22. Hukuk Dairesi 2016/7950 E. , 2019/16102 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

22. Hukuk Dairesi 2016/7950 E. , 2019/16102 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin fazla çalışma ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıp çalışmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen ulusal bayram ve genel tatil günü çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde yapılan çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, bu çalışmaların yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Somut uyuşmazlıkta, davacının Denizli Orman İşletme Müdürlüğünde hizmet vasıta şoförü olarak çalıştığı, fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacaklarının dosya içerisinde bulunan kayıtlara göre hesaplandığı, ne var ki; bu kayıtlar ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıldığı belirlenememesine karşın tanık beyanlarından hareketle ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alındığı görülmektedir. Davalı resmi bir kurum olup ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma taşıt görev emirleri ile ortaya konamamıştır. Hal böyle olunca, yöntemince ispatlanamayan bu alacak kaleminin reddi yerine soyut tanık anlatımlarına göre alacak hesabı hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Taraflar arasında fazla çalışma ve hafta tatili ücreti üzerinden yapılan indirim konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
İşçinin fazla çalışma ve tatil alacaklarından indirim yapılması konusunda yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtayca son yıllarda indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Bu indirim, dosyadaki delillerin durumu ve niteliğine göre yapılması gerekli uygun bir indirimdir. Ancak fazla ve ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Yapılacak indirim, işçinin çalışma şekline, işin düzenlenmesine ve hesaplanan fazla çalışma ücreti miktarına göre takdir edilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta; davacı taraf davalı iş yerinde fazla çalışma yaptığını ve hafta tatili günlerinde çalıştığını iddia ederek alacak talebinde bulunmuş, mahkemece talep 1/3 oranında indirim yapılarak kabul edilmiştir.Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplama takdiri delil niteliğindeki tanık beyanlarına göre değil kurum kayıtlarına dayalı olarak yapıldığından hesaplanan fazla çalışma ve hafta tatili ücretlerinin indirim yapılmadan hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup ayrıca bozmayı gerektirmiştir.
4- Hüküm altına alınan alacaklara yürütülmesi gereken faizin başlangıç tarihi de taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Davacı tarafından ... 7. Noterliği kanalıyla işverene gönderilen 03.01.2013 tarihli ihtarnamenin 4.1.2013 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarnamede tebliğden itibaren 3 gün mühlet verilmekle davalı işverenin ihtarnamede talep edilen alacaklar ve miktarları yönünden 07.01.2013 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü ve dava dilekçesinde de temerrüt tarihinden faiz talep edildiği anlaşılmaktadır.
Buna göre, işçinin işverene gönderdiği ihtarda talep edilen alacak miktarları bakımından temerrüt tarihinden itibaren; ihtar ile temerrüde düşürülen kısmı aşan miktarlar yönünden ise talep tutarına göre dava ve ıslah tarihinden faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken temerrüt gözetilmeden sadece dava ve ıslah tarihinden faiz yürütülmesi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 12.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön