22. Hukuk Dairesi 2016/20924 E. , 2019/18365 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 11.06.2001 yılından iş akdini emekliliğe hak kazanması nedeniyle haklı nedenle feshettiği 03.08.2015 tarihine kadar alt işveren şirketler nezdinde çalıştığını, fesih sırasında kıdem tazminatının ödendiğini, kullandırılmayan yıllık izin ücretleri ile fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının ise ödenmediğini belirterek bahsi geçen alacaklarının davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı Kurum vekili, zamanaşımı defi ve husumet itirazında bulunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirketler vekili ise son alt işveren olmadıklarını savunarak husumet itirazında bulunmuştur. Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde davalı ... Hastaneleri Kurumu vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı ... Hastaneleri Kurumu vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında, davacı işçinin fazla çalışma ücreti alacağına hak kazanıp kazanmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu'nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesinde haftanın 6 günü normal mesai 07.00-16.00 saatleri arasında olmasına rağmen akşam 20.00-21.00 saatlerine kadar çalışma yapıldığını beyanla fazla çalışma ücreti alacağı talep etmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda tanık beyanlarına göre davacının 24 saat çalışıp 24 saat dinlendiğinin kabulü ile aylık 15 gün çalışma 15 gün dinlenme kabul edilerek günlük 3 saatten aylık 45 saat fazla çalışma yaptığı değerlendirilmiştir. Davacı talebiyle davacı tanıklarının beyanları uyuşmadığından davacının iddiasının ispat edildiği kabul edilemez. Buna göre; tanıklar yeniden dinlenilerek hafta içi ve ulusal bayram ve genel tatillerde çalışma biçiminin ne olduğu hangi saatler arasında çalıştıkları açıklattırılarak önceki beyanları ile ilgili çelişkiler de giderilerek, davacı talebi aşılmaksızın ve usuli kazanılmış haklar gözetilerek hüküm kurulması gerekirken davacı talebi dışına çıkılarak yazılı şekilde sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 08.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
22. Hukuk Dairesi 2016/20924 E. , 2019/18365 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat