22. Hukuk Dairesi 2017/26342 E. , 2019/23952 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları olup olmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu'nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
Aynı ilkeler ulusal bayram ve genel tatil çalışmaları için de geçerlidir.
Somut uyuşmazlıkta; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının fazla çalışma talebi yönünden davacı tanıklarının birlikte değerlendirildiği, taleple de bağlı kalınarak 08.00-18.00 saatleri arası davacının çalışmasının olduğu, ortak tanık ...’in ayrıntılı beyanının da göz önüne alınarak ayda ortalama 2 pazar çalıştığı, ara dinlenmelerin de çıkartıldığı belirtilerek hesaplama yapıldığı belirtilmiştir. Ne var ki, davacı tanıklarından ... ve ortak tanık ... beyanlarında davalıya karşı davalarının olduğu beyanında bulunmuşlardır. Söz konusu tanıklar davalı işverenle husumetlidir. Şu halde, başka delillerle desteklenmeden tek başına husumetli tanık anlatımına itibar edilmesi mümkün değildir. Yargılama sırasında dinlenilen davacı tanığı ...’ın dosya kapsamına göre husumetli tanık olmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacının fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına ilişkin talepleri yönünden husumetli olmayan davacı tanığının beyanlarına göre değerlendirme yapılmalıdır.
Ayrıca, dosyada mevcut hizmet döküm cetvelinde davacının davalı işyerinde fasılalı çalışması olduğu görüldüğünden hizmet döküm cetvelindeki çalışma süreleri dikkate alınarak fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hesaplanması gerekir.
3-Diğer yandan, dava dilekçesinde ücret alacağı talebinde bulunulmamasına, asgari geçim indirimi alacağı talep edilmiş olmasına ve hükme esas bilirkişi raporunda asgari geçim indirimi alacağı hesaplanmasına rağmen mahkemece verilen kararda asgari geçim indirimi alacağı yerine ücret alacağına ilişkin hüküm kurulması hatalı olmuştur.
Ayrıca, hesaplanan asgari geçim indirimi alacağına ilişkin olarak dosyaya sunulan imzalı ücret bordrolarındaki asgari geçim indirimi tahakkuku olan dönemler dışlanmalı, dosyaya sunulan imzasız ücret bordrolarındaki asgari geçim indirimi tahakkuku olan dönemler açısından ise yapılan ödemeler banka kayıtları ile karşılaştırılarak uyumlu olmaları halinde tahakkuk edilen miktarların mahsubu yapılmalıdır.
Yukarıda belirtilen nedenlerle de, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
22. Hukuk Dairesi 2017/26342 E. , 2019/23952 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 30 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 216 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat