22. Hukuk Dairesi 2017/23662 E. , 2019/16095 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, çalıştığı halde ücretinin ödenmediğini öne sürerek fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ve yıllık ücretli izin alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda ve yazılı gerekçe ile fazla çalışma ücreti alacağının reddine diğer alacak taleplerinin kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine,
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
Somut uyuşmazlıkta, petrol istasyonunda pompacı olarak görev yapan davacı haftanın 7 günü 6.00-24.00 arası çalıştığını, 24.00 sonrası yazın 2-3 saat, kışın 1 saat kadar mazot vermeye devam ettiğini ve işyerinde ikamet ederek aynı zamanda bekçilik de yaptığını iddia etmiştir. Mahkemece, davacının iş ve aile yaşamının birbirine geçmiş olduğu gerekçesiyle fazla çalışma talebinin reddine karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya içeriği ile örtüşmemektedir. İddia, cevap, tanık beyanları, ispat durumu ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında, davacının ayın iki haftası 6 gün, iki haftası 7 gün 6.00-18.00 arası çalıştığı, buna göre 1.5 saat ara dinlenme süresi düşüldüğünde ayın iki haftası 18, iki haftası 21 saat fazla çalıştığı sonucuna varılmaktadır. Nitekim mahkemece aldırılan bilirkişi raporunda da bu kabule göre hesaplama yapılmıştır. Hal böyle olunca, Mahkemece davacının yukarıda belirtilen çalışma şekline göre hesaplanan fazla çalışma ücreti alacağının hüküm altına alınması yerine yanılgılı değerlendirme ile fazla çalışma talebinin reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Mahkemece hüküm altına alınan alacakların net mi yoksa brüt tutarlar mı olduğunun hüküm yerinde açıkça belirtilmemesi de infazda tereddüt yaratır mahiyette olduğundan doğru bulunmamıştır.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 12.09.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.
22. Hukuk Dairesi 2017/23662 E. , 2019/16095 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 32 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 39 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 42 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 47 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 49 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat