22. Hukuk Dairesi 2017/23643 E. , 2019/20149 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

22. Hukuk Dairesi 2017/23643 E. , 2019/20149 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait işyerinde 03.09.2011-14.07.2013 tarihleri arasında alt işveren ... Özel Güvenlik Koruma ve Eğitim Hizmetleri A.Ş. bünyesinde çalıştığını, 30.06.2012 tarihinde iş sözleşmesinin feshedildiğini, günlük on iki saat çalışmasına rağmen fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini belirterek fazla mesai ücreti alacağın hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacıya fazla mesai yaptırıldığında karşılığının bordrosunda gösterilerek banka aracılığı ile ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı ve karşılığının ödenmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır, fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen alacakların ödendiği varsayılır.
Fazla çalışma yapıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, bu çalışmaların yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir.İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazı kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Dosya içeriğine göre, davacı 03.09.2011-14.07.2013 tarihleri arasında davalı bünyesinde günde, on iki saat çalıştığını belirterek anılan döneme ilişkin fazla çalışma ücreti alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, emsal dosyalarda sunulan İş Müfettişi Raporunda belirtilen çalışma usulüne göre davacının haftada 11 saat fazla mesai yaptığı ve bir kısmı imzasız bordrolarda karşılığının tahakkuk ettirilerek ödendiği belirtilmiştir. Dinlenen tanıklar ise kısa dönüşlerde 12 saat, uzun dönüşlerde 36 saat dinlendiklerini belirtmişlerdir.Bu durumda, iş müfettişi raporunun aksinin yargılama sırasında toplanan delillerle kanıtlanabileceği de gözetilerek gerekirse tanıklar yeniden dinlenerek, emsal dosyalardaki delil durumları da gözetilerek işyerinde vardiyalı çalışan güvenlik görevlilerine fiilen uygulanan günlük ara dinlenme süresi ve vardiya değişimlerindeki dinlenme süreleri tereddüte yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulmalıdır. Bundan sonra, talep konusu döneme ilişkin haftalık fazla çalışma süresi ile bunların karşılığı fazla çalışma ücretleri haftalık olarak hesaplanmalıdır. Bu doğrultuda aylık fazla çalışmaların karşılığı olan ücretler belirlenmelidir. Fazla mesai tahakkuku bulunan ve davacı imzasını havi bordrolara ilişkin aylar dışlanarak, imzasız bordrolarda aylık olarak tahakkuk ettirilerek banka aracılığı ile ödenen fazla mesai ücretleri, hesaplanan miktarlardan aylık olarak mahsup edilmelidir. Hesaplama sırasında, 01.01.2012 tarihli iş sözleşmesinin ancak imza tarihinden sonrası için dikkate alınabileceği ve fazla mesainin ücrete dahil olduğuna dair 10. maddesine aylık ücretin asgari ücrete ilave olarak 22,5 saat fazla mesai ücretini kapsaması halinde değer verilebileceği gözetilmelidir. Sonucuna göre davacının ödenmeyen fazla çalışma ücreti alacağı bulunup bulunmadığı belirlenmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.Kabule göre de, dava değeri 100.00 TL olup esastan reddine karar verilmesinden sonra davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. maddesi gereğince davalı lehine 100.00 TL vekalet ücreti taktir edilmesi gerekirken 1.800,00 TL'ye hükmedilmesi hatalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.11.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.






Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön