22. Hukuk Dairesi 2017/10969 E. , 2018/4880 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 11.10.2010-31.07.2012 tarihleri arasında mikser operatörü olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeden feshedildiğini beyanla kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili projenin tamamlanması üzerine iş sözleşmesinin tazminatlı olarak feshedildiğini, hiçbir alacağı olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı dava dilekçesinde 500,00 TL kıdem tazminatı, 500,00 TL ihbar tazminatı, 500,00 TL fazla mesai ücreti, 300,00 TL yıllık izin ücreti, 300,00 TL hafta tatili ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücretinin tahsilini talep etmiştir. Islah dilekçesi ile de, kıdem tazminatı talebini 453,20 TL'na, ihbar tazminatı talebini 346,08 TL'na, yıllık izin ücreti talebini ise 62,70 TL'na indirmiş, fazla mesai ücreti talebini 542,21 TL'na, hafta tatili ücreti talebini 1.275,28 TL'na, ulusal bayram genel tatil ücretini ise 231,42 TL'na artırmıştır. Talep edilen alacak miktarının düşürülmesi, düşürülen miktardan feragat edildiği anlamını taşır. Davacı ıslah harcını yatırırken, bilirkişi raporuna göre arttırdığı alacak miktarlarının harcını yatırması gerekirken, dava dilekçesi ile raporda daha düşük miktarda hesaplanan alacaklar için yatırdığı harcı mahsup etmiştir. Bu şekilde bir mahsupla harç yatırılması ıslah müessesesine uygun düşmemektedir. Islah dilekçesinde yatırılan harcın artırılan alacakların ne miktarı için yatırıldığı dikkate alınarak ıslahın artırılan bu miktar yönünden değerlendirilmesi gerekirken hatalı ıslah işlemine değer verilerek hüküm kurulması bozma nedenidir.
3-Taraflar arasında ibranamenin geçerli olup olmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, davalı tarafından dava dosyasına sunulan ve davacı tarafça imza itirazına uğramayan 03.08.2012 tarihli ve davacının tüm çalışma dönemini kapsar şekilde aylık olarak hazırlanmış İbranameye ekli listede, davacının normal gün ve hafta tatili fazla çalışma saati ile bayram tatili çalışma saati ve karşılığı ücretlerin gösterildiği görülmüştür. Bu listede davacının çalışma yaptığı ve ücret ödemesi yapıldığı gösterilen aylar için gerçekten de bordrolar ile tahakkuk yapılıp karşılığının ödendiği anlaşılmaktadır. Ancak bazı aylar için herhangi bir çalışma yapılmadığı belirtilmiş ve davacı da söz konusu aylar için normal fazla çalışma ve hafta tatili fazla çalışması yapmadığını ve tüm çalışma dönemi boyunca ulusal bayram tatili ve genel tatil günlerinde çalışma yapmadığını açıkça beyan etmiş ve imzası ile tasdik etmiştir. İbranamenin ekinde bulunan fazla çalışma, hafta tatili çalışması ve ulusal bayram genel tatil çalışması ile ilgili liste davacı yönünden bağlayıcıdır. Bu nedenle, söz konusu alacakların reddi gerekirken kabulüne karar verilmiş olması yönünden hüküm kurulması hatalı olmuştur.
4-Taraflar arasında davacının giydirilmiş ücretinin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı konusunda da uyuşmazlık bulunmaktadır.
Kıdem ve ihbar tazminatı hesabında dikkate alınması gereken ücret, işçinin brüt ücretidir. O halde, kıdem ve ihbar tazminatı, işçinin fiilen eline geçen ücreti üzerinden değil, sigorta primi, vergi sendika aidatı gibi kesintiler yapılmaksızın belirlenen brüt ücret gözönünde tutularak hesaplanır.
Kıdem ve ihbar tazminatına esas alınacak olan ücretin tespitinde 4857 sayılı İş Kanununun 32. maddesinde sözü edilen asıl ücrete ek olarak işçiye sağlanan para veya para ile ölçülebilen menfaatler gözönünde tutulur. Buna göre ikramiye, devamlılık arz eden prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, kira, aydınlatma, servis yardımı, yemek yardımı ve benzeri ödemeler hesaplamada dikkate alınır. İşçiye sağlanan özel sağlık sigortası yardımı ya da hayat sigortası prim ödemeleri de para ile ölçülebilen menfaatler kavramına dahil olup, tazminata esas ücrete eklenmelidir.
Somut olayda davacı tanıkları davacının servisten faydalanmadığını kendi imkanları ile işe gidip geldiğini bildirmişler, ayrıca servisten yararlanmayanlara ek bir ödeme de yapıldığı yönünde açıklamada bulunmamışlardır. Bu itibarla davacının giydirilmiş ücret hesabında bilirkişi tarafından servis ücretinin eklenmesi ve Mahkemece buna göre fark kıdem ve ihbar tazminatı alacağına hükmedilmiş olması hatalı olup bozma nedenidir.
Ayrıca, hesaplama sırasında günlük 4,77 TL bir öğün yemek bedeli ücrete giydirilmiştir. Ancak, ücrete eklenen yemek bedeline ilişkin, dosya içerisinde bilgi ve belge bulunmamaktadır. Bu sebeple, ilgili kuruluşlardan, işyerinin niteliği ve davacının çalışma dönemi de belirtilerek fesih tarihindeki, bir öğün yemek bedelinin ne kadar olduğu sorulmalıdır. Dosya kapsamına ve işyerinin niteliklerine göre denetime açık şekilde tespit edilecek yemek bedeli ücrete ilave edilerek kıdem tazminatı hesaplanmasına esas giydirilmiş ücret belirlenmelidir.
5-Taraflar arasında davacı işçinin yıllık izin ücreti alacağı olup olmadığı noktasında uyuşmazlık vardır.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dosya kapsamındaki davacının imzası bulunan yıllık izin belgesinden kullandığı tespit edilen bir kısım yıllık izin süresi hak ettiği yıllık izin süresinden mahsup edilerek yıllık izin alacağı hesaplanmıştır. Ancak dosya kapsamında davacının imzası bulunan “yıllık izne mahsuben” yazılı izin belgeleri dikkate alınmamıştır. Bu izin belgeleri davacı asile gösterilip beyanı alınarak sonucuna göre değerlendirilmesi gerekli iken eksik inceleme ile karar verilmesi hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
22. Hukuk Dairesi 2017/10969 E. , 2018/4880 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat