22. Hukuk Dairesi 2017/26026 E. , 2019/22900 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde 23/04/1997-22/04/2008 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin davacının ücretlerinin eksik ve zamanında ödenmemesi, kötü muamele, yıllık izinlerin kullandırılmaması nedeniyle davacı tarafından haklı sebeple feshedildiğini, işten ayrılma sürecinde davacıya okutulmadan bir kısım belgeler imzalatıldığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının işe başlama tarihinin 01/05/1999 olduğunu, davacının hiçbir sebep olmadan işyerini terk ettiğini, çağrılmasına rağmen işe dönmemesi üzerine kıdem tazminatının ödenerek feshin kabul edildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut olayda, Mahkemece davacının kıdem tazminatı ile ihbar tazminatı alacağı hüküm altına alınmış ise de, dosya kapsamında 02.04.2008 tarihli kıdem tazminatı bordrosu ile 2008/Nisan tarihli ücret ödeme fişi bulunmaktadır. Davacının imzasını içeren her iki belgede davacıya 5.217,31 TL kıdem tazminatı ödemesi yapıldığı görülmektedir. Davacı, yargılama sırasında ücret hesap pusulaları ile bordrolardaki imzaların kendisine ait olmadığını ileri sürmüş olup, Adli Tıp Kurumunca yapılan imza incelemesinde ücret hesap pusulaları ile bordrolardaki imzaların davacıya ait olmadığını belirlenmiştir. Mahkemece, davalı tarafından davacıya kıdem tazminatı olarak 5.217,31-TL ödeme yapıldığına ilişkin sunulan makbuza, ... Fizik İhtisas Dairesinin 07/11/2014 tarihli raporuna göre ücret hesap pusulası altındaki imzanın davacıya ait olmadığının belirlenmesi karşısında itibar edilmemiş ise de, dosya kapsamından 02/04/2008 tarihli kıdem tazminatı bordrosu ile Nisan 2008 tarihli ücret ödeme fişi üzerinde imza incelemesi yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Davacı asil yargılama sırasında “Bana gösterdiğiniz iş yeri dosyasında sunulan maaş bordroları ile ücret ödeme fişi ve kıdem tazminatına ilişkin bordrodaki imzaların hiç biri bana ait değildir, ben çalıştığım süre içerisinde maaş bordrosu imzalamadım bana da herhangi bir bordro verilmedi, 2007 yılında işten çıkarılırken bana ... (davalının oğlu) bir kağıt imzalattı, kağıt katlı olup üzeri bana okutulmadı.” şeklindeki beyanı ile söz konusu belgelerdeki imzalara da itiraz etmiştir. Adli Tıp Kurumu raporunda ise, “inceleme konusu 'Maaş Bordroları' ve 'Ücret Hesap Pusulaları'nda ...'a atfen atılı basit tersimli imzalarla ...'ın basit tersimli, polimorf mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptanmadığından söz konusu maaş bordroları ve ücret hesap pusulalarındaki imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla ...'ın eli ürünü olmadığının kabulü gerektiği” şeklinde görüş bildirilmiştir. Hal böyle olunca mahkemece, Adli Tıp Kurumu raporunun hatalı değerlendirilmesi suretiyle, dosya kapsamındaki ücret ödeme fişi ile kıdem tazminatı bordrosuna itibar edilmeden sonuca gidilmesi yerinde değildir. Bu sebeple davacının dosya kapsamında sureti bulunan 02/04/2008 tarihli kıdem tazminatı bordrosu ile Nisan 2008 tarihli ücret ödeme fişindeki imzalara itirazı olup olmadığı açıklığa kavuşturulmalı, davacının beyanına göre gerekirse bu belgelerin asılları üzerinde imza incelemesi yaptırılmak suretiyle oluşacak sonuca göre söz konusu belgelerdeki ödeme tutarının mahsubu gerekip gerekmediği yönünde bir karar verilmelidir. Mahkemece hatalı hukuki değerlendirme yapılarak eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.12.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
22. Hukuk Dairesi 2017/26026 E. , 2019/22900 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 28 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 34 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 30 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 48 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat