22. Hukuk Dairesi 2016/21920 E. , 2019/19792 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

22. Hukuk Dairesi 2016/21920 E. , 2019/19792 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait hastanede 12/06/2012-25/01/2016 tarihleri arasında radyoloji teknisyeni olarak çalıştığı, işyerinde tadilat yapılacağı bahanesiyle ücretli izine çıkartılıp izinde iken işten çıkartıldığı, fazla çalışması bulunduğu, şua izni kullandırılmadığı, ücret alacağının ödenmediği iddiası ile kıdem ve ihbar tazminatı, aylık ücret ve şua izin ücreti, fazla çalışma ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma ücret alacağına hak kazanıp kazanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
Somut olayda; Tanık beyanlarına göre davacının 2014 yılı sonuna kadar 24 saat çalışma 24 saat dinlenme şeklinde çalışmaya göre bir hafta 3 gün bir hafta 4 gün çalışması nedeni ile ortalama haftalık 10,5 saat fazla çalışma yaptığı, 01.01.2015 sonrası için ise 08:30-17:30 saatleri arası çalışmaya göre haftalık 3 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek hesaplama yapılması isabetli ise de, davalı tarafından dosyaya sunulan 2012/10-2016/1.aylar arası dönem bordroların incelenmesinde, bir kısım bordroların imzalı, bir kısmının imzasız olduğu, bordroların büyük çoğunluğunda fazla çalışma ücreti tahakkuk ettirildiği, davacının ihtirazi kaydının bulunmadığı anlaşıldığından, anılan ilkeler uyarınca imzalı bordrolarda fazla çalışma ücreti tahakkuk ettirilen dönemler dışlanarak, imzasız bordrolarda tahakkuk ettirilerek ödenen fazla çalışma ücretleri mahsup edilmek suretiyle hesaplama yapılıp bir karar verilmesi gerekir iken bordrolar dikkate alınmaksızın verilen karar hatalı olmuştur.
3-Taraflar arasında davacının ücret farkı alacağının bulunup bulunmadığı hususunda uyuşmazlık vardır.
Somut uyuşmazlıkta, Davacı öncesinde maaşların her ayın biri ile beşi arası bankaya yatırılırken ING Bank hesabına her ayın onbeşi ile yirmisi arası ödeme yapılmaya başlanarak arada 15 günlük ücret kaybı oluştuğunu iddia etmiş, mahkemece de bu ücret frakı hüküm altına alınmış ise de, dosyaya kazandırılan banka hesap dökümlerinin incelenmesinde, davacının ücretinin 2012 yılı Eylül ayına kadar her ayın biri ile beşi arasında ödenir iken 2012 yılı Ekim ayından itibaren her ayın onbeşi ile yirmisi arasında ödendiği, ancak 2012/Eylül ayında bir önceki ay ücreti olarak ödenen Ağustos ayı ücreti ile 2012/Ekim ayında ödenen bir önceki ay ücreti olarak ödenen Eylül ayı ücretinin aynı miktarda ve tam olarak ödendiği, ödemelerin bir önceki ayın tamamı için bir sonraki ay yapılan ödemeler olduğu göz önünde bulundurulduğunda, ödeme gününün değiştirilmesi nedeniyle ödenmeyen yada eksik ödenen ücretin söz konusu olmadığı anlaşıldığından ücret farkı alacağı talebinin reddi gerekir iken kabulü isabetli olmamıştır.
4-Taraflar arasında bir diğer uyuşmazlık konusu ise davalı tarafından yapılan ödemenin kıdem tazminatı alacağından mahsup edilip edilmeyeceği noktasındadır.
Davalı davacıya fesihten sonra taksitler halinde kıdem tazminatı olarak 1.500,00 TL ödeme yapıldığını, ödemenin maaş açıklaması ile yapılmış olmasının sonuca etkili olmayacağı iddia edilmiştir. Davalı tarafından sunulan ödeme dekontları ile banka hesap dökümleri incelendiğinde, davalı tarafından iş akdinin feshinden sonra maaş açıklaması ile davacı hesabına toplam 1.500,00 TL ödeme yapıldığı, davacının fesihten önce ödenmemiş ücret alacağının da bulunmadığı anlaşıldığından, yapılan ödemenin kıdem tazminatı ödemesi olduğu kabul edilerek mahsup edilip bir karar verilmesi gerekir.
Mahkemece belirtilen hususlar gözetilmeden verilen karar hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 23/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön