22. Hukuk Dairesi 2016/17285 E. , 2019/14531 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

22. Hukuk Dairesi 2016/17285 E. , 2019/14531 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin davalının kazancılar çarşısındaki işyerinde satış personeli olarak çalıştığını, yaklaşık asgari ücretin iki katı üzerinde ücretle iş başı yaptığını, daha sonra davalının millet caddesindeki şubesinde çalışmaya devam ettiğini, iş sözleşmesinin davalı tarafça haksız olarak sona erdirildiğini, çalıştığı süre içinde fazla mesai yaptığını, yıllık izinlerini, resmi tatil izinlerini kullanmadan çalıştığını, haklarının ödenmediğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının 01/06/2010 tarihinden itibaren davalıya ait işyerinde 729,00 TL ücretle çalışmaya başladığını,son ücretinin brüt 1.250,00 TL olduğunu,davacının 03/11/2014, 04/11/2014, 05/11/2014 ve 06/11/2014 tarihlerinde izin almaksızın ve işyerine bilgi vermeksizin işe gelmediğini,bunun üzerine işverence iş sözleşmesinin tazminatsız olarak haklı nedenle feshedildiğini,yıllık ücretli izinlerini kullandığını, 2013-2014 yılı yıllık izin ücret alacağının ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar taraflar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının aylık ücret miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu'nda 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
Ücret kural olarak dönemsel (periyodik) bir ödemedir. Kanunun kabul ettiği sınırlar içinde tarafların sözleşme ile tespit ettiği belirli ve sabit aralıklı zaman dilimlerine, dönemlere uyularak ödenmelidir. Yukarıda değinilen Yasa maddesinde bu süre en çok bir ay olarak belirtilmiştir.
İş sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. İş sözleşmesinde ücretin miktarının açıkça belirtilmemiş olması, taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı anlamına gelmez. Böyle bir durumda dahi ücret, Borçlar Kanun'un 323. maddesinin ikinci fıkrasına göre tespit olunmalıdır.
İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçilere o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde tutularak belirlenir.
Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut olayda, satış personeli olarak çalıştığı anlaşılan davacı 01/12/2012 tarihinde ücretinin net 2.000,00 TL olduğunu, dört ay sonra ücretinin net 1.600,00 TL ye düşürüldüğünü iddia ederken,davalı taraf davacının brüt 1.250,00 TL ücret aldığını beyan etmiştir. Mahkemece, herhangi bir emsal ücret araştırması yapılmamıştır. Hükme esas bilirkişi raporunda, brüt 1.250,00 TL kabul edildiği görülmektedir. Dosya kapsamına göre Mahkemece emsal ücret araştırması yapılmaksızın karar verilmesi yerinde olmamıştır. Davacının fesih tarihine ilişkin ücreti, yaptığı iş, kıdemi de esas alınarak ilgili meslek odalarından ve diğer kuruluşlardan yapılacak emsal ücret araştırması ve Türkiye İstatistik Kurumu'nun resmi internet sitesindeki “Kazanç Bilgisi Sorgulama” kısmındaki bilgiler dikkate alınarak belirlendikten sonra talep edilen alacaklar hakkında değerlendirme yapılması gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olmuştur.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 27.06.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.






Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön