22. Hukuk Dairesi 2019/6459 E. , 2019/17853 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

22. Hukuk Dairesi 2019/6459 E. , 2019/17853 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili müvekkilinin davalı işyerinde 25.03.2010-21.02.2014 tarihleri arasında eczane teknisyeni olarak çalıştığını, gerçek ücretinin aylık 1.500,00 TL olmasına rağmen sigorta primlerinin asgari ücret üzerinden yatırıldığını, işyerinde yemek yardımı yapıldığını, hizmet akdinin davalı işveren tarafından geçerli neden olmaksın haksız olarak feshedildiğini, kıdem ve ihbar tazminatın asgari ücret üzerinden hesaplandığını ve bankaya 4.321.00 TL yatırıldığını, davacı müvekkilinin hak ettiği ücretlerin yapılan ödeme miktarının çok üstünde olduğunu, davacının hizmet akdi süresince yıllık izin kullanmadığını, mesaisinin 08:00-19:00 saatleri arasında olduğunu, Cumartesi günleri ise 2013 Haziran ayından itibaren saat 14:00'e kadar çalıştığını, daha önceleri tam gün mesai çalıştığını, bu mesailere ek olarak ayda ortalama 1 kez gece mesaisine kaldığını, davalı işyerinde ayda ortalama 2 Pazar nöbet tutulduğunu, davacının nöbet günlerinin tümünde çalıştığını, ortalama olarak ayda 2 Pazar tatil yapıldığını beyan ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ve izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili davacının davalıya ait eczanede 21.04.2010-21.02.2014 tarihleri arasında ecza kalfası olarak çalıştığını,işyerinde ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırı tutum sergilemesi nedeniyle haklı nedenle işten çıkarabileceği halde bunu yapmayıp, hak kazanmadığı halde tazminat ve alacak kalemlerinin ödenerek iş akdini iyi niyetle haklı sebep bildirilmeksizin feshettiğini, davacının tüm hak ve alacakları ödendiğini ve müvekkilinin ibra edildiğini, davacının tamamen kötü niyetli olarak davalıyı yıpratmak ve haksız kazanç elde etmek maksadıyla davayı açtığını, vasıflı işçi ya da teknik personel olarak çalışmayan, yardımcı personel statüsündeki davacının iddia ettiği ücretle çalışmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığını, eczacılar için ayda iki kez nöbet uygulaması bulunmadığını, davacının sürekli nöbete kaldığı iddiasının gerçekdışı olduğunu, cumartesileri çalışması yaptırılmadığını, işten ayrılmadan önceki son birkaç ayda ise istisnai olarak birkaç cumartesi işe geldiğini, gece nöbetine kalmadığını, tamamen kendi rızası ve hür iradesi ile verdiği ibranamenin geçersizliği yönünde bugüne kadar hiçbir irade beyanında bulunmadığı belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen ilk karar, tarafların temyiz başvurusu üzerine Dairemizin 26.06.2018 tarihli 2017/14175 esas 2018/15815 karar sayılı ilamı ile 'Mahkemece tefhim edilen kısa kararda, yıllık izin alacağına hükmedilmediği halde sonradan yazılan gerekçeli kararın hüküm fıkrasında 500,00 TL yıllık izin alacağı olduğu kabul edilerek kısa karar ile gerekçeli karar çelişkisi oluşturulduğu anlaşılmaktadır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 10/04/1992 gün ve 1991/7 esas, 1992/4 kararı gereğince kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması bozma sebebidir. Kısa karar ile gerekçeli karar çelişkisi sebebiyle kararın bozulması gerekmiştir.Kabule göre de İzmir Eczane Teknisyenleri Derneği tarafından bildirilen emsal ücretin değerlendirilmemesi isabetli olmamıştır. Davacının yaptığı işin niteliği ve kıdemine göre İzmir Eczane Teknisyenleri Derneği tarafından bildirilen emsal ücretin davacının talebi ile sınırlı kalınarak değerlendirilmesi gerekir.' gerekçeleriyle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamada toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir
Temyiz Başvurusu:
Karar, davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmasının bulunup bulunmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez. Aynı ilkeler, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günlerindeki çalışmanın ispatı bakımından da geçerlidir.
Somut uyuşmazlıkta, ispat yükü kendi üzerinde bulunan davacı, iddiasının ispatında tanık deliline başvurmuştur. Fazla çalışmanın ispatı konusunda, dosya içerisinde, işyerindeki çalışma düzenini gösterir işyeri kayıtlarının bulunmadığı ve davacının fazla çalışmalarının tanık beyanlarına göre tespit edildiği görülmüştür. Dinlenen davacı tanıkları, davalı işyerinden alışveriş yapan ve işyeri yakınında ikameleri nedeniyle tanıklık yapmış olduklarından davacının çalışma düzeni hakkında bilgi sahibi olabilecek durumda değildir. Her ne kadar mahkeme tarafından isabetli olarak davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilmemiş ise de beyanına itibar edilen davalı tanığının davalı işyerindeki çalışma süresi kesintilidir. Davacının çalışma düzeni hakkında beyanda bulunan davalı tanığı ..., davalı işyerinde 2010 yılı Ocak ayında çalışmaya başladığını, 2013 yılı Haziran ayında işten ayrıldığını, 2014 yılı Ağustos ayında yeniden çalışmaya başladığını ifade etmiş olmakla, tanığın tüm çalışma döneminde davacı ile birlikte çalışmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacının çalışma düzenine ilişkin bilgisinin çalışma süresi ile sınırlı olduğu dikkate alınmalı, anılan tanığın davalı işyerinde davacı ile birlikte çalıştığı süre belirlenmeli ve davacının belirlenen bu süreler için fazla çalışma yaptığı kabul edilerek fazla çalışma alacağı hesaplanmalıdır. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
















Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön