22. Hukuk Dairesi 2016/25993 E. , 2019/24508 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

22. Hukuk Dairesi 2016/25993 E. , 2019/24508 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ...tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; Müvekkilinin 14/11/1996 tarihinde davalı şirkette 1. Sınıf proses işçisi sıfatıyla çalışmaya başladığını, 15/02/1999 tarihinde askerlik nedeniyle işten ayrıldığını, bu dönem için davalı şirket tarafından kıdem tazminatı alacağı bulunduğunu, askerlik dönüşü 18/10/2000 tarihinde yeniden davalı şirkette çalışmaya başladığını ve bu çalışmasının 20/12/2012 tarihine kadar sürdüğünü, iş bu tarihte emeklilik koşullarının oluşması nedeniyle iş sözleşmesini feshettiğini, iş bu tarihte işten çıkışının yapıldığını, bu çalışma dönemine ilişkin 17/12/2014 tarihinde davalı tarafından kıdem tazminatı ödemesi yapıldığını, davalı tarafından kıdem tazminatı hesaplamasının yanlış/eksik yapıldığını ve yapılan ödemenin ise hak edişten iki yıl sonra faizsiz olarak yapıldığını ve davacının bu döneme ilişkin de bakiye kıdem tazminatı alacağı bulunduğunu öne sürerek kıdem tazminatı alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının 14/11/1996 tarihinde işveren yanında çalışmaya başladığını, 15/02/1999-18/10/2000 tarihleri arasında askerlik nedeniyle işten ayrıldığını, bu çalışma dönemine ilişkin kıdem tazminatı aldığını, askerlik sonrası yeniden işletmede çalışmaya başladığını ve bu çalışmasının 20/12/2012 tarihine kadar sürdüğünü, iş bu tarihte davacı işçinin istifa ederek ayrıldığını, istifaya dair dilekçesinde bir sebep bildirmediği gibi tazminat talebinde de bulunmadığını, daha sonra 09/08/2014 tarihinde davacının yazılı başvuru ile ilgili belgelerini de sunarak kıdem tazminatı talebinde bulunduğunu, kurumun bu aşamada eksiksiz olarak tazminat ödemesi yaptığını, herhangi bir gecikme bulunmadığını, davacının kendi kusuruna dayanarak tazminat talebinde bulunamayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davacının askerlikten önce ve askerlikten sonraki çalışmaları toplamının 5263 gün olduğu, davacının 20.12.2012 tarihindeki kıdem tazminatına esas ücretinin 101,13 TL kabul edilmesi gerektiği buna göre davacının hak kazandığı toplam kıdem tazminatı miktarının brüt 43.746,34 TL olduğu, ilk dönem için 572,65 TL, ikinci dönem için 36.931,43 TL ödeme yapıldığı,fesih tarihi 20/12/2012 olduğundan 572,65 TL ödeme için 15/02/1999 ve 20/12/2012 tarihleri arasındaki 2.399,07 TL faiz ile ikinci ödeme olan 18/12/2014 ile dava tarihi 11/05/2015 tarihleri arasındaki 1.302,21 TL faizin de düşülmesiyle bakiye kıdem tazminatı miktarının 2.540,98 TL olduğu kabul ve tespit edilerek talep edilen 140,41 TL 20.12.2012 tarihinden itibaren yürütülecek faizi ile hükümaltına alınmıştır.
Temyiz:
Kararı, davacı ve davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Taraflar arasında davacının kıdem tazminatı alacağı olup olmadığı ve bu alacağın miktarı ile bu alacağa yürütülmesi gereken faizin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Mahkemece, hükmün gerekçesinde açıklanan kabul ve bu kabule göre yapılan hesaplama şekli hatalı olup dosya içeriği ile örtüşmemektedir.
Taraflar arasında davacının davalıya ait işyerinde çalışmasının iki dönem halinde olduğu, ilk dönem 14/11/1996- 15/02/1999 tarihleri arasında 822 gün çalışması olduğu ve bu çalışmanın askerlik nedeniyle davacıya brüt 428.628,260 TL kıdem tazminatı ödenerek son bulduğu, bundan sonra davacının 18/10/2000- 21/12/2012 tarihleri arasında 4443 gün daha çalıştığı ve bu çalışmanın ise emeklilik nedeniyle son bulduğu ve 17.12.2014 tarihinde davacıya bu dönem için brüt 36.931,43 TL kıdem tazminatı ödendiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Buna karşın, mahkemece her iki dönemin birleştirilerek son dönem ücret seviyesine göre kıdem tazminatı alacağının belirlenmesi hatalı olmuştur.
Mahkemece dosyada aldırılan ancak hükme esas alınmayan bilirkişi raporunda doğru şekilde davacının 14/11/1996-15/12/1999 dönemi için eski TL üzerinden ödenmeyen 140.414.316 TL net kıdem tazminatı alacağı olduğu, 18/10/2000-21/12/2012 dönemi için ise kıdem tazminatı ödendiği için ödenmeyen bakiye bir miktarın olmadığı belirtilmiştir.
Şu halde, ilk dönem için ödenmediği belirlenen miktara ilk dönem fesih tarihi olan 15.12.1999 tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmelidir.
Ikinci dönem bakımından davacının 17.12.2014 olan ödeme tarihine kadar işleyen faiz talebinin de kıdem tazminatı miktarı içerisinde hesaplanması talebi bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacının ikinci dönem çalışması emeklilik nedeniyle son bulmuştur.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 120. maddesi yollamasıyla, halen yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14. maddesinin onbirinci fıkrası hükmüne göre, kıdem tazminatının gününde ödenmemesi durumunda mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilmelidir. Faiz başlangıcı ise fesih tarihi olmalıdır. Ancak, yaşlılık, malullük aylığı ya da toptan ödeme almak için işyerinden ayrılma halinde, işçinin bağlı bulunduğu kurum ya da sandığa başvurduğunu belgelemesi şarttır. Bu halde faiz başlangıcı da anılan belgenin işverene verildiği tarihtir. Emekliliğe hak kazanma belgesi işverene bildirilmemişse, işverence kıdem tazminatı olarak ilk taksitin ödendiği tarih bakiye kıdem tazminatı için faiz başlangıcı sayılmalıdır. Böyle bir taksit ödemesi de olmadığı durumlarda faiz başlangıcı, davanın açıldığı ya da icra takibinin yapıldığı tarihtir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı 20.12.2012 tarihli istifa dilekçesinde istifaen ayrılmak istediğini belirterek kazanılmış haklarını talep etmiştir. Bu dilekçede davacının emeklilik nedeniyle iş sözleşmesini sonlandırdığından bahsetmediği görülmektedir. Istifa dilekçesine emeklilik koşullarının oluştuğunu gösteren ... yazısını da eklemiş değildir. Davalı tarafından bu dönem için fesih nedeni istifa olarak bildirilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; davacı, ilk kez 9.8.2014 tarihindeki kıdem tazminatı talep dilekçesine emeklilik koşullarının oluştuğunu gösterir ... yazısını eklemiş olup bu dilekçeden önce davalı işverenin emeklilik koşullarının oluştuğundan haberdar olduğunu gösteren bir delil bulunmamaktadır. Şu halde; davalı işveren bakımından temerrüdün 9.8.2014 tarihinde gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Açıklanan nedenle davacı ancak 9.8.2014 tarihinden kıdem tazminatının ödendiği 17.12.2014 tarihine kadar faiz talep edebilir.
Açıklanan nedenlerle, Mahkemece ilk dönem için davacının 140.41 TL net kıdem tazminatı alacağının 15.12.1999 tarihinden itibaren işleyecek bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi ile davalıdan tahsiline; ikinci dönem için ise davalı işverence davacıya ödenen net 36.651,12 TL kıdem tazminatına 9.8.2014 tarihinden 17.12.2014 tarihine kadar bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizinin işletilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde dosya içeriği ile örtüşmeyen ve hatalı yapılan değerlendirme ve hesaplamaya göre kıdem tazminatının hüküm altına alınması bozmayı gerektirmiştir
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 26.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön