22. Hukuk Dairesi 2017/32422 E. , 2019/24564 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen karar, süresi içinde temyizen incelenmesi davalı ... vekilince duruşmalı olarak istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 20.12.2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı ... adına vekili Avukat ... ve davalı... Gıda Nak. ve Turizm Taah. Tic. A.Ş. adına kimse gelmedi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi ve eksikliğin giderilmesi için mahkemesine geri çevrildi. Eksiklik giderildikten sonra dosya yeniden Dairemize gelmekle, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 19/06/2002-21/06/2014 tarihleri arası kazan dairesi sorumlusu olarak davalılara ait işyerinde kesintisiz çalıştığını, davalılar arasında 30/01/2012 tarihinde işyeri devri yapıldığını, müvekkilinin iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini beyanla kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin, ücret, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarını talep etmiştir.
Davalıların cevaplarının özeti:
Davalı ... vekili, diğer davalı ... A.Ş.’den ... Organize Sanayi Böilgesindeki fabrikayı müştemilatları ile birlikte kiraladığını, davacı tarafın iddia ettiği gibi bir işyeri devri ve muvazaa söz konusu olmadığını, davacının ...taş A.Ş. Bünyesinde çalıştığı döneme ilişkin olarak davacının alacak talepleri bakımından müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, davacınıniş sözleşmesinin devamsızlık nedeniyle feshedildiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı şirket tarafından cevap dilekçesi ibraz edilmemiştir.
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece toplanan deliller ve yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Mahkeme kararında yazılacak hususlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Maddeye göre, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
Öte yandan, kanunun aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararın hüküm fıkralarının, açık, anlaşılır, çelişkisiz ve uygulanabilir olması gerekmekle birlikte, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi sebeplere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak, kısaca maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir.
Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi sebeple haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtayın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.
Somut uyuşmazlıkta davacı tarafça dava, ... ile ... Gıda Nak. Ve Turizm Taah. Tic. A.Ş.’ye karşı açılmış olup gerekçeli karar başlığında da her iki davalı ismine yer verilmesine rağmen, mahkeme ilamının gerekçe kısmında davalılar arasında işyeri devrinin söz konusu olduğu, davalı devralan ...’ın tüm çalışma dönemindeki feshe bağlı alacak olan yıllık izinden ve tüm işçilik alacaklarından, devreden Zeytaş'ın ise devirden itibaren 2 yıllık süre dolduğundan devir tarihine kadar kıdem tazminatından o tarihteki süre ve ücret bakımından sorumlu tutulması gerektiği belirtilerek, hüküm kısmında da talep konusu alacakların “davalıdan tahsiline” dair karar verilmiş ise de, bu davalının hangi davalı olduğu belli olmadığı gibi, kıdem tazminatı yönünden davalıların sorumlu oldukları miktarlarında belirtilmemesi hatalı olup kararın açıklanan gerekçesi ile kurulan hüküm sonucu arasında çelişki bulunduğu ve talep konusu alacakların hangi davalıdan tahsiline karar verildiğinin belli olmadığı anlaşılmakla yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
2-Kabule göre de taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut olayda, davacı işçi aylık net 1.600,00 TL ücret aldığını iddia etmiş, davalı taraf davacının bordrolara göre asgari ücretle çalıştığını savunmuştur. Davacı tanıkları davacının net 1.600,00 TL aldığını, davalı tanıkları ise davacının asgari ücretle çalıştığını beyan etmiştir. Mahkemece davacının fesih tarihi itibari ile alabileceği emsal ücret TMMOB Makine Mühendisleri Odası ... Şubesinden sorulduğu, cevaben gelen yazıda davacı gibi belge sahibi kazan dairesi sorumlusunun brüt 2.037,00 TL ücret alabileceğinin bildirildiği anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının ücreti, davacı tanık beyanlarına itibarla net 1.600,00TL brüt 2.235,30 TL olarak kabul edilmiştir. Davacının yapmış olduğu iş, kıdemi, emsal ücret araştırması ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde Mahkemece kabul edilen ücret isabetsizdir. Davacının ücretinin, emsal ücret araştırması ve davacı tanık beyanları dikkate alınarak brüt 2.037,00 TL olduğu değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
3-İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta, davalı tarafından ibraz edilen imzalı ve fazla mesai tahakkuku bulunan ücret bordrolarına göre davacının 2012 yılı nisan ayı ile 2012 yılı ağustos aylarına ilişkin dönem yönünden tanık beyanlarına itibarla fazla çalışma alacağı hesaplanması isabetli olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
4-Somut olayda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, tanık beyanlarının esas alınarak davacının haftanın dört günü, 08.00-22.00 arası iki saat ara dinlenme ile haftanın 2 günü ise 08.00-20.00 saatleri arası bir buçuk saat ara dinlenme tenzil edildiğinde, haftalık fazla çalışma süresinin 24 saat olduğu kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Ancak davalı beyanları ile davalı tanık beyanı, davacı tanıklarının husumetli olması, Dairemizce incelenen emsal işçilerin dosyaları ile davacının yaptığı işin niteliği birlikte değerlendirildiğinde davacının haftanın yedi günü saat 08:00 ile 20:00 saatleri arası bir buçuk saat ara dinlenme tenzili ile haftalık 21 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek fazla mesai alacağının hesaplanması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, davalı ... yararına takdir edilen 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
22. Hukuk Dairesi 2017/32422 E. , 2019/24564 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 44 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat