22. Hukuk Dairesi 2019/5979 E. , 2019/17421 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

22. Hukuk Dairesi 2019/5979 E. , 2019/17421 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, ... İl Tarım Müdürlüğünde çalıştığını, 2014 yılı içerisinde bazı günlerde seyyar görevli olarak çalıştırıldığı halde toplu iş sözleşmesinin 35. maddesi gereğince ödenmesi gereken seyyar görev tazminatının ödenmediğini belirterek anılan alacağın hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, toplu iş sözleşmesinin 35. maddesinde seyyar görev tazminatının Harcırah Kanunu ve Bütçe Kanunu gereğince ödeneceğinin belirtildiği, davacı mevzuat çerçevesinde görevlendirildiğinde seyyar görev tazminatı ödemesinin yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dairemizce davacının talep konusu dönem içerisinde görevlendirildiği yerlerin memuriyet mahalli olup olmadığının ayrı ayrı belirlenmesi gerektiğinden bahisle bozma kararı verilmiştir. Bozma kararı üzerine mahkemece eski kararda direnilmiştir. Direnme kararının taraflarca temyizi üzerine Hukuk Genel Kurulu tarafından, Mahkemece direnme adı altında verilen kararın gerçekte daha önce Özel Dairece incelenip değerlendirilmeyen yeni olgu ve gerekçeye dayalı olarak oluşturulan yeni hüküm niteliğinde olduğu gerekçesiyle kurulan bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevinin Hukuk Genel Kuruluna değil, Özel Daireye ait olduğu kararı verilerek dosya Dairemize gönderilmiştir.
Dairemizce tekrar yapılan incelemede aşağıdaki gibi karar verilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm,davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının seyyar görev tazminatına hak kazanıp kazanmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Talep Konusu dönemi kapsayan Toplu İş Sözleşmesinin 35. maddesi; 'İşçilerin yurt içi ve yurt dışı harcırahları konusunda 6245 sayılı Harcırah Kanunu, Bütçe Kanunu ve ilgili mevzuat hükümleri uygulanır.
Görev unvanları (pozisyonları) Maliye Bakanlığı'na seyyar görevli olarak vize ettirilen işçilere, uygulamanın yapıldığı her yıla ait Bütçe Kanunu hükümleri uyarınca seyyar görev tazminatı ödenir. Harcırah ve Seyyar görev tazminatları mutat ödemelerle birlikte ödenir.
İşyerine geçici görevle gelen işçilere imkânlar ölçüsünde yatacak yer temin edilir. Geçici görev yolluğuna hak kazanan işçiler, yeni işyerlerinde günlük normal çalışma sürelerinin dışında ek çalışma yaptıkları takdirde, normal günlük çalışma süreleri aşan kısımlar için bu toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ayrıca fazla mesai alırlar' düzenlemesini içermektedir.
11.09.2014 tarihli ve 29116 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 6552 sayılı “İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun”un 89 uncu maddesi ile değiştirilen 6245 Sayılı Harcırah Kanununun 3/g maddesi ise; 'Memuriyet mahalli: Memur ve hizmetlinin asıl görevli olduğu veya ikametgâhının bulunduğu şehir ve kasabaların belediye sınırları içinde bulunan mahaller ile bu mahallerin dışında kalmakla birlikte yerleşim özellikleri bakımından bu şehir ve kasabaların devamı niteliğinde bulunup belediye hizmetlerinin götürüldüğü, büyükşehir belediyelerinin olduğu illerde ise il mülki sınırları içinde kalmak kaydıyla memur ve hizmetlinin asıl görevli olduğu veya ikametgâhının bulunduğu ilçe belediye sınırları içinde kalan ve yerleşim özellikleri bakımından bütünlük arz eden yerler ile belediye sınırları dışında kalmakla birlikte yerleşim özellikleri bakımından bu yerlerin devamı niteliğindeki mahaller ve kurumlarınca sağlanan taşıt araçları ile gidilip gelinebilen yerleri ifade eder.' hükmünü içermektedir.
6360 sayılı Kanun ile tüm büyükşehir belediyelerinde belediye sınırının il mülki sınırı haline getirilmesi ''memuriyet mahalli'' tanımının uygulanmasında tereddütlere yol açtığından, uygulamada birliğin sağlanması için Maliye Bakanlığı tarafından 27.11.2014 tarihli ve 29188 sayılı Resmi Gazete'de 'Harcırah Kanunu Genel Tebliği' yayımlanmıştır. Buna göre;
'Yapılan düzenleme ile büyükşehir belediyeleri dışında kalan belediyelerde eski uygulamanın devamı sağlanmış, büyükşehir belediyelerinin olduğu illerde görev yapan memur ve hizmetliler için yeni bir memuriyet mahalli tanımı yapılmıştır.
Söz konusu düzenleme ile büyükşehir belediyelerinde il mülki sınırları içinde kalmak kaydıyla;
1-Memur ve hizmetlinin asıl görevli olduğu veya ikametgahının bulunduğu ilçe belediye sınırları içinde kalan ve yerleşim özellikleri bakımından bütünlük arz eden yerler,
2-İlçe belediye sınırları dışında kalmakla birlikte yerleşim özellikleri bakımından bu yerlerin devamı niteliğindeki mahaller,
3-Kurumlarınca sağlanan taşıt araçları ile gidilip gelinebilen yerler, memuriyet mahalli olarak belirlenmiştir.
Böylece büyükşehir olan illerde; ilçe sınırları içinde ilçe belediye merkezi ile yerleşim özellikleri bakımından bütünlük arz eden yerler memuriyet mahalli olarak kabul edilmiş, aynı ilçe sınırları içinde belediye merkezi ile yerleşim özellikleri itibarıyla bütünlük arz etmeyen yerler ise memuriyet mahalli dışı kabul edilerek harcırah ödenmesi imkanı getirilmiş, ayrıca ilçe belediyelerinin yerleşim yerlerinin birbirlerine yakınlaşması hatta birbirleri ile sınır oluşturacak şekilde iç içe girmesi nedeniyle ilçe sınırları dışına çıkmakla birlikte birinci fıkrada belirtilen yerler ile bütünlük arz eden ve aralarında yerleşim özellikleri bakımından ayrım bulunmayan yerler de memuriyet mahalli olarak kabul edilmiştir.
Bu nedenle; 30/03/2014 tarihinden sonra yapılan görevlendirmelere ilişkin olarak, idarelerce yerleşim özellikleri bakımından bütünlük arz eden yerler ile bu yerlerin devamı niteliğinde olan yerlerin belirlenmesinde; yerleşim özellikleri bakımından konut, işyeri, meydan, okul, kamu binaları gibi resmi ve özel bütün yapıların topluca bulunduğu ve insanların yerleşmek amacıyla bir arada yaşadığı aralarında boşluk bulunmayan yerler ile bu bütünlüğün kesintisiz olarak devam ettiği yerlerin dikkate alınması ayrıca bu yerlerin dışında kalmakla birlikte kurumlarınca sağlanan servis araçları veya bu mahiyetteki taşıt araçları ile ulaşım sağlanan (her gün gidiş dönüş olmak üzere) yerlerin de memuriyet mahalli olarak belirlenmesi gerekmektedir.' düzenlemesini içermektedir.
Somut olayda, davacı 2014 yılı Nisan ve Aralık ayları arasında seyyar görevli olarak çalıştırıldığı halde toplu iş sözleşmesinin 35. maddesi gereğince ödenmesi gereken seyyar görev tazminatının ödenmediğini belirterek anılan alacağın hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Mahkemece, Bakanlık tarafından seyyar görev puantaj cetvellerinin gönderildiği, ancak bu cetvellerde davacının hangi yerde görevlendirildiği ve görev yerinin memuriyet mahalli olup olmadığının yazmadığı, görevlendirmelerin seyyar görev tazminatına esas olabilecek nitelikte olmadığı belirtilerek talebin reddine karar verilmiştir. Ancak, dosya içeriğine göre, davacının talep konusu dönem içerisinde görevlendirildiği yerleri gösteren çizelgelerin gönderildiği ve davacının yaptığı görev unvanının 2014 yılı için seyyar görev tazminatı alabilecek işçiler arasında Maliye Bakanlığına vize ettirildiği anlaşılmaktadır. Davalı Bakanlık tarafından gönderilen yazıda, 6360 sayılı Kanun gereğince Büyükşehir Belediyesi sınırları il mülki sınırı sayıldığından, davacıya seyyar görev tazminatı ödemesi yapılmadığı belirtilmiştir.
Bu durumda, 6360 sayılı Kanun sonrası memuriyet mahallinin belirlenmesinde ayrı düzenlemeler getirildiği gözetilerek 6552 sayılı torba Kanun ile değiştirilen Harçlar Kanunu 3/g maddesi ve buna ilişkin çıkartılan genelgedeki düzenlemeler doğrultusunda ve gerekirse defterdarlıktan da sorularak davacının talep konusu dönem içerisinde görevlendirildiği yerlerin memuriyet mahalli olup olmadığı ayrı ayrı belirlenmelidir. Bu düzenleme ve görevlendirmeler sebebi ile seyyar görev tazminatına hak kazanıp kazanmadığı tereddüte yer vermeyecek şekilde belirlenerek sonuca gidilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 26.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön