olup mahkeme kararı nedeniyle davalı, 04.04.2006 tarihinde yeniden davacı Halk Bankası'nda görevlendirilmiştir. 02.06.2006 tarihinde ise 399 Sayılı KHK'ya tabi istihdam fazlası personel olarak belirlenerek 4046 sayılı Kanun uyarınca bu kez İçişleri Bakanlığı'na araştırmacı olarak nakledilmiştir. Davalının mahkeme kararının uygulanmadığını belirterek idare mahkemesinde açtığı davada davalının eski görevine iade edilmemiş olduğu belirlendiğinden 18.10.2007 tarihinde davacı Halk Bankasında yeniden görevlendirilmiş ve 01.04.2008 tarihinde de iş akdi sonlandırılmıştır. Fesih sonrasında davalının banka hesabına davacı banka tarafından toplam 21.650,75 TL kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin alacağı ödemesi yapılmış olup iş bu davanın bu ödemenin iadesine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı, 01.04.2008 tarihli iş akdinin feshi nedeniyle işe iade davası açmış olup, yargılama sonunda feshin geçersiz olduğunun tespiti ile işe iadesine karar verilmiştir. .... 9. İş Mahkemesi'nin 2008/338 esas sayılı bu dava dosyası, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi tarafından 29.6.2009 tarihinde onanmış ve hatta 12.10.2009 tarihinde maddi hata talebi de reddedilmiştir.
Davacı banka, 28.12.2009 tarihinde İdare Mahkemesi'nin kararının Danıştay tarafından bozulması nedeniyle ödediği kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin alacağı talebinin iadesi için dava açmış ise de, davacı bankanın aynı gerekçe ile davalıyı işe başlatmaması nedeniyle ödediği işe iade sonrası alacakların iadesi talebi ile de dava açmış olup açılan dava kesinleşen işe iade davası nedeniyle reddedilmiş ve karar dairemizce onanmıştır. (.... 10. İş Mahkemesi'nin 2012/888 Esas sayılı dava dosyası, Dairemizin 2013/20467 Esas sayılı kararı)
Ayrıca, davalı da işe başlatılmadığı tarihe göre fark kıdem tazminatı ve fark yıllık ücretli izin alacağı istemi ile 24.08.2010 tarihinde dava açmış olup; mahkemece davacının iş sözleşmesine tabi çalışan olduğu kabulü ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve sözü edilen karar Dairemizce onanmıştır. (.... 14. İş Mahkemesi 2010/904 Esas ; Dairemizin 12.2.2015 tarih ve 2014/36551 Esas sayılı ilamı)
Açıklandığı üzere, daha önce Adli Yargıda açılan davaların tümünde davalının hukuki statüsü açıkça belirlenmiş, bir başka deyişle davalının 4857 Sayılı Kanuna tabi işçi olarak çalıştığı kabul edilmiştir. Belirtilen kararların tamamı temyiz incelemesinden geçerek kesinleşmiştir. Bizatihi davacı Banka'nın kendisi de davalının 28.12.2001-01.04.2008 tarihleri arasında işçi olarak çalıştığı kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin alacağı bedelini ödemiştir. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davalının belirtilen dönem aralığında işçi olduğu kesinleşmiş adli yargı kararları ile belirlendiğinden davacı bankanın ödemiş olduğu kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin alacağının iadesini istemesi mümkün bulunmamaktadır. Mahkemece açıklanan nedenler gözönünde tutularak davanın reddi yerine kabulüne karar verilmiş olması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 21.03.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.





Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön