22. Hukuk Dairesi 2016/24017 E. , 2019/21508 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

22. Hukuk Dairesi 2016/24017 E. , 2019/21508 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ve davalılardan ... Elektrik Dağıtım A.Ş. vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini belirterek müvekkiline ödenmesi gerektiğini iddia ettiği kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti ile fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücret alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... vekili; husumet itirazı ve zamanaşımı def’inde bulunmuş, davacının müvekkilinden herhangi bir alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı ...Ş. ve davacı vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Davalı ...Ş. Temyizi Yönünden;
Davalı vekili 08.04.2019 tarihli dilekçesi ile temyiz isteminden feragat etmiş olup dosyada mevcut vekaletnamesinde temyizden feragat yetkisinin bulunduğu anlaşıldığından, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 432/4. maddesi uyarınca temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
Davacı Temyizi Yönünden;
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin hafta tatili günlerinde çalışıp çalışmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.Hafta tatili gününde çalıştığını iddia eden işçi, norm kuramı uyarınca bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan hafta tatili ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır. Bordroda ilgili bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde, işçi hafta tatilinde çalışma yaptığını her türlü delille ispat edebilir.Hafta tatillerinde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. Hafta tatili çalışmalarının yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkân dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez. Somut uyuşmazlıkta; davacı asıl ve ek dava ile davacının hafta sonları da çalıştırıldığını iddia ederek hafta tatili alacağı talep etmiş, mahkemece talebin reddine karar verilmiştir. Davacı tanıkları davacının hafta sonları ve tatillerde çalıştığını beyan ederek ayda iki pazar tatilinde çalıştırıldıklarını beyan etmişlerdir. Bu nedenle ayda iki hafta tatilinde çalışıldığının kabulü dosya içeriğine uygun düşecektir.
3-Mahkemece hüküm altına alınan kıdem tazminatından sadece davalı ...Ş. sorumlu tutulmuş olup diğer davalılar bakımından davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir. İşyeri devri halinde kıdem tazminatı bakımından devreden işveren kendi dönemi ve devir tarihindeki son ücreti ile sınırlı olmak üzere sorumludur. 1475 sayılı Yasanın 14. maddesinin ikinci fıkrasında, devreden işverenin sorumluluğu bakımından bir süre öngörülmediğinden, 4857 sayılı Yasanın 6. maddesinde sözü edilen devreden işveren için öngörülen iki yıllık süre sınırlaması, kıdem tazminatı bakımından söz konusu olmaz. O halde kıdem tazminatı işyeri devri öncesi ve sonrasında geçen sürenin tamamı için hesaplanmalı, ancak devreden işveren veya işverenler bakımından kendi dönemleri ve devir tarihindeki ücret ile sınırlı sorumluluk belirlenmelidir.Somut uyuşmazlıkta, davacı ...Şirketinde 01.12.2010-29.11.2011 ve 07.02.2013-30.11.2013 tarihleri arasında, ...İnş. Şirketinde 02.12.2011-31.01.2013 tarihleri arasında çalışmış olup asıl işveren olarak davalı ...Ş.'nin tüm kıdem tazminatından sorumlu tutulmasında bir isabetsizlik bulunmamakta ise de, devreden alt işverenlerin de kıdem tazminatından kendi dönemi ve devir tarihindeki son ücreti ile sınırlı olarak sorumlu oldukları gözetilmeden, Haskar Şirketi hakkında 2 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, devreden alt işverenlerin son alt işveren de olmadıkları gerekçesiyle şirketlerin kıdem tazminatından sorumlu oldukları miktar belirlenmeksizin sadece ... Eletrik Dağıtım Aş.’nin sorumlu tutulması ve ...Ltd. Şti. hakkında davanın husumet yokluğundan reddine karar verilerek lehine vekalet ücreti takdiri hatalı olmuştur. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının talep halinde ilgililere iadesine, 26.11.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.




Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön