22. Hukuk Dairesi 2017/7367 E. , 2018/4970 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan ... vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı işyerinde güvenlik personeli olarak çalıştığını, 21.04.2014 tarihinde hiçbir gerekçe gösterilmeden ihbar süresi dahi verilmeden işinin sona erdirildiğini, güvenlik personellerinin 2 vardiya şeklinde sabah 07.00 akşam 19.00, akşam 19.00 sabah 07.00'ye kadar çalıştığını, çalışma usulünün 12 saat çalışıp 24 saat dinlenmek şeklinde olup, toplamda 2 haftalık süreçte 105 saat, haftada ortalama 52,5 saat çalışmalarına rağmen bu çalışmasının karşılığı olan fazla mesai ücretini alamadığını, bundan dolayı hak ettiği alacakların kendisine ödenmediğini, davalılar arasındaki Tip Hizmet Alım Sözleşmesinin 22. maddesi gereği, sözleşmenin mevzuatın kamu düzenine ilişkin emredici hükümlerine ve genel şartnamenin 6. bölümüne aykırı iş sözleşmesi kurulamayacağının belirtildiğini, 6772 sayılı Kanun gereği ödenmesi gereken yılda 2 maaş tutarı ilave tediyelerinin de ödenmediğini belirterek davalıdan kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil alacakları, ücret alacağı ile ilave tediye alacaklarını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı ... Başkanlığının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-İşçiye, işyerinde çalıştığı sırada ara dinlenmesi verilip verilmediği ve süresi konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
İşçinin günlük iş süresi içinde kesintisiz olarak hiç ara vermeden çalışması beklenemez. Gün içinde işçinin yemek, çay gibi ihtiyaçlar sebebiyle ya da dinlenmek için belli bir zamana ihtiyacı vardır.
Ara dinlenme 4857 sayılı İş Kanununun 68 inci maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükümde ara dinlenme süresi, günlük çalışma süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir. Buna göre dört saat veya daha kısa süreli günlük çalışmalarda ara dinlenmesi en az onbeş dakika, dört saatten fazla ve yedibuçuk saatten az çalışmalar için en az yarım saat ve günlük yedibuçuk saati aşan çalışmalar bakımından ise en az bir saat ara dinlenmesi verilmelidir. Uygulamada yedibuçuk saatlik çalışma süresinin çok fazla aşıldığı günlük çalışma sürelerine de rastlanılmaktadır. İş Kanununun 63 üncü maddesi hükmüne göre, günlük çalışma süresi onbir saati aşamayacağından, 68 inci maddenin belirlediği yedibuçuk saati aşan çalışmalar yönünden en az bir saatlik ara dinlenmesi süresinin, günlük en çok onbir saate kadar olan çalışmalarla ilgili olduğu kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla günde onbir saate kadar olan (onbir saat dahil) çalışmalar için ara dinlenmesi en az bir saat, onbir saatten fazla çalışmalarda ise en az birbuçuk saat olarak verilmelidir.
İşçi, ara dinlenme saatinde tamamen serbesttir. Bu süreyi işyeri içinde ya da dışında geçirebilir. İşyerinde geçirmesi ve bu süre içinde çalışmaya devam etmesi durumunda ara dinlenmesi verilmemiş sayılır. Ancak işçi işyerinde kalsa bile, ara dinlenmesi süresini serbestçe kullanabilir, bu süre içinde çalışmaya zorlanamaz.
Ara dinlenmesi için ücret ödenmesi gerekmez. Ancak, bu süre işçiye dinlenme zamanı olarak tanınmamışsa, işçinin normal ücretinin ödenmesi gerekir. Bu sürenin haftalık 45 saati aşan kısmını oluşturması halinde ise, zamlı ücret ödenmelidir.
Ara dinlenme süreleri kural olarak aralıksız olarak kullandırılır. Ara dinlenmesinin kullandırılması zorunlu ise de, bunun kullanılacağı zamanı belirlemek işverenin yönetim hakkıyla ilgilidir. İşçilerin tamamı aynı anda ara dinlenme zamanını kullanılabileceği gibi, belli bir plan dahilinde sırayla kullanmaları da mümkündür. Ancak ara dinlenme süresinin, işe, ara dinlenme süresi kadar geç başlama veya aynı süreyle erken bırakma şeklinde kullandırılması doğru olmaz. Ara dinlenme süresinin günlük çalışma içinde belli bir zamanda amaca uygun şekilde kullandırılması gerekir.
İş Kanununa İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliğinin 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, ara dinlenmelerinin iklim, mevsim, yöredeki gelenekler ve işin niteliğine göre yirmidört saat içinde kesintisiz oniki saat dinlenme süresi dikkate alınarak verileceği hükme bağlanmıştır. Değinilen maddenin birinci fıkrasında ise, ara dinlenme süresinin çalışma süresinden sayılmayacağı açıklanmıştır.
Somut olayda, davacının fazla çalışma süresi, görev yerine göre 12/24 saat çalışma düzenine göre vardiyalı olarak saat 07.00 - 19.00 saatleri ile 19.00 - 07.00 saatleri arasında haftanın 5 günü günde 12 saat çalışılıp haftanın kalan 2 gününde ise istirahat ederek haftalık 60 saat çalıştığı, yasal çalışma süresi olan haftalık 45 saati aşan haftalık 15 saatlik fazla çalışmasının bulunduğu, günlük fazla çalışmasının ise 3 saat olduğu sonucuna varılarak hesaplama yapılmıştır. Ancak fazla mesai alacağı hesabında çalışma saatleri yönünden dosyadaki belgelere göre isabetsizlik bulunmasa da haftalık çalışma bakımından ara dinlenme düşülmeden yapılan hesaplamanın kabulü yerinde olmamıştır. Davacının fazla mesaisinin, tespit edilen günlük oniki saat çalışma süresinden yukarıda belirtilen ilkeler çerçevesinde bir buçuk saat ara dinlenme süresi indirilmek suretiyle hesaplanarak sonucuna göre hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
3-Kabule göre de; Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda fazla mesai süresinin hesaplanmasında haftalık altmış saat çalışma yapıldığını kabul etmiş ise de, davacının talebi haftalık 52.5 saat çalışma yapıldığı yönündedir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26. maddesi “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmü uyarınca da taleple bağlılık kuralına aykırı olarak Mahkemece talepten fazlasına karar verilmesi usule aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
22. Hukuk Dairesi 2017/7367 E. , 2018/4970 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 103 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 3 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 3 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat