22. Hukuk Dairesi 2017/26453 E. , 2019/23605 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

22. Hukuk Dairesi 2017/26453 E. , 2019/23605 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 25.02.2013-28.07.2015 tarihleri arasında davalı işveren nezdinde çalıştığını, son zamanlarda davalı işveren ve işveren yetkilileri tarafından müvekkilinin işten çıkması için sürekli psikolojik baskı yapıldığını, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel genel tatil ücretleri, asgari geçim indirimlerinin ödenmediğini, iş sözleşmesinin haklı nedenle müvekkili tarafından sona erdirildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının ödenmeyen işçilik alacağının bulunmadığını, feshin haksız olduğunu ileri sürerek, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının ihtarnamesindeki beyanının eldeki davada bağlayıcı olup olmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta davacı, davalıya ait işyerinde harita teknikeri olarak çalıştığını son aylık ücretinin, fazla mesai ücretinin, ulusal bayram genel tatil ücretinin ödenmediğini, yıllık izin haklarının kullandırılmadığını, sigorta primlerinin asgari ücret ödendiğini ileri sürmüş, davalılar ise davacının ödenmeyen işçilik alacağı bulunmadığını savunmuştur. Davacı dava dilekçesinde ise son beş aylık ücretinin ödenmediğini beyan etmiş olup; mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının beş aylık ücretinin ödenmediği gerekçesiyle beş aylık ücret alacağı hesaplanmış; mahkemece hesaplamaya itibar edilerek, davacının beş aylık ücret alacağı hüküm altına alınmıştır. Ne var ki, dosya kapsamında bulunan davacı vekilinin 19.08.2015 tarihli noterlik aracılıyla davalı işverene gönderdiği ihtarnamesinin 2. paragrafının son cümlesinde “... son aylık maaşı da müvekkile ödenmemiştir” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamına göre davacı, ihtarnamesinde davalı işverenden olan alacağını belirlemiş olup, bu ihtarnamedeki beyanın davacı yönünden bağlayıcı olduğu muhakkaktır. Bu ihtarname dikkate alınarak ücret alacağının yalnızca son aylık ücret alacağı olarak hüküm altına alınması gerekirken, beş aylık ücret alacağı olarak hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Öte yandan, dosya içerisinde yalnızca 2014/12. aya ilişkin ücret bordrosu imzalı olup, asgari geçim indirimi tahakkuku bulunduğu görülmektedir. Davacı işyerinde imzalattırılan bir kısım belgelerle ilgili olarak Konya Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunmuş; harita şirketlerindeki uygulama gereği işçilere boş kağıtlara imza attırılarak imzanın hazır şekilde bastırıldığını iddia etmiş olup, bu husus dikkate alındığında, davacının bordro altındaki imzaya itirazı olup olmadığı araştırılmalı, davacıya ait olduğunun anlaşılması halinde bu aya ilişkin asgari geçim indiriminin dışlanması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön