22. Hukuk Dairesi 2016/19639 E. , 2019/17060 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

22. Hukuk Dairesi 2016/19639 E. , 2019/17060 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı bankada bireysel kitle bankacılığı satış yöneticisi olarak çalıştığını iş sözleşmesini yapılan psikolojik baskılar ve fazla mesai alacaklarının ödenmemesi ve bordroda gösterilmememsi nedeniyle haklı nedenle feshettiğini belirterek kıdem tazminatı ile fazla çalışma ve hafta tatili ücretinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; zamanaşımı itirazında bulunarak davacının istifa ederek ayrıldığını fazla çalışma yapıldığında IK Online sistemine girilerek onaylanması durumunda ödendiğini, 270 saatlik fazla çalışmanın ücrete dahil olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında davacının fazla çalışması bulunup bulunmadığı uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Mahkemece davacının fazla çalışma yaptığı kabul edilip alacak hüküm altına alınmış ise de bu kabul dosya kapsamına uygun değildir.
Söz konusu alacağın varlığını ispatlama yükü davacıda olup davacı delil olarak tanık beyanlarına ve işyeri giriş-çıkış, bilgisayar, e-mail kayıtlarına dayanmıştır.
Dosya içerisine birkaç CD halinde e-mail kayıtları sunmuş ve kayıtların dökümü yapılarak fazla çalışma alacağı hesaplanmıştır. Kayıtlar davacının kullandığı işyeri bilgisayarından iş ile ilgili attığı ve aldığı e-maillere ilişkin olup bu mailler dikkate alınarak fazla çalışma alacağı tüm dönemi kapsar şekilde hesaplanmıştır. Ancak hükme esas alınan bilirkişi asıl ve ek raporunda yapılan hesaplama açık ve net olmayıp denetime elverişli değildir. Ayrıca davacıyla yapılan iş sözleşmesinin 9. maddesinde yasal sınırlar içerisinde yapılan fazla çalışmaların ücrete dahil olduğu belirtilmiştir. E-mail kayıtları ile desteklenen tanık beyanında da davacının çalışma saatlerinin bankanın belirttiği 09.00-18.00 saatlerinin üzerinde olduğu anlaşılmıştır. E-mail kayıtlarına asgari 15 dakika işlerin toparlanması için hazırlık süresi de ilave edilerek kayıt bulunan dönemde kayıtlara göre bulunmayan dönemde ise davacı talebi, tanık beyanı ve e-mail kayıtları, davacının kullandığı bilgisayar açılış-kapanış sistem kayıtları da getirtilerek birlikte değerlendirilerek sözleşmede mevcut yıllık 270 saatin ücrete dahil olduğunun kabulüyle varsa fazla çalışma alacağının hüküm altına alınması gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsiz olmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.09.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön