22. Hukuk Dairesi 2017/23089 E. , 2019/14763 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

22. Hukuk Dairesi 2017/23089 E. , 2019/14763 K.

'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ve davalılar ... ile ... Med. ve Tem. İnş. Tur. Gıda Pey. Taş. A.Ş. vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı belediyede 10/09/1996-29/08/2013 tarihleri arasında çalışıp emekli olduğu, son alt işverenlerin davalı şirketler olduğu, yıllık izinlerinin kullandırılmadığı fazla mesai, hafta ve genel tatil çalışması yaptığı halde ücretlerinin ödenmediği iddiası ile kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai, hafta ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalının Cevabının Özeti:
Davalılar vekilleri davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, süresi içerisinde davacı vekili ile davalılar Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi ve ...Ebru Med. ve Tem. İnş. Tur. A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma, hafta ve genel tatil çalışması yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanununun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
Yukarıda fazla çalışmanın ispatı konusunda anlatılan ilkeler, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile hafta tatili günlerinde yapılan çalışmaların ispatı açısından da geçerlidir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı 10/09/1996-29/08/2013 tarihleri arasında davalılar işyerinde çalışmıştır. Fazla mesai, hafta ve genel tatil ücretinin ispatı konusunda yazılı delil sunulmamış, tanık deliline dayanılmış, karara dayanak alınan raporda tanık beyanları esas alınarak, davalıların zamanaşımı def'i de göz önünde bulundurularak 27/11/2008-29/08/2013 tarihleri arası için fazla mesai ücreti hesaplanmıştır. Ne var ki, mahkemece yapılan araştırma hüküm kurmaya elverişli değildir.
Davacının dinlenen tanıklarından hareketle 2008-2013 yılları arası çalışma dönemi için fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacağı hesaplanmış ise de; davacı tanığının davalı işyerinde hesaplama konusu dönemde kesintisiz şekilde çalışıp çalışmadığı araştırılmamıştır. Dinlenen tanıkları işyerinde 2009 yılına kadar çalıştıklarını beyan ettikleri görülmektedir. Mahkemece tanıkların davalı işyerinde çalıştığı tarihleri gösterir SGK kayıtları istenerek, tanığın davacının çalışma koşullarını kendisinin de davalı işyerinde davacı ile birlikte çalıştığı dönem ile sınırlı olarak bilebileceği dikkate alınmalı, tanığın çalışma süresi ile sınırlı olarak davacının fazla çalışma, hafta ve genel tatil ücreti alacağı hesaplanarak sonucuna ve tüm dosya kapsamına göre fazla çalışma ücreti, hafta ve genel tatil ücreti alacakları konusunda bir karar verilmelidir.
Mahkemece belirtilen hususlar gözetilmeden verilen karar hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 02.07.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön