22. Hukuk Dairesi 2019/6590 E. , 2019/17078 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalı Belediyede 27.09.2012-21.04.2014 tarihleri arasında güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, 21.04.2014 tarihinde ihbar süresi tanınmadan ve hiçbir gerekçe gösterilmeksizin iş sözleşmesine son verildiğini, müvekkilinin baştan itibaren davalı İdarenin alt işvereni olan şirketlerde çalıştığını ve asıl işveren-alt işveren ilşkisi nedeniyle işçilik alacaklarından sorumlu olduklarını, 12/24 nöbet sistemi ile çalışan müvekkiline 01.01.2012 tarihine kadar genel tatil ücretlerinin ödenmediğini, yıllık izinlerinin tam olarak kullandırılmadığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile izin ücreti alacağı, fazla mesai ücreti ve genel tatil ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının müvekkili kurumda herhangi bir birimde çalışmadığını, işçi veya memur olarak herhangi bir görevinin olmadığını, davanın müvekkili yönünden husumetten reddinin gerektiğini, hukuki sorumluluğunun kabul edilmesi halinde ise belediyenin resmi bir kurum olması nedeniyle fazla çalışma yapılması halinde fazla çalışılan saatlerle ilgili ücretlerin ödendiğini, yıllık izinlerin kullandırıldığını, dini ve milli bayram tatil ücretlerinin ödendiğini beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılamada, davanın kabulü yönünde verilen ilk karar Dairemizin 2017/7351 esas 2018/4954 karar sayılı 27.02.2018 tarihli kararı ile “ Davacının fazla mesaisinin, tespit edilen günlük oniki saat çalışma süresinden birbuçuk saat ara dinlenme süresi indirilmek suretiyle hesaplanması gerektiği ve davacının talebinin haftalık 52,5 saat çalışma yapıldığı yönünde olmasına rağmen hükme esas alınan bilirkişi raporunda haftalık altmış saat çalışma yapıldığının kabul edilmesinin HMK 26. maddesinde yer alan taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğu” gerekçeleri ile bozulmuş olup, Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde “davacı vekilince söz konusu alacakların ödendiği beyanı dikkate alınarak karar verilmesine yer olmadığına” dair karar verilmiştir
Temyiz Başvurusu:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Mahkeme kararında yazılacak hususlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Maddeye göre, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Öte yandan, kanunun aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararın hüküm fıkralarının, açık, anlaşılır, çelişkisiz ve uygulanabilir olması gerekmekle birlikte, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların Mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi sebeplere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak, kısaca maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir. Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi sebeple haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtayın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.
10.04.1992 gün ve 1991/7 esas 1992/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ve 6100 sayılı HMK'nın 298. maddesi uyarınca hüküm fıkrası ile gerekçe arasında veya tefhim edilen kısa karar ile gerekçe arasında çelişki olması bozma sebebidir.
Dosya içeriğine göre, 29.05.2018 tarihli duruşmada Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilerek “Net 2.101,59 TL kıdem tazminatı alacağının, net 1.596,99 TL ihbar tazminatı alacağının, net 165,41 TL yıllık izin ücreti alacağının, net 2.005,26 TL fazla mesai alacağının kabulü ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline” şeklindeki kısa karar duruşmada hazır olan taraflara tefhim olunmuştur. Ne var ki, bir kısım işçilik alacaklarının tefhim olunan kısa kararda bu şekilde hüküm altına alınmasına rağmen, gerekçeli kararda, “karar verilmesine yer olmadığına” dair karar verilmiş olması, tefhim olunan kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olmasına sebebiyet verdiğinden hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, bozma sebebine göre, tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
22. Hukuk Dairesi 2019/6590 E. , 2019/17078 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 114 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 33 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 64 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 53 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 34 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat