22. Hukuk Dairesi 2017/23993 E. , 2019/17176 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

22. Hukuk Dairesi 2017/23993 E. , 2019/17176 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde elektrik teknisyeni olarak çalışırken işe ilk girdiğinde günlük ücretinin 31,00 TL olduğunu, sendikaya üye olarak toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya başladıktan sonra günlük yevmiye ücretinin düştüğünü bildirerek, fark alacaklarının tahsilini istemiştir.
Davalıların cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının kendi rızası ile sendikaya üye olduğunu, ödenen ücretlerin toplu iş sözleşmesi ile belirlenen ücretler olup, yevmiye düşürülmesinin söz konusu olmadığını, davacının bilgisi dışında ücretlerin düşürülmesinin mümkün olmadığını belirterek, davanın reddini talep etmişlerdir.
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, davalı işveren tarafından davacının sendikaya üyeliği sonrası tek taraflı olarak, davacıya yazılı bildirimde bulunmadan, davacının ücretinde indirime giderek 4857 Sayılı Yasanın 22. maddesine aykırı davrandığı, davacının Mülga 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanununun 6. maddesinin 2. fıkrası gereğince hizmet akdinin işçi lehindeki hükümleri geçerli olduğundan, davacı ile davalı arasında imzalanan hizmet sözleşmesindeki yevmiye ücretinin geçerli olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının ücretinin işverence tek taraflı olarak düşürülüp düşürülmediği ve davacının fark ücret alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davacının toplu iş sözleşmesinden yararlanmadığı dönemde son günlük brüt ücretinin 31,00 TL olduğu, sendikal haklardan ve toplu iş sözleşmesinden yararlandırılmaya başlanmasından sonra 15.06.2004 tarihinden itibaren 24,10 TL olarak ödendiği dosya kapsamı ile sabittir. Dairemizden geçen emsal dosyalarda belirtildiği üzere, davalı ile sendika arasında, işçilerin toplu iş sözleşmesinden protokoldeki şartlar ve öngörüler doğrultusunda yararlandırılmaları kararlaştırılmış, getirilen özel hükümlere göre davacı ve onunla aynı şartlarda çalışan işçilerin ücretleri belirlenmiştir. Dolayısıyla, sadece davacının şahsına ilişkin ücretinin düşürülmesi veya ücretinin işverence tek taraflı olarak düşürülmesi söz konusu değildir. Buna göre 2003-2004 yıllarına ait bordrolar ile toplu iş sözleşmesi birlikte ele alınarak davacı işçinin akçalı menfaatlerinde artış olup olmadığı belirlenerek, gelirde artışın meydana geldiğinin anlaşılması halinde davanın reddedilmesi gerekmektedir.
Aynı gerekçelerle fark alacak talep eden emsal işçinin dosyasında Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından verilen son kararda özetle; tarafların anlaşması ya da düzen ilkesi gereği toplu iş sözleşmesi hükümleri uyarınca kök ücretin düşürülebileceği, bireysel ve toplu iş sözleşmesindeki aynı amaca yönelik hükümlerinin gruplandırılarak karşılaştırılması gerektiği ve yapılan karşılaştırma neticesinde, işçinin kök ücreti düşürülsede toplu iş sözleşmesinden faydalanmakla bireysel iş sözleşmesine nazaran çok daha avantajlı bir konuma geldiği, objektiflik ölçütü açısından da işçi yararına bir sonucun gerçekleştiği, işçinin bir yandan bireysel iş sözleşmesindeki günlük çıplak ücretinin esas alınmasını, diğer taraftan da toplu iş sözleşmesi ile öngörülen ücret kriterlerinin uygulanmasını istemesi mümkün olamayacağı gerekçesiyle işçinin hem toplu iş sözleşmesi kapsamındaki sosyal hakları hem de kapsam dışı işçilere ödenen günlük brüt ücreti talep edemeyeceği kabul edilmiştir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun, 03.05.2017 tarih, 2017/887 esas, 2017/885 karar sayılı kararı).
Mahkemece, davacının gelirinde artış meydana geldiği tespit edildiği takdirde davanın reddine karar verilmelidir.
Yukarıda anlatılan yönler gözetilmeksizin karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön