22. Hukuk Dairesi 2017/25979 E. , 2019/22859 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

22. Hukuk Dairesi 2017/25979 E. , 2019/22859 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, 6360 sayılı Yasa ile 30.03.2014 tarihinde tüzel kişiliği kaldırılan ... İl Özel İdaresinde meclis başkan sekreteri olarak 05.08.2009-31.03.2014 tarihleri arasında aralıksız, olarak çalıştığını, iş akdinin haklı bir neden gösterilmeksizin feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik ücret alacaklarına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, husumet ve zamanaşımı itirazında bulunarak davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Somut olayda; Mahkemece 14.03.2016 tarihli bilirkişi raporu taraflara 23.03.2016 tarihli duruşma esnasında tebliğ edilerek, davacı vekiline rapora yönelik beyanda bulunulması ve ıslah dilekçesinin hazırlanıp dosyaya sunulması için iki haftalık kesin süre verilmiştir. Davacı vekili verilen süre içerisinde olmak üzere 28.03.2016 tarihli dilekçe ile rapora karşı itirazda bulunarak bilirkişiden ek rapor alınmasını istemişse de, Mahkeme tarafından 05.05.2016 tarihli duruşma zaptına geçtiği üzere, ek rapor alınmasının sonuca etkili olmayacağı belirtilerek talebin reddine karar verilmiştir. Davacı vekilince ek rapor isteminin reddi yönünde karar verilmesi üzerine, bu kez ıslah işleminin yapılması için süre verilmesi talep edilmiş, ancak Mahkemece sırf ıslah için duruşmanın talik edilemeyeceği gerekçe gösterilerek davacı vekilinin bu yöndeki talebi de reddedilmek suretiyle dava dilekçesindeki tutarlar üzerinden hüküm kurulmuştur.
Ne var ki, ıslah için davacının talebi bulunmadığı halde Mahkemece se’sen süre verilmesi ve bununla birlikte davacı tarafın ek rapor alınmasına yönelik talebinin reddedilmesinden sonra ıslah için süre isteğinin de sırf ıslah için duruşmanın talik edilemeyeceği gerekçesiyle reddi isabetli bulunmamaktadır. Buna göre, her ne kadar genel kabul temyiz incelemesi neticesinde verilen bozma kararı sonrasında davada ıslah işleminin yapılamayacağı doğrultusunda ise de, somut olayda davacı ıslah işlemini Mahkemenin hatalı uygulaması nedeniyle gerçekleştiremediğinden, bozma sonrası ıslah işlemini yerine getirmesi mümkün bulunmaktadır. Mahkemece yapılması gereken, davacının talebi gereğince davanın ıslahı için HMK’nın 181. maddesi düzenlemesi gereğince yasal sürenin verilmesi şeklinde olmalıdır. Aksi yönde yazılı biçimde verilen karar hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacı tarafa iadesine, 10.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön