22. Hukuk Dairesi 2019/4088 E. , 2019/11646 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı işyerinde temizlik elemanı olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haklı sebep olmaksızın işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile izin, fazla mesai, genel tatil ve hafta tatil alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, ... AŞ.'nin işini yaptıklarını, bu şirket ile sözleşmelerin bittiğini, davacının yeni işi alan firmada çalışmaya devam ettiğini hak ve alacakların devrolduğunu, taleplerin yerinde olmadığını işçilik alacaklarının ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, iş sözleşmesinin davalı şirket tarafından yazılı fesih bildirimi ile sona erdiridiği, kıdem tazminatının ödenmesi sebebi ile iş sözleşmesinin feshinin haksız olduğu değerlendirilerek, delil durumuna göre istekler kısmen hüküm altına alınmış, kararın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 03.12.2015 tarihli bozma ilamı ile karar bozulmuş, bozma ilamına uyulmasına karar veren Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Davacının savunma hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı ve davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı, hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Savunma hakkı Anayasa’mızın hak arama hürriyeti başlıklı 36. maddesinde 'Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.' düzenlemesi ile açıkça hüküm altına alınmıştır.
İddia ve savunma hakkı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun hukuki dinlenilme haklı başlıklı 27. maddesi ile usul hukukumuza yansıtılmıştır.
Anılan maddenin birinci fıkrasında davanın taraflarının kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip oldukları belirtildikten sonra maddenin ikinci fıkrasında bu hakkın 'açıklama ve ispat hakkı'nı da içerdiği vurgulanmıştır. Davanın taraflarının usul hukuku hükümlerine aykırı olarak açıklama ve ispat hakkını kullanmalarının kısıtlanması, iddia ve savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27. maddesinde yer bulan “Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkeme, iki tarafa eşit şekilde hukukî dinlenilme hakkı tanıyarak hükmünü vermelidir. Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukukî dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkı içinde teminat altına alınmıştır. Bu hakka, tarafın hâkime meramını anlatma hakkı ya da iddia ve savunma hakkı da denilmektedir. Ancak, hukukî dinlenilme hakkı, bu ifadeleri de kapsayan daha geniş bir anlama sahiptir. Bu hak çerçevesinde, tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur. Kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi, kural olarak mümkün değildir.
Somut olayda; davacı tarafından gösterilen dört adet tanıktan yalnız iki tanesinin dinlenildiği anlaşılmıştır. Davacı vekili ise 18.07.2018 tarihli dilekçesinde dinlenilmeyen tanıklarının çalışma sürelerinin daha uzun olduğunu belirtmektedir. Mahkemece tanıkların dinlenilmesi talebi hakkında herhangi bir karar verilmeden esas hakkında karar vermiştir. Bu durumda davacının fazla mesai alacağı hususunda daha uzun süre davacı ile çalıştığı beyan edilen tanıkların dinlenilmemesi davacının savunma ve ispat hakkının ihlali mahiyetindedir. Davacının bildirmiş olduğu dinlenmeyen tanıkların usulünce mahkeme huzurunda dinlenilmesi sonrasında fazla mesai alacağı hakkında karar verilmelidir. Bu husususun gözetilmemesi hatalıdır ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
22. Hukuk Dairesi 2019/4088 E. , 2019/11646 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat