22. Hukuk Dairesi 2017/13627 E. , 2018/2047 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

22. Hukuk Dairesi 2017/13627 E. , 2018/2047 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesini emeklilik nedeni ile feshettiğini belirterek kıdem tazminatı, fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, süresi içerisinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla mesai yapıp yapmadığı, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıp çalışmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını, ulusal bayram genel tatil günlerinde çalıştığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil çalışmasının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, bu çalışmaların yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma ve genel tatil çalışması olup olmadığı araştırılmalıdır.
Somut olayda, mahkemece, davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilerek hesaplanan fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacakları hüküm altına alınmıştır. Ne var ki, dinlenen tanıklarının işverene karşı açtıkları aynı nitelikte davaları bulunduğu anlaşılmaktadır. Salt husumetli tanık beyanlarıyla söz konusu çalışmaların ıspatlandığı kabul edilerek hüküm kurulması hatalıdır. Çalışılan yer kamu işyeri olup dosya kapsamına göre husumetli tanık beyanları haricinde, davacının ulusal bayram genel tatil günlerinde çalıştığını ve fazla mesai yaptığını ispatlamaya elverişli delil sunulmadığı anlaşılmaktadır. Bu sebeple fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü hatalıdır.
3-Davacı ve davalı arasındaki diğer uyuşmazlık davacının çalışma süresi konusundadır.
Dosya içeriğine göre, davacı, 2001-07.07.2014 tarihleri arasında davalıya ait hastanede kesintisiz olarak çalıştığını iddia etmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda husumetli tanık beyanlarından hareketle 01.01.2001-07.07.2014 arasında davalı Bakanlığa bağlı hastanede kesintisiz çalıştığı kabul edilmiştir. Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre, davacının anılan dönemde çalıştığı şirketler ile davalı bakanlık arasındaki hizmet alım sözleşmeleri temin edilmeli, tüm dosya kapsamına göre çalışma süresi yeniden değerlendirilerek bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, 07.02.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön