22. Hukuk Dairesi 2016/19672 E. , 2019/18318 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

22. Hukuk Dairesi 2016/19672 E. , 2019/18318 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin...Belediyesinde çalışmakta iken 30/03/2014 tarihi itibariyle belediyenin kapatıldığını, belediye personel ve her türlü taşınır ve taşınmaz mallarının İl Özel İdarelerine devredildiğini, ikramiye, ücret, ücret farkı, Toplu Iş Sözleşmesinden kaynaklanan alacakları bulunduğunu, İsahocalı Belediye Başkanlığı tarafından müvekkilinin alacağını gösterir belge tanzim edildiğini, bu alacakların tahsili istemiyle Kırşehir İcra Müdürlüğü’nün 2014/3250 esas sayılı dosyası üzerinden 48983,21 TL asıl alacak, 17144.10 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 66127,31 TL üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça takibe itiraz edilerek durdurulduğunu öne sürerek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, %20'den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının 31/03/2014 tarihinde...Belediyesi’nin müvekkil İl Özel İdaresine devredildiğini, alacak dönemlerinin icra takibinden anlaşılamadığını, alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının alacağı bulunmadığını, tüm alacaklarının ödendiğini savunarak %20'den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, 30/03/2014 tarihi itibari ile...Belediye Başkanlığı’nın kapatıldığı, İsahocalı Belediye Başkanlığı tarafından davacının alacağını gösterir belge tanzim edildiği, bu belgeye istinaden icra takibi başlatıldığı, davalı tarafın yapılan takibe itirazı haksız olduğu gibi alacakların ödendiğine ilişkin belge de sunmadığı gerekçesiyle davalı tarafın Kırşehir İcra Müdürlüğü’nün 2014/3250 esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazının kısmen iptali ile takibin 32115,13 TL asıl alacak ve 8785.61 TL işlemiş faizi üzerinden devamına, davacı ve davalı tarafın icra inkar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, yasal süresi içerisinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı 07.09.2015 tarihli dilekçesi ile 05.05.2014 tarihli icra takibine konu alacaklarının hangi kalemler olduğunu açıklamış olup, 05.05.2014 tarihli icra takibine konu alacaklar 60.127.31 TL nin TL’nin 23.06.2005- 31.03.2014 tarihleri arası ikramiye ve ilave tediye alacağı, 6000 TL’nin 23.06.2005- 31.03.2014 tarihleri arası sosyal yardım alacağı olduğu anlaşılmaktadır.
Davacının icra takibine eklediği 02.01.2014 tarihli ödeme emri belgesinde, 2003 ve 2008 yılları arası bu yıllar dahil ikramiye; 2009 ve 2012 arası bu yıllar dahil ikramiye ve diğer yardımlar olarak toplam altı adet işçi bordrosunun ödenmesi gerektiği harcama yetkilisi olduğu belirtilen Halil Metin isimli kişi tarafından uygun bulunmuştur.
Öncelikle ödeme emri belgesinde imzası olan kişinin kapatılan belediyeyi borç altına sokan bir belgeyi imzalama yetkisine sahip olup olmadığı belirlenmelidir. Kişinin imzaya yetkili olduğunun belirlenmesi halinde, belgede yazılı miktarlar yönünden belediyenin borcu ikrar ettiğinin kabul edilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak kişinin imzaya yetkili kişi olmadığının belirlenmesi halinde bu belge borç ikrarı olarak nitelendirilemeyeceğinden 02.01.2014 tarihli ödeme belgesinde tahakkuk ettirilen alacak kalemlerine davacının hak kazanıp kazanmadığının ayrıca araştırılması gerekmektedir.
Öte yandan, dosya içerisinde davacının ücret bordroları ve davacıya yapılan ödemeleri gösterir belgeler bir başka deyişle davacının işyeri şahsi sicil dosyası bulunmamaktadır. Davacının tüm çalışma dönemini kapsar şahsi sicil dosyasının sunulması için ( ücret bordroları,ödeme belgeleri ve davacının icra takibine eklediği 02.01.2014 tarihli ödeme emri belgesinde davacı alacağı olduğu belirtilen tutarların ödenip ödenmediğine ilişkin belgeler vs.) davalı yana yöntemince kesin süre verilmeli, sunulması halinde 02.01.2014 tarihli ödeme emri belgesinin borç ikrarı niteliğini taşıdığı belirlenmiş ise bu belgedeki miktarların davacıya ödenip ödenmediği tespit edilmeli, bu belge borç ikrarı niteliğini taşıyamayacak bir belge ise bu belgeye dayanılarak yapılan talepler ve icra takibindeki diğer talepler bakımından hesaplama yapılarak davacının alacağı bulunup bulunmadığı var ise miktarı dosya içerisindeki ispat durumuna göre belirlenmelidir.
3- 02.01.2014 tarihli ödeme emri belgesinin borç ikrarı niteliğini taşıyan bir belge olduğunun tespiti halinde, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda açıklandığı şekilde zamanaşımının borç ikrarı nedeniyle kesildiğinin kabulünde isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak, davacının başlattığı icra takibinde 02.01.2014 tarihli ödeme emri belgesinde belirtilmeyen başka alacak kalemleri bakımından da takibe girişilmiş olup icra takibinin açılan itirazın iptali davası bakımından zamanaşımını keseceği dikkate alınmadan hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu alacak kalemleri için icra takip tarihi yerine dava tarihi esas alınarak zamanaşımının hesaplanmış olması hatalıdır.
Aynı şekilde, 02.01.2014 tarihli ödeme emri belgesinin borç ikrarı niteliğini taşıyan bir belge olmadığı tespit edilir ise; davacının bu belgeye dayanarak takibe giriştiği alacakmiktarları bakımından da icra takip tarihi esas alınarak zamanaşımının hesaplanması gerekeceği gözetilmelidir.
4- Ayrıca, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda 02.01.2014 tarihli ödeme emri belgesi başlıklı belgedeki tüm tutarlar ikramiye alacağı olarak kabul edilerek hesaplama yapılmış ise de; 2009 ve 2012 yılları dahil bu yıllar arası için sunulan belgelerde davacıya ödenmesi gerektiği belirlenen alacak miktarlarının sadece ikramiye alacağı olmadığı ayrıca “diğer yardımlar” başlığı altında da davacıya ödenmesi gereken miktarlar olduğunun belirlendiği görülmektedir.
Açıklanan nedenle, davacı tarafından sunulan ödeme emri belgesindeki ödenmesi gerektiği belirtilen tüm tutarın ikramiye alacağı olduğunun kabulü ile hesaplama yapılması hatalıdır. Mahkemece “diğer yardımlar” başlığında belirtilen alacağın icra takibi ile talep edilen alacaklardan olup olmadığı tespit edilmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir.
5- Dava, iş sözleşmesinden doğan alacak taleplerine ilişkin olup, iş mahkemesinin görevli bulunduğu konusunda tereddüt bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, ayrı bir iş mahkemesi bulunmayan yerlerde asliye hukuk mahkemesi tarafından “iş mahkemesi sıfatı ile” davaya bakılması gerektiğinin göz önüne alınmaması doğru olmamıştır.
Mahkemece bu hususlar gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 07.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön