22. Hukuk Dairesi 2016/24570 E. , 2019/22013 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

22. Hukuk Dairesi 2016/24570 E. , 2019/22013 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14. maddesinin 1. Fıkrasının (5) numaralı bendi gereği yaş şartı hariç 15 yıl sigorta ve 3600 gün prim ödeme gün sayısını tamamlayan müvekkilinin iş sözleşmesini haklı olarak feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile davacıya ödenmediğini iddia ettiği bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece; toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Mahkeme kararında yazılacak hususlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Maddeye göre, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
Kanunun aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararın hüküm fıkralarının, açık, anlaşılır, çelişkisiz ve uygulanabilir olması gerekmekle birlikte, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi sebeplere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak, kısaca maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir. Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi sebeple haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay'ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi sebeple o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.
Kısa karar ile gerekçeli karar çelişkisi, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 10.04.1992 tarihli ve 1991/7 esas, 1992/4 karar sayılı ilamı gereğince bozma sebebidir.
Somut uyuşmazlıkta; kısa kararda, ispatlanamayan kıdem tazminatı isteminin reddine karar verildiği halde, gerekçeli kararda davacının istifa ettikten sonra fesih bildirimi ile fesih hakkını açıkça kötüye kullandığı belirtilerek buna rağmen brüt 13.032,43 TL kıdem tazminatı hüküm altına alınmıştır. Diğer taraftan, mahkemece hüküm altına fazla çalışma ve hafta tatili ücretlerinin gerekçeli kararda ve kısa kararda farklı tutarlarda belirtildiği görülmektedir. Ayrıca, ulusal bayram ve genel tatil ücret alacağı isteğine yönelik olarak, kısa karardan farklı olarak gerekçeli kararda hüküm kurulmadığı, gerekçeli kararda ise dava konusu olmayan ihbar tazminatının hüküm altına alındığı ve yıllık ücretli izin alacağının gerekçeli kararda usulden reddedilirken, kısa kararda esastan reddedildiği anlaşılmaktadır.
Hal böyle iken, temyiz edilen kararın kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunması sebebiyle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 02.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.














Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön