22. Hukuk Dairesi 2016/32448 E. , 2018/1491 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı işveren işyerinde uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesinden faydalandığını, fesihte ve çalışması boyunca bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, izin, ilave tediye, ikramiye, birleştirilmiş sosyal yardım, fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı tarafından temyizi üzerine Dairemizce sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, fazla çalışma ve genel tatil alacağı taleplerinin reddi gerektiği ve davalı vekiline ıslaha karşı beyan ve def'ilerini sunabilmesi için iki haftalık kanuni süre verilmeden karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçeleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyan mahkemece, fazla çalışma ve genel tatil alacakları reddedilmiş, ancak davacının davayı belirsiz alacak davası olarak açtığı, 22.05.2015 tarihli dilekçe bozmadan önce ıslah dilekçesi olarak nitelendirilmişse de, dilekçe içeriğinden talep arttırım dilekçesi olduğunun anlaşıldığı ve dilekçede de davanın belirsiz alacak davası olduğunun yinelendiği, belirsiz alacak davası açılması ile dava zamanaşımının kesildiği ve bu sebeple davalının talep arttırım dilekçesine karşı ileri sürdüğü zamanaşımı def'in dikkate alınamayacağı kabul edilerek sonuca gidilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı ve katılma yolu ile davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1.Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2. Bilindiği üzere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda 'usuli kazanılmış hak' kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur.
Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada, ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir.
Somut olayda, mahkemece verilen hüküm, davalı temyizi üzerine Dairemizce incelenerek, fazla çalışma ve genel tatil alacağı taleplerinin reddi gerektiği ve davalı vekiline ıslaha karşı beyan ve def'ilerini sunabilmesi için iki haftalık kanuni süre verilmeden karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçeleriyle bozulmuş; bozmaya uyan mahkemece; fazla çalışma ve genel tatil alacakları reddedilmiş, ancak davacının davayı belirsiz alacak davası olarak açtığı, 22.05.2015 tarihli dilekçe bozmadan önce ıslah dilekçesi olarak nitelendirilmişse de, dilekçe içeriğinden talep arttırım dilekçesi olduğunun anlaşıldığı ve dilekçede de davanın belirsiz alacak davası olduğunun yinelendiği, belirsiz alacak davası açılması ile dava zamanaşımının kesildiği ve bu sebeple davalının talep arttırım dilekçesine karşı ileri sürdüğü zamanaşımı def'in dikkate alınamayacağı kabul edilerek sonuca gidilmiştir. Dava, kısmi dava olarak nitelendirilip sonuçlandırılmış olmakla, Dairemizce de kısmi dava olduğu kabul edilerek inceleme yapılmış olup, bozma ilamına uyulmakla davalı lehine usuli müktesep hak oluştuğu gözetilmeksizin davalının ıslaha karşı zamanaşımı def'i dikkate alınmadan sonuca gidilmesi hatalı olup yeniden bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
22. Hukuk Dairesi 2016/32448 E. , 2018/1491 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 4 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 2 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat