22. Hukuk Dairesi 2016/25684 E. , 2019/24535 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre; davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu davacının fazla mesai yapıp yapmadığı hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatillerde çalışıp çalışmadığı noktasındadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu'nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
Aynı ilkeler hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil çalışmaları için de geçerlidir.
Somut olayda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, tanık beyanlarına göre davacının haftalık 5 saat fazla çalışma yaptığı ve dini bayramlarda 1 gün ve resmi tatillerde çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Dosyaya imzasız bir kısım ücret bordro listelerinin ve 18.08.2015 tarihli banka dekontlarının sunulduğu, söz konusu ücret bordro listelerinin bazılarında fazla mesai tahakkukları, dekontlarda ise fazla mesai ve bayram mesaisi ödemelerinin olduğu görülmektedir. Ancak, bu hususlar Mahkemece değerlendirilmemiştir. Mahkemece davacıya ilişkin banka kayıtları getirtilerek, fazla mesai ve ulusal bayram ve genel tatil tahakkuku bulunan aylardaki ödemeler ile banka dekontlarındaki ödemeler karşılaştırılmak suretiyle fazla mesai ve ulusal bayram ve genel tatil alacakları yönünden mahsup veya dışlama durumu değerlendirilmelidir.
3-Taraflar arasında davacının hafta tatillerinde çalışıp çalışmadığı noktası da uyuşmazlık konusudur.
Somut olayda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dosyada bulunan ve 2015 yılı Ağustos ayına ait Puantaj cetveline göre davacının ayda iki kez nöbetçi olduğunun anlaşıldığı, ancak davacının belirtilen tarihlerde işten ayrıldığı için nöbet tutmadığı, dosya kapsamında yapılan incelemede önceki aylara ait puantaj cetvellerine rastlanmadığı, bu haliyle davacıya ayda iki defa hafta tatili (Pazar) nöbeti geldiği zaman nöbet tuttuğu ve nöbet tuttuğu tatil günlerini takip eden hafta içinde bir gün izin kullandığının değerlendirildiği, davacı tanığı ...’ın davacının eleman eksikliği olduğu zaman bazen Pazar günleri çalıştığını, Pazar günleri çalışıldığı zamanlarda hafta içi uygun bir gün izin kullandığını beyan ettiği, bu haliyle davacının ayda 2 Pazar günü çalıştığı ve aynı ay içinde 2 mesai günü izin kullandığı kabul edildiği ve hesaplamanın bu şekilde yapıldığı belirtilmiştir. Bilirkişi tarafından dikkate alınan 2015 Ağustos ayına ilişkin puantaj cetveli davacı tarafça sunulmuş olup imzasını içermemektedir ve raporda belirtildiği üzere 03.08.2015 tarihinde işten ayrıldığı için nöbet tutmadığı sabittir. Davacı tanığı ... “Zaman zaman pazar günleri eleman eksikliği olduğu zaman çalışırdı, ancak pazar günü çalıştığı zamanlarda hafta içi uygun bir gün kendisine haftalık izni kullandırılırdı.” beyanında bulunmuştur. Diğer davacı ve davalı tanıklarının beyanlarında davacının hafta tatili çalışması yaptığına dair beyan bulunmamaktadır. Bu durumda, tanık beyanları ve bilirkişi raporundaki tespitlerle tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacının hafta tatilinde çalıştığını ispatlayamadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, hafta tatili alacağı talebinin reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
4-Taraflar arasındaki bir diğer uyuşmazlık konusu davacının yıllık izin ücreti alacağı olup olmadığı noktasındadır.
Somut olayda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının 2 yıllık çalışması karşılığı 28 gün izin alacağı hesaplanmıştır. Ancak, dosyaya ibraz edilen 18.08.2015 tarihli banka dekontunda 9 gün yıllık izin 305 TL ödemesi açıklaması bulunmakta olup, bu belgeye ilişkin bir değerlendirme yapılmamıştır. Mahkemece davacıya ilişkin banka kayıtları getirtilerek, yıllık izin ödemesi açıklaması bulunan banka dekontunda yer alan miktar karşılaştırılmak suretiyle mahsup durumu değerlendirilmelidir.
Eksik inceleme ile yazılı şekilde verilen karar hatalı olup kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
22. Hukuk Dairesi 2016/25684 E. , 2019/24535 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 53 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 43 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 46 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat