22. Hukuk Dairesi 2016/16039 E. , 2019/13538 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

22. Hukuk Dairesi 2016/16039 E. , 2019/13538 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 01/08/1998-07/08/2014 tarihleri arasında çalıştığını, ücret ve alacaklarının zamanında ödenmemesi nedeniyle 4857 Sayılı İş Kanunun 24/II-e maddesi uyarınca davacı tarafından haklı nedenle feshedildiği,müvekkilinin işçilik alacaklarının ödenmediğini belirterek kıdem tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili,davacının işi kendisinin tek taraflı olarak bıraktığını, ayrıca özlük dosyasından da anlaşılacağı üzere davacının bütün işçilik alacaklarının ödendiğini belirterek bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacı işçinin fazla mesai yapıp yapmadığı ve hafta tatili ile ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışıp çalışmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların, şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. Söz konusu hususlar hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil hesabı için de geçerlidir.
Somut uyuşmazlıkta, davacının işyerinde fazla mesai yaptığı,hafta tatili ve genel tatil günlerinde çalıştığı iddiasına ilişkin dosyada bulunan sulama fişleri ve davacı tanıklarının beyanları esas alınarak sonuca gidilmiş ise de; sözkonusu sulama fişlerinde davacının isminin bulunmadığı,bu nedenle davacının çalışma saatlerine ilişkin delil olamıyacağı,dinlenen davacı tanıklarının davalı işveren aleyhine dava açtığı ve davacı ile menfaat birlikteliği içinde olduğu anlaşılmakla kural olarak beyanlarına itibar edilmemesi gerekir.Davacı tanıklarının, davacı ile aynı mahiyette davalarının bulunması sebebiyle salt husumetli tanık beyanlarına itibarla davacının fazla mesai yaptığının ve hafta tatili ile ulusal bayram genel tatil günlerinde çalıştığının kabulü isabetli olmamıştır.Hal böyle olunca fazla mesai yaptığı ve hafta tatili ile ulusal bayram genel tatil günlerinde çalıştığı hususu sabit olmayan davacının söz konusu taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Kıdem tazminatının tamamına fesih tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, Mahkemece dava ve ıslah tarihlerinden itibaren ayrı ayrı faiz yürütülmesi hatalıdır.
4-Davalı lehine hükmedilmesi gereken vekalet ücretinin hesaplanması hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Dairemizce, fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil alacaklarından yapılan indirim nedeniyle reddine karar verilen miktar bakımından, kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilemeyeceği kabul edilmiştir.
Somut olayda, fazla mesai,hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil alacağından yapılan indirim dışındaki sebeplerle reddedilen tutar bulunmamaktadır.Bu nedenle davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken 1.500,00 TL vekalet ücretinin hüküm altına alınması isabetli olmamıştır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 20.06.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.







Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön