22. Hukuk Dairesi 2016/23332 E. , 2019/20730 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

22. Hukuk Dairesi 2016/23332 E. , 2019/20730 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 17.08.2011 tarihinden 18.08.2015 tarihine kadar davalı iş yerinde çalıştığını ve ücret alacakları ödenmediğinden iş akdini haklı nedenle feshettiğini iddia ederek kıdem tazminatı ile fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil ücret alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının yaptığı tüm fazla mesailerin ücret bordrosuna yansıtıldığı ve davacının da imzalayarak bu ücret bordrolarını kabul ettiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, yargılama aşamasında dinlenen tanıkların beyanları değerlendirildiğinde davacının haftalık 45 saati aşan ve gecelik 7,5 saati açan çalışmasının mevcut olmadığı, davacının fazla çalışma olgusunu ispatlayamadığı, ayrıca davacının aylık ücretli personel olduğu, aylık ücretinin asgari ücretin 2,60 katı olması sebebiyle fazla çalışmalarının da ücrete dahil edilmiş olduğu bu nedenle fazla çalışma halinde ücret ödenmeyeceği yönündeki iş akdinin 12.maddesinde yer alan hüküm de değerlendirildiğinde davacının fazla çalışma ücreti talep hakkının bulunmadığı yine davacının ulusal bayram ve genel tatil günlerinde yapmış olduğu çalışmalarının bordrolara yansıtılmış olduğu ve bu gerekçeyle iş akdini feshetmesinin haklı nedene dayanmadığı kanaatine varıldığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Karar, yasal süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanmadığı ve bu itibarla iş akdini feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı hususları taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.İşçinin emeğinin karşılığı olan ücret işçi için en önemli hak, işveren için en temel borçtur. Ücreti ödenmeyen işçinin, bu ücretini işverenden dava ya da icra takibi gibi yasal yollardan talep etmesi mümkündür. Ücreti ödenmeyen işçinin, haklı sebebe dayanarak iş sözleşmesini feshetme hakkı da bulunmaktadır.4857 sayılı İş Kanunu' nun 24. maddesinin (II) numaralı bendinin (e) alt bendinde sözü edilen ücret, geniş anlamda ücret olarak değerlendirilmelidir. İkramiye, prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil gibi alacakların ödenmemesi durumunda da işçinin haklı fesih imkânı bulunmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta sevkiyat sorumlusu olarak çalışan davacı işçi, ücret alacakları eksik ödendiğinden iş akdini haklı nedenle feshettiğini iddia etmiş ve dava dilekçesi ile ihtarnamesinde çalışma saatleri veya iş yerindeki çalışma sistemine yönelik bir açıklamada bulunmadan fazla mesai yaptığını ileri sürmüştür.Yargılama sırasında dinlenen davacı tanıklarından ... “Davalı işyerinde son iki yılda 08:00-16:00 ya da 16:00-24:00 saatleri arasında olmak üzere iki vardiya vardı, biz vardiyamızı tamamladığımızda işyerinden çıkıyorduk, ancak ben işyerinden çıktığım sırada davacı genellikle halen işyerinde oluyordu, sonrasında hangi saatte çıktığını bilmiyorum, “ şeklinde, ... “Ben davalı işyerinde çalıştığım süre boyunca mesai saatleri sabah saat 08:00 akşam saat 18:00 arasındaydı, ancak biz akşam saat 21:00 e kadar kesin çalışıyorduk, bizim maaşımızın standart olduğunu söyleyerek hiçbir şekilde fazla mesai ücreti ödemiyorlardı, diğer işçilere ise fazla mesai ücreti veriliyordu” şeklinde, davalı tanıklarından ... “Davalı işyerinde mesai saatleri 08:00-18:00 ve 16:00-24:00 şeklinde iki vardiya halinde yapılıyordu, 08:00-18:00 saatleri çalışan haftada 5 gün çalışıyor, 16:00-24:00 saatleri arasında çalışan ise haftada 6 gün çalışıyordu, Davacının çalıştığı departmanda 08.00-18:00 vardiyasında 4 kişi, 16:00-24:00 vardiyasında 1 kişi olmak üzere toplam 5 kişi çalışıyor, gece vardiyasında çalışan sadece irsaliye kestiği için yoğun bir işi olmadığından bir kişinin çalışması yetiyor,” şeklinde, ... “ Davalı işyerinde 08:00-18:00 ve akşam 16:00-24:00 saatleri arasında vardiyalı olarak çalışılıyordu, 08:00-18:00 vardiyasında 4 kişi, 16:00-24:00 vardiyasında ise 1 kişi çalışıyordu, işyerinde davacının çalıştığı bölümde fazla mesai yapılmıyordu, “ şeklinde ... ise “Davalı işyerinde davacı ve diğer sevkiyat sorumluları sabah saat:08:00-akşam 16:00 saatleri arasında ve 16:00-24:00 saatleri arasında iki vardiya şeklinde çalışıyorlardı, Cumartesi günleri sevkiyat olduğu zaman şef ve uzman olarak ben katılıyoruz, ancak sevkiyat sorumluları katılmıyor, yani hafta sonları çalışmıyorlardı, gece vardiyası sırasında sevkiyat yapıldığı oluyordu” şeklinde beyanda bulunmuşlardır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda tanık beyanları ve personel bazlı detaylı bordrolarda davacının çalıştığı departmanda haftada 5 gün 08.00-18.00, 6 gün ise 16.00-24.00 saatleri arasında çalışma olduğu, davacı tanıklarından ... beyanı dışında fazla mesai yapıldığını gösterir delil bulunmadığı ayrıca iş sözleşmesinde de fazla mesainin ücrete dahil olduğuna yönelik hüküm bulunduğu gerekçeleri ile fazla mesai alacağına yönelik bir değerlendirme yapılmadığı belirtilmiştir. Tarafların tanık beyanları incelendiğinde davacı tanıklarından ...’in iş yerinde iki vardiya olduğunu beyan ettiği diğer davacı tanığının ise vardiyaya ilişkin hiçbir beyanda bulunmadığı yine davalı tanıklarının da ikisinin 08.00-18.00, 16.00-24.00 saatleri arası çalışma olduğunu, diğerinin ise 08.00-16.00, 16.00-24.00 saatleri arasında çalışma olduğunu beyan ederek vardiya saatlerine ilişkin farklı beyanlarda bulundukları görülmüştür. Davalı iş yerinde bir kısım işçilerin vardiyalı çalıştığı, bir kısım işçilerin ise vardiyaya bağlı olmadan çalıştığı yine bazı işçilerin haftada 5 gün, bazılarının ise 6 gün çalıştığı anlaşılmış ise de davacının iş yerindeki çalışma sistemi net olarak anlaşılamamakta ve ayrıca bilirkişi raporunda bahsi geçen personel bazlı detaylı bordroların neye dayanılarak düzenlendiği anlaşılamadığı gibi ilgili bordrolarda davacı imzası da bulunmadığından davacı yönünden bir bağlayıcılığı bulunmamaktadır. Bu itibarla Mahkemece yapılacak iş öncelikle davacıya iş yerindeki çalışma düzenini ve saatlerini açıklattırmak ve taraf tanıkları yeniden dinlenerek davacının iş yerindeki çalışma düzeni, davacının vardiyalı çalışıp çalışmadığı, günlük çalışmasının başlangıç ve bitiş saatleri, ara dinlenme süresi, haftada kaç gün çalıştığı hususları ile personel bazlı detaylı bordroların neye göre ve nasıl düzenlendiği de açıklığa kavuşturulduktan sonra dosya kapsamındaki tüm deliller yeniden bir arada değerlendirilmek suretiyle davacının önce günlük, sonra haftalık çalışma süresi belirlenerek haftalık çalışma süresinin aşılıp aşılmadığı ve davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı yönünden bir sonuca varmak, fazla mesai yaptığının anlaşılması halinde iş sözleşmesindeki fazla mesainin ücrete dahil olduğu yönündeki hüküm dikkate alınarak yıllık 270 saati aşan fazla mesai ücretini hüküm altına almak ve bunun sonucunda fesih tarihinde ödenmeyen fazla mesai ücretinin bulunduğu anlaşılır ise iş sözleşmesinin işçi tarafından feshinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24/II-e maddesi uyarınca haklı sebebe dayandığı kabul edilerek kıdem tazminatı alacağının da kabulüne karar vermektir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi yerinde değildir. Temyiz edilen kararın açıklanan sebeplerle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.11.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.






Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön