22. Hukuk Dairesi 2017/23472 E. , 2019/15741 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, davacının işe iade davasının kabul edildiğini ve onanarak kesinleştiğini, süresinde işe iade talebinde bulunduğunu ancak davalının süresi içinde davacıyı işe başlatmadığı belirterek kıdem ve ihbar tazminatı,boşta geçen süre alacağı, işe başlatmama tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının tüm alacaklarının ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacının boşta geçen süre ücretinin hesaplanması hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Boşta geçen süreye ait en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklar için ise, feshi izleyen dönem ücretlerine göre hesaplama yapılmalıdır. Geçersiz sayılan fesih tarihinden sonra boşta geçen en çok dört aylık sürede işçinin çalışması devam ediyormuş gibi ücret ve diğer haklar belirlenmelidir. Boşta geçen en çok 4 aya kadar süre içinde ücret zammı ya da yeni bir toplu iş sözleşmesi yürürlüğe girdiğinde, her iki dönem için ayrı ayrı hesaplamaya gidilmelidir(Yargıtay 9.HD. 28.12.2009 gün 2009/ 34595 E, 2009/ 37899 K).
Kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer alacaklar, işçinin işe iade için başvurduğu anda muaccel olur (Yargıtay 9.HD. 20.11.2008 gün 2007/ 30092 E, 2008/ 31546 K).
Boşta geçen sürenin en çok 4 aylık kısmı içinde gerçekleşen diğer haklar kavramına, ikramiye, gıda yardımı, yol yardımı, yakacak yardımı ve servis hizmeti gibi para ile ölçülebilen haklar dahil edilmelidir. Söz konusu hesaplamaların işçinin belirtilen dönemde işyerinde çalışıyormuş gibi yapılması ve para ile ölçülebilen tüm değerlerin dikkate alınması gerekir. Bununla birlikte işçinin ancak fiili çalışması ile ortaya çıkabilecek olan fazla çalışma ücreti, hafta tatili ile bayram ve genel tatil günlerinde çalışma karşılığı ücret ile satışa bağlı prim gibi ödemelerinin, en çok 4 ay kadar boşta geçen süre içinde ödenmesi gereken diğer haklar kavramında değerlendirilmesi mümkün olmaz (Yargıtay 9.HD. 18.11.2008 gün 2008/ 32727 E, 2008/ 31214 K).
Somut olayda davacının kesinleşen işe iade kararı sonucunda işe başlamak üzere davalıya yasal süresi içerisinde başvuruda bulunduğu ancak davalı Belediye tarafından işe başlatılmadığı anlaşılmaktadır.
Davacının boşta geçen süre ücreti talebine ilişkin olarak; davacının geçersiz sayılan fesih tarihi olan 12.10.2012 tarihinden itibaren 4 aylık sürede çalışması devam ediyormuş gibi ücret ve diğer hakları belirlenmek suretiyle hesaplama yapılması gerekirken, feshin geçerli hale geldiği kabul edilen 30.10.2014 tarihinde alabileceği tespit edilen ücrete göre hesaplama yapılması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
3-Davalı işyerinde geçerli olan toplu iş sözleşmesinin 49. maddesinin 'Yıllık ücretli izne ayrılacak işçilere,en geç izine ayrılacakları tarihten önceki son iş günü ödenmek üzere 10 günlük net ücretleri tutarında izin yardımı verilir.' şeklinde düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Bu düzenlemeye göre davacının fiilen kullandığı yıllık izinler bakımından izin yardımının ödeneceği sabittir. Davacı bakiye yıllık izin ücretinin yanı sıra, Toplu İş Sözleşmesi gereği yıllık izin yardımı alacağı talebinde de bulunmuş, ıslah dilekçesi ile izin yardımı talebinin 2012 yılı için olduğunu açıklamıştır. Ancak, 2012 yılında fiilen yıllık izin kullanmadığı anlaşılan davacının yıllık izin yardımı alacağı talebinde bulunması de mümkün değildir. Hal böyle olunca, mahkemece yıllık izin yardımı alacağının reddine karar verilmesi gerekli iken, yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
22. Hukuk Dairesi 2017/23472 E. , 2019/15741 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 32 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 32 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 31 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 33 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 38 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 29 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat