22. Hukuk Dairesi 2017/19820 E. , 2019/2524 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

22. Hukuk Dairesi 2017/19820 E. , 2019/2524 K.

'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 10/01/2005-31/05/2014 tarihleri arasında çalıştığını, günlük onbir saat ve daha fazla çalışması bulunduğunu, resmi tataillerde de çalışması olmasına rağmen karşılıklarının ödenmediğini, yıllık izinlerinin kullandırılmadığını, iş sözleşmesinin işçilik alacaklarının ödenmemesi sebebeiyle müvekkili tarafından haklı nedenle feshedildiğini ileri kıdem tazminatı ile birkısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağından usulden reddi gerektiğini, davacının talep konusu alacaklara hak kazanacak bir çalışması olamdığın ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; davalının tüm aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında, davacının yıllık izin ücreti alacağının miktarı noktasında uyuşmazlık vardır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 31. maddesinde hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir, soru sorabilir, delil gösterilmesini isteyebilir şeklinde düzenleme yapılarak hakime yargılama sonunda doğruya ulaşma görevini yüklemiştir. Anayasamızın 141. maddesine göre, yargı basit, çabuk ve ucuz gerçekleşmelidir. Devlet yargının basit, ucuz ve çabuk gerçekleşmesi için gerekli düzenlemeleri yapmak durumundadır. Zira hakkın tanınması ve korunmasındaki gecikmeler, hukuk devleti ilkesi ile uyumlu değildir, adil yargılanma hakkını ihlâl eder. Bu sebeple yargılama sonucunda ulaşılacak hüküm, doğru, gecikmemiş ve kendisinden beklenen etkiyi gösteren bir niteliğe sahip olmalıdır. Bundan dolayı belirsiz vakıaların açıklattırılmasına, eksikliklerin hâkim tarafından işaret edilerek taraflarca giderilerek yargılamanın uzatılmasının önüne geçilmesine ilişkin hâkimin davayı aydınlatma yükümlülüğü bulunmaktadır. Usul hukuku için haksızlığın önlenmesinin anlamı, doğru hüküm kurulmasıdır. Bu hususta yapılacak bir inceleme içinse, tarafların iddialarını eksiksiz ve zaman, yer gibi somut unsurlarıyla tam bir açıklık içinde yargılamaya getirmeleri gerekmektedir. Doğru hüküm kuramama, bazen ise zayıf olan tarafın bir usuli hakkı bilmiyor olması dolayısıyla söz konusu olmaktadır. Böyle bir durumda, hakkın özünün, usule kurban edilmesi mümkün olmadığından, tarafın bir vakıayı bütün ayrıntılarıyla getirmemiş olması dolayısıyla yargılamanın doğru ve adil bir hüküm kurmaya elverişli olacak şekilde aydınlatılmamış olması durumunda hâkim devreye girecek ve söz konusu usûlî olanağı tarafa hatırlatacaktır.
Somut olayda davacı vekili süre belirtmeksizin yıllık izin haklarının kullandırılmadığını iddia etmiştir. Mahkemece, ispat yükü üzerinde olan işverence imzalı yıllık izin defteri ve eşdeğer belge sunulmadığı gerekçesiyle davacının toplam hizmet süresine göre 9 yıllık dönemde hiç izin kullanmadığı gerekçesiyle 150 gün yıllık izin hakkının bulunduğu kabul edilerek, davalı tarafından yapılan 1.400,00 TL'lik ödeme mahsup edilmek suretiyle yıllık ücretli izin alacağı hüküm altına alınmıştır.
Mahkemece, davacının davayı somutlaştırma yükü (HMK m.194), hakimin de davayı aydınlatma yükümlülüğü (HMK m. 31) bulunduğu göz önüne alınarak, davacının 9 yıllık çalışma süresi boyunca hiç yıllık izin kullanmadığı hayatın olağan akışına ters olduğundan, davacının beyanı alındıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilip, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Taraflar arasında davacının fazla çalışma alacağının hesaplanması hususunda da uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, Mahkemece, davacının yazın 08.00-19.00; kışın ise 08.00-18.00 saatleri arasında çalıştığı kabul edilmiş olup, bu husus davacı ve davalı tanık beyanları ile sabittir. Ancak davalı tarafından bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinin ekinde imzalı 'Fazla Mesai Ödemesi' başlıklı makbuzlar ibraz edilmiş olup; bu makbuzların bir kısmı fiziken dosya içerisinde bir kısmı ise UYAP ortamında bulunmaktadır. Davalı tarafından ibraz edilen dilekçede bahsi geçen 0272 ve 0286 numaralı makbuzlar ise dosyada yer almamaktadır. Seri numaraları belirtilen bu makbuzların da dosyaya ibraz edilip edilmediği hususu araşırırlarak, temin edilen tüm makbuzlara ve altındaki imzalara ilişkin olarak davacı asilin beyanı alınmalı ve sonucuna göre fazla çalışma alacağı hakkında karar verilmelidir.Eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
4-Taraflar arasında davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin ve yargılama giderinin miktarı konusunda da uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, Mahkemece, ıslah zamanaşımı gözetilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasına rağmen, ıslah zamanaşımına göre reddedilen miktar üzerinden davalı lehine vekalet ücretinin eksik hükmedilmesi hatalı olmuştur.
Ayrıca davanın kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen, yargılam giderilerinin giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırılması gerekirken bu hususa dikkat edilmeksizin yargılama giderlerinin tümünün davalıdan tahsiline karar verilmesi de hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 06.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön