22. Hukuk Dairesi 2019/5276 E. , 2019/15950 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

22. Hukuk Dairesi 2019/5276 E. , 2019/15950 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Mahkemenin yukarıda tarih, esas ve karar numarası belirtilen kararının temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizin 01/04/2019 tarihli ve 2016/8620 esas, 2019/7189 karar sayılı ilamıyla DÜZELTİLEREK ONANMASINA karar verilmiştir.
Davalı vekilince Dairemiz kararının maddi hataya dayandığı gerekçesi ile ortadan kaldırılması istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04/02/1959 tarihli ve 1957/13 esas, 1959/5 karar ile 09/05/1960 tarihli ve 1960/21 esas, 1960/9 karar sayılı kararlarında belirtildiği üzere, Yargıtay’ca maddi hata sonucu verilen bir karara mahkemece uyulmasına karar verilmesi halinde dahi usulü kazanılmış hak oluşmaz ve Yargıtay’ın maddi hatalı kararından dönülmesi mümkündür.
Somut uyuşmazlıkta, Dairemizin 01/04/2019 tarihli ve 2016/8620 esas, 2019/7189 karar sayılı ilamıyla Mahkeme hükmünün düzeltilerek onanmasına karar verilmiş ise de, davalının ıslahın süresinde olmadığına yönelik temyiz itirazlarının değerlendirilmesi noktasında maddi hata yapıldığı, kararın aşağıda açıklanan nedenlerle bozulması gerekirken, onanmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Anılan sebeple, maddi hataya dayanan Dairemizin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının ORTADAN KALDIRILMASINA karar verildi. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin davalı yanın baskısı ile işten çıkarıldığını beyanla kıdem ve ihbar tazminatları ile ödenmediğini iddia ettiği bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımı def'inde bulunmuş, davacının 23/12/2011 tarihinde eşinin tayini sonucu kızına bakmak istemesi nedeniyle ve kendi isteğiyle işten ayrıldığını, yıllık izinlerini kullandığını, fazla çalışma yapmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ıslah işleminin kanuni süre içerisinde yapılıp yapılmadığı noktasındadır.
6100 sayılı Kanun’un 90. maddesinin birinci fıkrasında, “Süreler, kanunda belirtilir veya hâkim tarafından tespit edilir. Kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında, hâkim kanundaki süreleri artıramaz veya eksiltemez.” hükmü; aynı Kanun’un 181. maddesinde, “Kısmen ıslaha başvuran tarafa, ıslah ettiği usul işlemini yapması için bir haftalık süre verilir. Bu süre içinde ıslah edilen işlem yapılmazsa, ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilir.” hükmü düzenlenmiştir.
Davaların kısa zamanda sonuçlandırılması, adaletin bir an önce tecellisi için, taraflarca veya mahkemelerce yapılması gereken bir kısım adli işlemler sürelere bağlanmıştır. Bu sürelerin bazılarını kanun bizzat belirlerken bir kısmını işin özelliğine, tarafların durumlarına göre belirlemesi için hakime bırakmıştır. Kanuni süreler açıkça belirtilen ayrıcalıklar dışında kesindir. Bu nedenle kanunun tayin ettiği süreler hakim tarafından azaltıp çoğaltılamaz.
Davacı vekiline, 02/06/2015 tarihli celsede, davasını ıslah etmek üzere iki haftalık süre verilmiştir. 16/06/2015 tarihinde kısmi ıslah dilekçesi sunulmuş ve harçlandırılmıştır.
Bahse konu ıslah işleminin kanunun tanıdığı bir haftalık süre içerisinde yapılmadığı sabit olup, ıslah geçersizdir.
Mahkemece; ıslahın hiç yapılmamış sayılarak dava dilekçesindeki talep miktarlarıyla bağlı kalınması gerekirken,ıslahla artırılan miktarların hüküm altına alınması hatalı olmuştur.
3- Kabule göre de, ek bilirkişi raporu tanzimi için davalı vekili tarafından yatırılan 300,00 TL delil avansının yargılama giderlerinin hesabında (kabul-ret oranına göre) dikkate alınmaması da hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön