22. Hukuk Dairesi 2017/23416 E. , 2019/15535 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

22. Hukuk Dairesi 2017/23416 E. , 2019/15535 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi(Müstemir Yetkili)
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilin iş akdinin haksız yere davalı işveren tarafından feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai, ulusal bayram genel tatil, yıllık izin ve ücret alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini, ödenmeyen ücret alacağının bulunmadığını ve işyerinde fazla mesai yapmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar taraf vekillerince kanuni süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut olayda davacının, 18.12.2015 tarihinde harcını yatırmak sureti ile ıslah dilekçesi vererek davasını ıslah ettiği buna rağmen mahkemece davacı tarafça ıslah yoluna başvurulmadığı gerekçesi ile taleple bağlı kalınarak hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla yapılması gereken iş davacının ıslah dilekçesinin davalı yana tebliği ile davalının ıslaha karşı beyanlarını sormak ve itirazlar varsa değerlendirmek sureti ile davacının ıslah dilekçesi dikkate alınarak hüküm kurulması gerekirken hatalı gerekçe ve eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
3-Taraflar arasında davacının fazla mesai ücret alacağının hesaplanması konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda davacı dava dilekçesinde normal mesai saati dışında haftada 5 saat fazla mesai yaptığını, bunun dışında cumartesi günleri ve zeytin sezonunda hem cumartesi hem pazar günü çalışarak fazla mesai yaptığını iddia etmiş, davacı tanıklarından Yalçın Durmaz, sezon harici sabah saat 07.30’da işe başlayıp akşam saat 19.00-19.30 sularında işi bıraktıklarını, sezonda ise sabah 07.30'da işe başlayıp 12 saat çalıştıklarını, sezon döneminde pazar günleri de çalıştıklarını sezon dışında ise pazar günleri tatil yaptıklarını, ... ise sabah 07.30 akşam 19.30 saatleri arası çalışıldığını, zeytin sezonunda çalışmanın saat 23.00, 24.00’e kadar devam ettiğini beyan etmiş olup hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı tanık beyanlarının davacının beyanını aştığı gerekçesiyle davacı beyanı ile bağlı kalınarak haftada 5 saat fazla mesai yapıldığı, sezon döneminde ise haftada 7 gün çalışıldığından 12,5 saat fazla mesai yapıldığı tespit edilerek hesaplama yapılmıştır. Ancak davacı iddiası ve tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde davacının hafta içi 5 günlük sürede 5 saat fazla mesai yaptığı ve buna ek olarak cumartesi günü mesai yaparak 7,5 saat çalıştığı ve bu itibarla davacının haftada 12,5 saat fazla mesai yaptığı, sezon döneminde ise Pazar günleri de mesai yapıldığı anlaşılmakla 7,5 saatin daha eklenmesi ile 20 saat fazla mesai yaptığı sonucuna ulaşılmaktadır. Ayrıca davacı tanıklarının hizmet döküm cetveli getirtilerek tam olarak hangi süre içerisinde davalı işyerinde çalıştığı belirlenerek tanıkların davacıyla birlikte ortak çalışma dönemi ile sınırlı olarak belirlenen tarih aralıkları için hesaplama yapılmalıdır. Bunun dışında kalan dönemler bakımından, yazılı belge bulunmadığından, davalı tanık beyanlarına göre de fazla mesai yapılmadığı anlaşıldığından fazla çalışma alacağının ispatlanamadığının kabulü gerekir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 09/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön