22. Hukuk Dairesi 2016/22632 E. , 2019/21410 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız ve gerekçesiz olarak feshedildiğini beyan ederek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının taleplerinin haksız olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere göre ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz :
Karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Mahkeme kararında yazılacak hususlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Maddeye göre, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.Öte yandan, kanunun aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararın hüküm fıkralarının, açık, anlaşılır, çelişkisiz ve uygulanabilir olması gerekmekle birlikte, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi sebeplere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak, kısaca maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir. Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi sebeple haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtayın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi sebeple o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.
Kısa karar ile gerekçeli karar çelişkisi, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 10.04.1992 tarihli ve 1991/7 esas, 1992/4 karar sayılı ilamı gereğince bozma sebebidir.
Hakimin son oturumda tutanağa yazdırıp tefhim ettiği karar, esas karar olup, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 298/2.maddesi gereğince sonradan yazılan gerekçeli kararın bu karara aykırı olmaması gerekir.Ayrıca, hükmün tashihi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 304. maddesinde düzenlenmiş olup buna göre tashih ancak hükümdeki yazı ve hesap hataları diğeri benzeri açık hatalar için mümkündür.Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 304 ; '(1) Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir. (2) Tashih kararı verildiği takdirde, düzeltilen hususlarla ilgili karar, mahkemede bulunan nüshalar ile verilmiş olan suretlerin altına veya bunlara eklenecek ayrı bir kâğıda yazılır, imzalanır ve mühürlenir.' düzenlemesine, Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 305 ise; 'Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir.
2- Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez. ' ibareleri yer almaktadır.Somut olayda, Mahkemece gerekçeli karar ile“Tüm dosya kapsamına göre ve bilirkişi ...ün hazırlamış olduğu ilk rapor ve ek raporlarıda irdelenmiş olup yapmış olduğu hesaplamalarda ihbar ve kıdem tazminatı ile hafta tatili ücretinin reddi gerektiğini, 20.413,21 TL fazla mesai ücreti, 4.312,25 TL yıllık izin ücreti, ile 1.490,88 TL ubgt ücretinin bulunduğunu hesap ve müteâla etmiş olup usul ve yasaya uygun, dosya kapsamıyla uyumlu bulunan bilirkişi rapor ve ek raporlarına itibar edilerek davanın talep gibi kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş olmakla” gerekçesi ile “1-Brüt 20.413,21 TL fazla mesai ücreti alacağının 500,00 TL sinin dava tarihi olan 26.12.2012, kalan miktarın ıslah tarihi olan 03.04.2015 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2-Brüt 4.312,25 TL yıllık ücretli izin alacağının 500,00 TL sinin dava tarihi olan 26.12.2012, kalan miktarın ıslah tarihi olan 03.04.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Brüt 1.490,88 TL ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının 500,00 TL sinin dava tarihi olan 26.12.2012, kalan miktarın ıslah tarihi olan 03.04.2015 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine,” dair hüküm kurulmuştur.
Ancak, Mahkemece gerekçeli karar evrakının altına düzeltme şerhi ve tashih kararı başlığı derc edilmek suretiyle “ Davacı vekilinin mevcut 03.04.2015 tarihli ıslah dilekçesinde, fazla mesai ücretinden 11.522,04 TL, ulusal bayram ve genel tatil ücretinden 635,05 TL olarak talep ettiği, ancak mahkememizin 04.04.2016 tarihli kısa kararında ise bahsi geçen taleplerin bilirkişi raporunda belirtilen fazla mesai ücretinin 20.413,21 TL, ulusal bayram ve genel tatil ücretinden 1.490,88 TL olarak hüküm altına alındığı görüldü. Bunun infaz aşamasında ve temyiz incelemesinde sorun meydana getireceği hususu dikkate alınarak davacı yanın taleplerinin istemle bağlı kalınarak bu miktarların silinerek yerine ıslah talebindeki miktarların yazılması gerekmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 304. maddesi bu tür hatalarının mahkeme tarafından kendiliğinden düzeltilebileceği hükmünü içermektedir” gerekçesi ile “İstemin talep gibi kabulü ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen dosyadan karara çıkan 14.04.2016 tarihli ilamının 1, ve 3, nolu bendinde belirtilen miktarların silinerek yerine H Ü K Ü M/Bu gerekçe ile Davanın kısmen KABULÜ ile, 1- Bilirkişiçe belirlenen Brüt 20.413,21 TL fazla mesai ücretininden talep gibi11.522,04 TL alacağının 500,00 TL sinin dava tarihi olan 26.12.2012, kalan miktarın ıslah tarihi olan 03.04.2015 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,fazlaya dair haklarının saklı tutulmasına, 2-Brüt 4.312,25 TL yıllık ücretli izin alacağının 500,00 TL sinin dava tarihi olan 26.12.2012, kalan miktarın ıslah tarihi olan 03.04.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3-Bilirkişice belirlenen Brüt 1.490,88 TL ulusal bayram ve genel tatil ücretinden talep gibi 635,05 TL alacağının 500,00 TL sinin dava tarihi olan 26.12.2012, kalan miktarın ıslah tarihi olan 03.04.2015 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair haklarının saklı tutulmasına;
5-Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine” dair hüküm kurulmuştur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu' nun tavzih ve tashihe ilişkin hükümleri açıktır. Mahkemece yapılan düzeltme, verilen tüm kararın düzeltilmesine yönelik olup , 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu' nda düzenlenen tavzih ve tashihe ilişkin hükümleri kapsamamakta olup yeni bir hüküm niteliğindedir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu tarafından bu şekilde yapılan işlem korunmamıştır. Bu nedenle sair yönler incelenmeksizin hüküm ve gerekçeli hüküm arasındaki çelişkinin giderilmesi için kararın öncelikle bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 25.11.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
22. Hukuk Dairesi 2016/22632 E. , 2019/21410 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 32 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 29 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat