22. Hukuk Dairesi 2017/19781 E. , 2019/2472 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan ..., ... ve ... vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı ...’nın asıl iş veren olduğu işte davalılar nezdinde Eylül-2009 dan itibaren kesintisiz olarak çalıştığını,diğer davalılar arasında organik bağ olduğunu, davacının iş aktine haksız olarak 31/12/2013 tarihinde son verildiğini belirterek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin alacağı, fazla mesai alacağı ve ulusal bayram ve genem tatil alacağı talebinde bulunmuştur.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde davalılardan ..., ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davalı şirketler arasındaki ilişkinin belirlenmesi ve bu ilişkinin dava konusu alacaklara etkisi konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta davalı .... dışındaki diğer davalılar ile davalı ... arasında asıl işveren - alt iş veren ilişkisi olduğu dosya kapsamından anlaşıldığı halde davcının sigortalı çalışması olduğu anlaşılan .... ile davalı ... arasında asıl işveren – alt işveren ilişkisinin olup olmadığı veya .... ile diğer davalı alt iş veren şirketler arasında organik bağ olup olmadığı hususu anlaşılamamaktadır. Bu durumda yapılası gereken .... ile ... arasında imzalanmış hizmet alım sözleşmesinin bulunup bulunmadığının...Ortaklığından sorularak ve Ticaret Sicil Müdürlüğünden, Vergi Dairesi ve Sosyal Güvenlik Kurumundan davalı ... San. Tic Ltd. Şti , Danış ... Gıda Tar. San. ve Tic. Ltd. Şti ve ....’nin tüm ortaklarını, faaliyet alanlarını ve işlem merkezlerini gösterir evraklar celp edilerek davalı ... ile .... arasında asıl işveren – alt işveren ilişkisinin bulunup bulunmadığı veye diğer davalı alt iş veren şirketlerle .... arasında organik bağın bulunup bulunmadığı hususu araştırılarak tespit edilecek duruma göre karar vermektir. Bu husus gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2-İşyeri devrinin iş ilişkisine etkileri ile işçilik alacaklarından sorumluluk bakımından taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
İşyeri devrinin esasları ve sonuçları 4857 sayılı İş Kanununun 6. maddesinde düzenlenmiştir. Sözü edilen hükümde, işyerinin veya bir bölümünün devrinde devir tarihinde mevcut olan iş sözleşmelerinin bütün hak ve borçlarıyla devralan işverene geçeceği öngörülmüştür. Devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlarda ise, devreden işverenle devralan işverenin birlikte sorumlu olduğu aynı yasanın 3. fıkrasında açıklanmış ve devreden işverenin sorumluluğunun devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlı olduğu hükme bağlanmıştır.
4857 sayılı İş Kanununun 120. maddesi hükmüne göre 1475 sayılı yasanın 14. maddesi halen yürürlükte olduğundan, kıdem tazminatına hak kazanma ve hesap yöntemi bakımından işyeri devirlerinde belirtilen hüküm uygulanmalıdır. Anılan hükme göre, işyerlerinin devir veya intikali yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde işçinin kıdemi, işyeri veya işyerlerindeki hizmet akitleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanmalıdır. Bununla birlikte, işyerini devreden işverenlerin bu sorumlulukları, işçiyi çalıştırdıkları sürelerle ve devir esnasındaki işçinin aldığı ücret seviyesiyle sınırlıdır.
İş Hukukunda işyeri devrinin işçilik alacaklarına etkileri üzerinde ayrıca durulmalıdır. İşyeri devri halinde kıdem tazminatı bakımından devreden işveren kendi dönemi ve devir tarihindeki son ücreti ile sınırlı olmak üzere sorumludur. 1475 sayılı yasanın 14/2. maddesinde devreden işverenin sorumluluğu bakımından bir süre öngörülmediğinden, 4857 sayılı İş Kanununun 6. maddesinde sözü edilen devreden işveren için 2 yıllık süre sınırlaması, kıdem tazminatı bakımından söz konusu olmaz. O halde kıdem tazminatı işyeri devri öncesi ve sonrasında geçen sürenin tamamı için hesaplanmalı, ancak devreden işveren veya işverenler bakımından kendi dönemleri ve devir tarihindeki ücret ile sınırlı sorumluluk belirlenmelidir.
Feshe bağlı diğer haklar olan ihbar tazminatı ve kullanılmayan izin ücretlerinden sorumluluk ise son işverene ait olmakla devreden işverenin bu işçilik alacaklarından sorumluluğu bulunmamaktadır. Devralan işveren ihbar tazminatı ile kullandırılmayan izin ücretlerinden tek başına sorumludur.
İşyerinin devredildiği tarihe kadar doğmuş bulunan ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücretlerinden 4857 sayılı İş Kanununun 6. maddesi uyarınca devreden işveren ile devralan işveren müştereken müteselsilen sorumlu olup, devreden açısından bu süre devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlıdır. Devir tarihinden sonraki çalışmalar sebebiyle doğan sözü edilen işçilik alacakları sebebiyle devreden işverenin sorumluluğunun olmadığı açıktır. Bu bakımdan devirden sonraya ait ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücreti gibi işçilik alacaklarından devralan işveren tek başına sorumludur.
Yukarıda anlatılan ilkeler çerçevesinde karar ve davalıların temyiz itirazları bir arada değerlendirildiğinde; her ne kadar bilirkişi raporunda davalıların talep edilen alacak kalemleri bakımından sorumlu olacakları miktarlar ayrı ayrı tespit edilmiş ise de hükümde asıl iş veren ... ile son alt iş veren Danış...Tar. San. Tic. Ltd. Şti ‘nin sorumlu olacağı toplam miktara diğer davalıların toplam miktar içerisinde sorumlu olacakları miktarların da eklenmesi sureti ile hükmün yanılgılı olarak kurulduğu anlaşılmıştır. Mahkeme tarafından yapılması gereken, davalıların sorumlu olacakları miktarlar hususunda davalılar arasındaki hukuki ilişki de göz önüne alınarak, yukarıda açıklanan ilkeler ışığında asıl iş veren ile son alt iş verenin sorumlu olacakları toplam miktar içerisinde devreden alt iş veren oldukları tespit edilen davalıların sorumlu oldukları miktarları da usulünce ayrı olarak hüküm kısmında belirtmektir. Aksi yönde karar verilmesi hatalı olup , bozma sebebidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 06.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
22. Hukuk Dairesi 2017/19781 E. , 2019/2472 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 32 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat