22. Hukuk Dairesi 2017/21170 E. , 2019/6521 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

22. Hukuk Dairesi 2017/21170 E. , 2019/6521 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının Mart/2009-26.11.2014 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığını ve iş sözleşmesinin haksız nedenle işverence sona erdirildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil ve yıllık izin ücret alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak yıllık izin ücret talebinin reddi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında, davacı işçin fazla mesai yapıp yapmadığı ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışıp çalışmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu'nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
Aynı ilkeler ulusal bayram genel tatili çalışmaları için de geçerlidir
Somut olayda, davacı 20.03.2009-26.11.2014 tarihleri arasında kasiyer olarak çalışmış olup hükme esas alınan bilirkişi raporunda tanık beyanına göre davacının hafta içi 6 gün 08.00-22.00 saatleri arası 2 saat ara dinlenme ile haftada 27 saat fazla mesai yaptığı ancak günde 3 saatten fazla mesai yapılamayacağı gerekçesi ile 18 saat fazla mesai yaptığı ve tüm genel tatiller ile ulusal bayramlarda çalıştığı tespit edilmiştir. Fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücret talebinin davalı işverene karşı dava açmış bulunan husumetli tanık beyanına göre hesaplanması hatalı olmuştur. Yargılama esnasında dinlenen davalı tanık beyanlarına göre ise davacının fazla mesai yapmadığı anlaşılmakta ve davalı tanıklarının ulusal bayram genel tatil ücret alacağının hesaplanmasına yönelik açık ve somut beyanlarda bulunulmadığı anlaşılmaktadır. Ancak dosya içerisine bir kısım seyir sorgulama raporları ibraz edilmiş olup bu kayıtlar her ne kadar işe giriş ve çıkış saati ile ilgili bilgi içermese de ilgili kayıtlardan hangi günler çalışıldığına ilişkin tespit yapabilmek mümkündür. Bu nedenlerle fazla mesai alacağının yazılı belge bulunmadığından, davacı tanığı da husumetli olduğundan ispatlanamadığının kabulü gerekir. Ulusal bayram genel tatil ücret alacağı yönünden ise bahsi geçen kayıt olan dönemler yönünden bu kayıtlara göre hesaplama yapılmalı, bunun dışında kalan dönemler bakımından, yazılı belge bulunmadığından, davacı tanığı da husumetli olduğundan söz konusu dönemler için ulusal bayram genel tatil ücret alacağının ispatlanamadığının kabulü gerekir. Ayrıca, imzalı bordrolarda ulusal bayram genel tatil tahakkuku olan dönemler dışlanmalı, bordroda tahakkuk olan ancak bordronun imzasız olması halinde ise tahakkuk ettirilen tutarlarının ödendiğinin ispatlanması halinde ise ödenen miktarlar hesaplanan tutardan mahsup edilerek hesaplama yapılmalıdır.
Anılan yönler gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 25.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön